İBRAHİM YÜNCÜLER
Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği (DETİS), sanat kurumlarında faaliyetlerin durdurulması, kadro değişiklikleri ve görevden almalara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada Tarsus Şehir Tiyatrosu, Nilüfer Kent Tiyatrosu ve İzmir Büyük Şehir Tiyatrolarına yapılan bürokratik müdahaleler eleştirildi.
Her türlü baskıya biat etmeden sanatçı olunabileceği söylenen açıklamada, İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten'in görevden alınma kararına ilişkin "Karşıt düşünceye sahip olsa bile liyakat sahibini dinlemek, sanat anlayışına ve o düşünceye saygı göstermek, güvenin ve emanetin ilk adımıdır" ifadeleri yer aldı.
Açıklamada ayrıca, "Özgür, Özerk, Özgün” sanat anlayışımızla kabul edilemez ve büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyoruz" denildi.
"BİAT ETMEDEN"
DETİS'ten yapılan açıklamanın tamamı şöyle: “İzmir Şehir Tiyatrosunun, yıllar sonra yeniden kurulması, sanat adına hepimizi umutlandırmıştı. Hele kurucu sanat yönetmenliğine saygın bir ismin getirilmesi, kamuoyunu ayrıca mutlu etmişti. Geride kalan üç yılda, kimi eksiklere ve sancılarına rağmen yeni bir tiyatro var edildi.
Sanatçı, yaşadığı her coğrafyada ve dünyanın her köşesinde olup bitenden kendini sorumlu hissettiği için çağının tanığıdır. Her türlü baskıya rağmen biat etmeden, düşüncesini dile getirdiği için de, sanatçı sıfatının yanına bir de aydın sıfatı eklenir.
Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten, aydın bir sanat insanı olarak tutarlılığından ve kişiliğinden hiç ödün vermeden, yaşamın sanat yoluyla dönüştürülebileceğine inanan, 68 kuşağının inatçı ve de inançlı bir devrimcisidir. Görüyoruz ki; son zamanlarda, sanat anlayışı yüzünden “çağının sanığı” olmaya zorlanıyor.
"LİYAKAT SAHİBİNİ DİNLEMEK İLK ADIMDIR"
Belediye Başkanları, adaletle ve tarafsızlıkla şehri yönetmek için ‘Şehrül Emin’ olurlar. Sanat ve siyaset, tarih boyunca içiçe geçmiş ve de çatışmış iki kavramdır. Yöneticiler, Sanat Yönetmeninin düşüncesine katılmayabilir. Karşıt düşünceye sahip olsa bile liyakat sahibini dinlemek, sanat anlayışına ve o düşünceye saygı göstermek, güvenin ve emanetin ilk adımıdır.
Tarsus Şehir Tiyatrosu, Nilüfer Kent Tiyatrosu ve İzmir Büyük Şehir Tiyatrolarına yapılan bürokratik müdahaleler, Genel Sanat Yönetmeni ve yönetmeliklerin değiştirilmesi, bizlere geçmişte İstanbul Şehir Tiyatrolarına yapılan müdahaleyi hatırlattı. “Sanat Kurumlarını Sanat İnsanları Yönetmelidir” anlayışıyla oluşturulan yönetmeliğin değiştirilmesi, yasal bir çerçevede ilerliyor gibi görünmesine rağmen, kapalı kapılar ardında sanatçıları ve genel sanat yönetmenini yok sayarak tamamen tepeden inme bir metotla çıkarılması, yönetmeliğin meşruluğunu tartışmalı hale getirmektedir.
"KABUL EDİLEMEZ"
Fransız devlet adamı Charles De Gaulle, çevresindeki siyasilerin ısrarına rağmen karşı karşıya kaldığı Jean Paul Sartre için “Sartre Fransa’dır” demiştir. Hadi biz bu kadar iddialı bir cümle kurmayalım ama bilinmelidir ki Yücel Erten, Türk Tiyatrosunun en önemli sanat insanlarından biridir. Yönettiği ve çevirdiği her oyunuyla, yaşamın pek çok alanını kapsayan etkili düşünceleriyle saygın bir yere sahiptir.
İzmir Şehir Tiyatrosunu ileriye götürmek yerine, sanatın bürokrasiye teslim edilmesi “Özgür, Özerk, Özgün” sanat anlayışımızla kabul edilemez ve büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyoruz."