Avukatlar, Davultepe için mesaide! | SONSÖZ MERSİN
     
 
 
 
 
 

Avukatlar, Davultepe için mesaide!



 

Deniz kaplumbağalarının yumurta bırakmak için sahile çıktığı alanlardan biri olan koruma altındaki Mersin’in Mezitli ilçesi Tece Mahallesi sınırları içerisindeki Davultepe Tabiat Parkı’nda tahribat giderek artıyor.

Orman Bölge Müdürlüğü’nden 2017 yılında 49 yıllığına Tabiat Parkı içindeki yapılaşmayı sürdüren Kızkalesi Turizm iş insanı Hüseyin Çalışkan’a ait Çaaş Grup’un yaptığı eğlence merkezinin kumsalı ve yeşil alanları tahrip etmesine tepkiler yükselse, cezalar kesilse de alandaki doğa katliamı önlenemedi.

Yaşanan gelişmeler üzerine Mersin Barosu tarafırdan29 Mart 2023 tarihinde Mersin 1. İdare Mahkemesi’nde açılan dava kapsamında 6 Nisan’da tahribatın bilimsel raporlarla tespiti ile yürütmeyi durdurma kararı alındı.

Ancak tahsis iptal edilmeyerek bölgedeki tahribatın sürdürülmesi üzerine avukatlar bu defa şikayet dilekçeleri ile mahkeme başvurdu. Mersin 1. İdare Mahkemesi ise şaşırtıcı bir karara imza atarak, Mersin Barosu’nun bu davayı açmakta hukuki bir yararı, güncel ve meşru bir menfaati bulunmadığından, diğer davacı olan yurttaşın da ikametgah adresinin Mezitli değil de Yenişehir olması nedeniyle güncel ve meşru bir menfaati bulunmadığından davayı açmaya ehil olmadıklarına dair karar vererek davayı reddetti.

 

2 YILDIR HUKUK MÜCADELESİ

Mersin Barosu tarafından Davultepe Yüzüncü Yıl Tabiat Parkı’nın özelleştirilmesine karşı açılan dava kapsamında dün gerçekleşen duruşmada taraflar hakim karşısına çıktı.

Mersin Barosu Kent ve Çevre Komisyonu üyesi davaya müdahil olan avukatlar, yaklaşık 2 yıldır eşsiz kumsalın deniz kaplumbağalarının ve kum zambaklarının evi olan bu tabiat parkının yok edilmesine engel olmak için özelleştirmenin iptali çağrılarını yineledi.

Mahkeme heyeti tarafları dinleyerek, 15 gün içinde karar vermek üzere dosyayı kapattı.

 

FİRMAYI DEPREM BİLE DURDURAMADI

Kentin gözü kulağı mahkemenin vereceği bu karara çevrilirken Mersin Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Başkanı avukat Demir, daha önce yaptığı açıklamalarda sürece ilişkin önemli bilgiler vererek, mücadelenin önemini şu sözlerle anlatmıştı; “2023 yılının Şubat ayında hepimizi derinden sarsan 6 Şubat deprem felaketinden, sadece 10-15 gün sonra tüm ülkenin depremin yaralarını sarmak için seferber olduğu bir sırada, buraya kepçelerle girildiği, kumul alanın tahrip edildiği, kumsalın önemli bir kısmına toprak dökülerek çim alan yapıldığı, kumsalın tam ortasına büyük bir platform inşa edileceği ihbarı baromuza geldiği anda harekete geçtik.

 

“TABİAT PARKI ÖZEL BİR ŞİRKETİN İNSAFINA TERK EDİLDİ”

Bilim insanlarından aldığımız raporlarla hızlı bir şekilde dava açma hazırlığına başladık. Dava dosyasını hazırlarken Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2017 yılında bir işletmecilik sözleşmesi ile Tabiat Parkı’nı özel bir şirketin insafına terk ettiğini öğrendik. İşletmecilik sözleşmesinin mevcut yasalarımız, Anayasamız ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler kapsamında yok hükmünde olduğunu ve ivedilikle önce yürütmenin durdurulmasını ve netice olarak da iptalini talep ettiğimiz davayı 29 Mart 2023 tarihinde Mersin 1. İdare Mahkemesi’nde açtık.

 

TABİAT PARKINDAK TAHRİBAT BİLİMSEL VERİLERLE ORTAYA KONDU

Mersin’de sık sık çevrenin ve özellikle de deniz kaplumbağalarının yaşam alanlarının korunması ile ilgili çalışmalar yapan Prof Dr. Serap Ergene’nin dava kapsamında hazırladığı rapor ile tahribat gözler önüne serildi. Raporda; ‘Alana iş makineleri girerek çalıştığı kumul alanları sıkılaştırarak ve karıştırarak alanın doğal kumul yapısının bozulmasına sebep olmuştur. Deniz kaplumbağalarının yuvalama için tercih ettikleri doğal kumul yapısı tahrip edilmektedir. Kumul yapısının diğer önemli değeri olan endemik kum zambakları bu tahribatla alandan sökülüp atılmakta ve kumul yapı bozulduğundan endemik olan bu soğanlı bitkiler zarar görmektedirler. Kumul yapının bozulması burada yumurtlayacak olan deniz kaplumbağalarının yuvalamasına zarar verecektir. Aynı zamanda maki örtüsü zarar görmüş ve ağaçlar kesilmiştir’ denildi.

 

İHALE KOŞULLARINA GÖRE ALAN ZARAR GÖRMEYECEKTİ!

İhale koşulları içerisinde alanın zarar görmeyeceği, deniz kaplumbağa yuvalama kumsalının korunacağı belirtilmiş olmasına rağmen, bu koşullar yerine getirilmemiştir. Davultepe Yüzüncü Yıl Tabiat Parkı ile ilgili gerekli önlemlerin acilen alınması, alan tahribatının durdurulması için 6 Nisan 2023 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Ancak tüm çabalarımıza rağmen mahkeme kararı yerine getirilmemiş ve korktuğumuz gibi Haziran ayı itibariyle bu Tabiat Parkı’nda özel olarak korunması gerekilen bu yerde, yaz partileri, kumsal üzerinde danslı, yüksek sesli gece partileri düzenlenmeye başlanmıştır.

 

“TABİAT PARKI EĞLENCE MERKEZİNE DÖNÜŞTÜRÜLMEYE, BİR TABİAT PARKI OLDUĞU UNUTTURULMAYA ÇALIŞILMAKTA”

Haziran 2023 yılında başlayan yüksek müzikli danslı yaz partilerinin yapıldığı alanda 15 deniz kaplumbağa yuvası tespit edilmesine ve bunun raporlanmasına rağmen, hiçbir önlem alınmamıştır. Davultepe Yüzüncü Yıl Tabiat Parkı kumsalına kurulan eğlence merkezi, bulunduğu bölgeyi tamamen tahrip edecek şekilde platformlar kurmuş, kumsalı çimlendirip, palmiye ve muz ağaçları ekerek kumsalın yapısını bozmuştur. Kumsala yerleştirilen, sandalye, fıçı, şemsiye ve şezlonglar deniz kaplumbağalarının yumurtlayacak alanını kısıtlamıştır. Yüksek sesli ve ışıklı dans partileri, konserler, DJ performansları deniz kaplumbağalarının yuvalama alanında kesinlikle yasaklanması gereken faaliyetler olmasına rağmen, burada İlkbahar ve Yaz dönemi boyunca yapılan bu faaliyetler, deniz kaplumbağaları gelmesin diye özel bir çaba sarf edildiğini düşündürecek kadar tehlike yaratmıştır. Davultepe Yüzüncü Yıl Tabiat Parkı sürekli olarak eğlence merkezine dönüştürülmeye, bir tabiat parkı olduğu unutturulmaya çalışılmaktadır.

 

KUMSAL DENİZ KAPLUMBAĞALARI İÇİN CEHENNEME DÖNDÜ

Sonuç olarak, 2023 ile 2024 yazı bu kumsala gelen deniz kaplumbağaları için bir cehenneme dönmüş, uzun vadede doğanın tahrip edilmesi sonucu yaşanacak felaketlere kapı aralanmıştır.

Dava devam ederken ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Mersin Şube Müdürlüğü’nce hiçbir tedbirin alınmadığı, işletmecilik sözleşmesine dahi aykırı faaliyetlerin yapılmasına göz yumulduğu ve geçtiğimiz yaz bu kumsalda çok sayıda ölü yavru kaplumbağanın bulunduğu sürekli olarak kamuoyuyla paylaşılmış ve ikinci bir imza kampanyası başlatılmıştır.

Davada gelinen durum itirazlarımız sonucu karar Danıştay’da bozulmuş, baro yönünden maalesef davanın reddi onanmıştır.

Ancak diğer davacı Mersin Barosu Kent ve Çevre Komisyonu Başkanı olan Derya Demir yönünden dava devam etmektedir. Şu anda çok büyük bir sorumluluğumuz bulunmaktadır. Maalesef iki yazı kaybettik, iki koca yaz bu kumsalların sahibi olan, denizlerimizi temizleyen deniz kaplumbağalarının yuva sayısında büyük bir düşüş yaşandı, uzun zamandır görülmeyen ölü yavrular bu yaz bu kumsalda bulundu. Konuyla ilgili imza kampanyası da başlattık.

 

“BİZ BU DAVAYI KAZANACAĞIZ”

Dava hala devam ediyor, biz o davayı kazanacağımıza inanıyoruz ancak bildiğimiz şu ki, davayı kazanmak tek başına kararların uygulanmasını sağlamıyor. Bu kumsala sahip çıkmak, gerekli tedbirlerin görevli kurumlar tarafından alınmasını sağlamak tüm yurttaşlar için görevdir. Bu eşsiz tabiat parkının ranta kurban edilmesine, kar hırsıyla yok edilmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz.

2025 yazında deniz kaplumbağalarının bu kumsalda güvenle yumurtlamaları için kum zambaklarının tüm kumsalda boy göstermeleri için elimizden geleni yapacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz ve ilgili kurumlar başta olmak üzere, herkesi görevlerini yapmaya çağırıyoruz.”

   
   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  SOZ SÖZ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  SON SÖZ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 


  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER


 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
sonsozmersin.com © Copyright 2019-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA