Haber Merkezi
Açıldığı günden sorunlarla gündeme gelen Mersin Şehir Hastanesi bu kez baskı ve mobbing iddialarıyla gündemde. Mersin Şehir Hastanesi’nde faaliyet gösteren CCN firması bünyesinde çalışan emekçilere yönelik başlatılan sendikalaşma çalışmalarının, CCN grubu Üst Yönetim, Müdürleri, Kule Müdürleri, Müdür Yardımcıları ve Şefler tarafından tehditlerle ve mobbinglerle engellenmeye çalışıldığı öne sürüldü.
Hak-İş Mersin İl Başkanı Mehmet Yüce, “CCN firması hukuku çiğniyor. Firma yönetiminin sendikasızlaştırma politikası, Anayasa’mızın sendikal hak ve özgürlükleri düzenleyen 51. maddesine açıkça karşı gelmektir. HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası olarak, işçilerimizin örgütlenme haklarını savunmak için verdiğimiz mücadelede, karşılaştığımız bu baskılar ve tehditler karşısında sessiz kalmayacağız. Bizim tek amacımız, emekçilerin insan onuruna yakışan ücrete ve sosyal haklara kavuşmasını sağlamak. Üyelerimizin haklarının gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. CCN grubu, işçilerin sendikal faaliyetlerini engellemek yerine onların haklarına saygı göstermelidir. HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ Sendikası olarak, işçilerimizin yanında durmaya ve onların haklarını savunmaya devam edeceğiz. Firma yönetimini bu yanlıştan acilen geri adım atmaya çağırıyoruz” dedi.
“EMEKÇİLERİN FERYATLARINA SESSİZ KALAMAYIZ”
CCN firması bünyesinde çalışan bir işçinin üç kişinin işini yapmaya zorlandığını, iş tanımlarının belirsiz olmasından kaynaklı işçilerin verilen tüm görevleri yapmak zorunda bırakıldığını söyleyen Yüce, “Üyelerimiz, firma yönetiminin görevlendirdiği şefler aracılığıyla yapılan baskılarla sendikamızdan koparılmaya çalışılmaktadır. Çünkü üyelerimiz sendikasızlaştırılarak tabiri caizse modern köleler haline getirilmeye çalışılmaktadır. Buna asla müsaade edemeyiz. Evlatlarının rızkı için gece-gündüz demeden çalışan emekçilerin feryatlarına sessiz kalamayız. İnsan sağlığı ve hayatı için var olan Mersin Şehir Hastanesi’nde CCN firması tarafından yapılan bu insanlık ayıbının karşısında dimdik ayaktayız. Bizim fazlasında gözümüz yok, biz sadece hakkımızı istiyoruz” şeklinde konuştu. CCN firmasının, işçilerin tüm sosyal haklarını yok saydığını belirten HAK-İŞ Mersin İl Başkanı Yüce, “Firma emekçileri asgari ücretle çalıştırılmakla kalmıyor, izin hakkı, banka maaş promosyonu gibi sosyal haklarını da gasp ediyor. İşçilerin örgütlenmesinin önüne geçmek için Müdürler ve şefler tarafından hukuksuzça e-devletleri açtırılarak sendikaya üye olup olmadıkları sorulmaktadır. Firma ayrıca emekçilerden tek tek imza alarak adeta Mersin Şehir Hastanesi’nde bir ‘fişleme operasyonu’ yürütüyor. Emekçi arkadaşlarla 2 aydır verdiğimiz üyelik çalışmalarında çoğunluğu sağlayıp bakanlıktan yetki tespiti onayımızı aldıktan sonra CCN yetkilileri işçi arkadaşlara gözdağı vermek adına mobbinglerine devam etmektedir” dedi.
CCN HUKUK DİNLEMİYOR
CCN firmasının hukuku çiğnediğini belirten HAK-İŞ Mersin İl Başkanı Mehmet Yüce, 2 ay öncesine kadar maaşlarınızda temmuz ayından itibaren iyileştirme olacak , promosyonlarınızı alacaksınız diyen CCN şehir hastanesi yönetimi bugün tek tek çalışanları çağırıp 17.000 tl net maaş ödeneceğini belirten 40 sayfalık sözleşmeyi hukuksuz bir şekilde işçiye okutmadan imzalatmaya çalışmıştırlar. Bu işçi köle değil. Bu imza sürecinde ayrıca takipçisi olacağız. Biz istiyoruz ki emekçiler hak ettikleri değeri alsınlar, istedikleri sağlıklı çalışma ortamına kavuşsunlar. Biz de Hak-İş'e bağlı sendikalar olarak elimizden geldiğince buna uygun zemin hazırlamaya çalışıyoruz. Türkiye genelinde şehir hastanelerinde farklı firmalar bünyesinde çalışan arkadaşlarımız sendikalarımıza üye olarak şartların iyileşmesi hususunda bir güç birliği yapmış olacaklar. Bizim amacımız devletimizin kurumlarının işleyişini sıkıntıya sokmak değil, biz sadece emek dünyasının hak ettiği görmesi için mücadele ediyoruz. Mersin’deki tüm siyasi partilerin milletvekillerini Mersin Şehir Hastanesindeki CCN guruba bağlı çalışan 2 bine yakın emekçi arkadaşların haklı mücadelesinde yanlarında olmaya davet ediyorum. Türkiye’nin ve dünyanın işçi hakları konusunda değiştiği ve dönüştüğü bu zamanda CCN firmasının orta çağ ürünü uygulamalarının sonuna kadar karşısında olacağız. CCN firmasını bir kez daha işçilere yönelik bu hukuksuz uygulamalardan vazgeçmeye ve işçilerin sendikal haklarını tanımaya davet ediyoruz. Bu baskılar sona ermediği takdirde, yasal yollarla ve fiziki eylemlerle mücadelemizi sürdüreceğimizi, işçilerimizin haklarını sonuna kadar savunacağımızı bir kez daha vurguluyoruz. İşçilerimizin haklarını savunmaktan asla geri durmayacağız. HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ olarak, emeğin ve emekçinin yanındayız” dedi.