İBRAHİM YÜNCÜLER
Tarımsal üretimde Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden olan Mersin’de çiftçilerin yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşındı.
“MERSİN ÇİFTÇİSİ GÖSTERDİĞİ BÜYÜK GAYRET VE FEDAKÂRLIK BAKIMINDAN ÖRNEK TEŞKİL EDİYOR”
Mecliste İyi Parti Grubu adına söz alan Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, seçim bölgesi olan kentteki üreticilerin taleplerini gündeme taşıdı.
Mersin’in ihracattaTürkiye'nin en büyük 7'nci ili, vergi tahakkuku ve tahsilatında da 6'ncı ili konumunda olduğunu anımsatan Kocamaz, “Mersin, dış ticaretteki bu başarısını tamamen tarımsal alanda yaratmış olduğu katma değere borçludur. Bu kapsamda, Mersin, ekonomiye önemli katkılar sağlamanın yanı sıra, tarımsal ürün çeşitliliği ve çiftçisinin göstermiş olduğu büyük gayret ve fedakârlık bakımından da birçok ilimiz için örnek teşkil edecek bir konuma ulaşmıştır.
“TÜRKİYE'DEKİ TOPLAM SEBZE MEYVE İHRACATININ DÖRTTE 1'İNİ MERSİN KARŞILIYOR”
Akdeniz havzasında yer alan Mersin, Türkiye sebze ve meyve üretimi içerisindesahip olduğu yüzde 6,6'lık payla 3'üncü sırada, meyve üretiminde ise yüzde 13'lük payla 1'inci sırada yer almaktadır. Mersin, örtü altı tarım alanları ve üretim miktarlarıyla ikinci büyük il konumunda, yaş meyve ve sebze ihracatıyla da Türkiye'deki toplam sebze meyve ihracatının dörtte 1'ini karşılamaktadır. Mersin'in arazi yapısı, tarımsal çeşitlilik bakımından, özellikle de meyve sebze üretiminde ülke ekonomisine önemli katkı sağlamaktadır. Elverişli tarım yapısı, bitkisel üretimde sulu tarımın yaygınlığı, iklim koşulları ve gelişmiş altyapısıyla yüksek katma değerli ürünler yetiştirmektedir” dedi.
“MERSİN ÜRETİMDE DE TÜKETİMDE DE YALNIZ BIRAKILIYOR”
Mersin çiftçisinin üzerine düşen görevi fazlasıyla ve özveriyle yaptığını vurgulayan Milletvekili Kocamaz, buna rağmen üretirken de ürettikten sonra da yalnız bırakıldığını savundu. “Burada üzerine düşen görevi yapmayan, sadece iktidardır. İktidar ve uygulamış olduğu politikalar yüksek girdilere karşı çiftçileri perişan ediyor, hayatından bezdiriyor” diyen Burhanettin Kocamaz, “Bu sene birçok ürün yine para etmiyor, bazı ürünlerde derekolte kayıpları yaşanıyor. Mesela, mandalinada yüzde 70-80 oranında ürün kayıpları yaşanırken portakalda bu oran yüzde 50 oranında, limonda ise yüzde 60'lardagerçekleşmektedir. Bilindiği gibi, Çukurova'da geçen yıl limon ağaçlarının büyük bir kısmı sökülmüştü. Bazı ürünlerde verim kayıplarından dolayı üreticilerimiz ekmek yiyemez ve kazanamazken erkenci limon dalında kalmış, dikenli limon ise 7-8 TL yani üç yıl önceki fiyatlardan satılmaktadır.
Maliyetlerin yükseldiği, fiyatların yerinde saydığı, hatta gerilediği bir ortamda çiftçilerin para kazanmaları ve bu işi sürdürebilmeleri asla mümkün değildir.
“ÜRETİMDE YAŞANAN İŞÇİ SORUNU HER GEÇEN GÜN BÜYÜMEKTE”
Yüksek maliyetlerin yanı sıra üretimde yaşanan işçi sorunu her geçen gün büyümektedir. Tarlada ve bahçede çalışan işçilerin büyük bir kısmı Suriyeli sığınmacılardan oluşmaktadır. Toplamda günlük 8 saat çalışması gereken bu işçiler beş veya beş buçuk saat çalışmaktadır. Bu işçiler çalışırken yüzde 15-20 oranında ürün kayıplarına da neden olmaktadır, ürün kayıplarını bu işçilerden tazmin edebilmek de maalesef mümkün değildir. Halbuki tarım işçilerine yönelik Tarım ve Orman Bakanlığı bir düzenleme yapsa, çalışma saatleri ve çalışma koşulları oluşturulsa tarım işçileri de üreticiler de rahat edecek.
“BAKANA ULAŞIMIYORUZ”
Bu konuda yaşanan sorunları ve çözüm önerilerimizi ziraat odası başkanlarımızla birlikte Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı'ya iletmek üzere bir yılda defalarca randevu talebinde bulundum fakat maalesef bir kez olsunrandevu alamadık. Bu bakanlara milletvekilleri ulaşamıyorsa üreticiler nasıl ulaşacak?
“NARENCİYE BORSASI KURULMALI”
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; serbest piyasa Mersin çiftçisine zarar ettirmekte, kazançlarını ellerinden almakta ve çiftçi her yıl biraz dahayoksulluğa sürüklenmektedir. Bu başıbozuk sistemde çoğu ürün tarlada, bahçede ucuz, marketlerde ise çok çok pahalı fiyatlardan satılmaktadır.
Bu nedenle, özellikle narenciye konusunda taban ve tavan fiyat uygulamasına geçilerek narenciye borsası mutlaka kurulmalıdır. Böylece hem üreticilerin hem de tüketicilerin mağduriyetleri bir nebze de olsun giderilebilecektir.
Ürün planlaması çok geç kalmış bir uygulamadır, tarımsal ürünlere uygulanan yurt dışı kotalar tamamen kaldırılmalıdır. Kota uygulamalarında kaybettiğimiz dış pazarları yeniden kazanabilmemiz maalesef mümkün olamıyor. Ayrıca, ihracatçıya verile primlerin üreticiye hiçbir faydası olmamaktadır.
“KREDİ DESTEĞİ ÇAĞRISI”
Akdeniz meyve sineğine mutlaka bir çözüm bulunmalıdır, ürün kayıpları artmıştır. Bakanlık tarafından yapılan tuzak dağıtımı dekar başına hem artırılmalı hem de daha geniş alanlara yaygınlaştırılmalıdır. Yaşanan verim kayıplarının ve maliyetlerin altındaki satışların telafi edilmesi amacıyla çiftçilerimize düşük faizli, uzun vadeli krediler verilmelidir.
Ayrıca, sübvansiyonlu kredilerin limiti artırılmalıdır. Böylece, az da olsa çiftçilerimizin üretimden kopmasını önlemiş olabiliriz diyor, benim için ya da İYİ Parti için değil üreticiler için desteklerinizi bekliyor, yüce milletimizi saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.