‘Mersin’e sahip çıkmamız lazım’ | SONSÖZ MERSİN
     
 
 
 
 
 

‘Mersin’e sahip çıkmamız lazım’



 

HEDİYE EROĞLU

 

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, katıldığı bir televizyon programında değerlendirmelerde bulundu.

Kentte en çok eleştiri konusu olan fuarlarla ilgili açıklamalar yapan Çakır, “Yurtdışında iki tane fuara gittik ilgili sektör temsilcileri ile birlikte Bir İtalya’da mobilya fuarına bir de Hannover’de Makine fuarına gittik. Milano’daki fuar 63’üncü yılını yapıyor. Dünyanın en büyük fuarlarından birisi. Dünyanın her yerinden katılım var. Fuara öyle bir hazırlanıyorlar ki taksicisi, restoranları, otelleri, çalışanlarıyla. Ticarete dökülmüş ve çok iyi para kazanılıyor. Fuar denince otel fiyatları otomatik artıyor ve hepsi güzel gelirler elde ediyor.

Biz Adana ile birlikte hareket edelim gerekirse Antep’i de dahil edelim uluslararası büyük bir fuar merkezimiz olsun. İstanbul’un alternatifi olarak burası da bir fuar merkezi olsun. Önce havaalanı etrafında 100 dönümlük bir fuar alanına ihtiyacımız var diyorduk. Milano’ya gidince bin dönümden aşağı fuar alanı olmamalı diyoruz.

Sadece fuar olarak bakmamalı toplantılar, yemekler, organizasyonlar da yapılıyor. Önce alanın profesyonel düşünülmesi lazım. Her zaman konuşuyoruz. Sektörlerin, şirketlerin kümelenmesi lazım diyoruz. Şehirlerin, ülkelerin de kümelenmesi lazım. Bir tane dünyamız var nimetleri doğru kullanmamız lazım” dedi.

 

“5 SENEDE BİR KEZ DOLU YAĞARKEN ARTIK BİR SENEDE 5 KEZ DOLU OLMAYA BAŞLADI”
Öte yandan iklimi her zaman ilk sıraya almak gerektiğinin de altını çizen Çakır. “Tarım için iklim ilk sırada, 5 senede bir kez dolu yağarken artık bir senede 5 kez dolu olmaya başladı. Hava sıcak olduğu zaman güneş çok önemli ama burası 50-60 derece olunca kimi bulacağız. Bunu da masaya yatırmamız gerekiyor. Mersin dün ekonomiyle ilgili uluslararası bir kongre vardı. Burada Mersin çok hızlı büyüyecek. Dünyada Türkiye’nin İstanbul’dan sonra 10 yıl içinde doğru planlar yaparsak çok hızlı büyüyüp yurtdışından ciddi yatırımlar alacak. Bu yatırımı alırken bizim bunun altyapısını hazırlayarak almamız lazım. Nasıl fuarlarda bir altyapı hazırlığı var gelen iş adamları ağırlanıyor. Holdingler geldiğinde hem firmaları hem de şehrin görünümünü hazırlamamız lazım.

Planlarımızı ona göre yapmamız lazım. Parayı verdi arazisini satınca buradan giderse bu güzelim toprakları yurtdışındaki firmaların eline bırakmamalıyız. Venedik, Barcelona’nın yaşadığını doğru planlama yapmazsak Mersin’de de yaşayacağız. O nedenle doğru planlama önemli.

 

“MERSİN HIZLI BÜYÜYECEK 5 YILDIZLI OTEL SAYISI ÇOK ARTACAK”

Mersin hızlı büyüyecek 5 yıldızlı otel sayısı çok artacak. Konsolosluklar yeniden buraya doğru gelecek. Çocuklarımızı buna hazırlamalıyız. Kaliteli genç nüfusumuzu buradan göndermeyeceğimiz şekilde altyapı oluşturmamız lazım. Burada Almanya’dan daha fazla iş imkanı ve gelir sağlayacaklar.

Almanya’dan yeni geldik. Bizde bir kriz var ama hareket de var. Saat 8’den sonra Hamburg’da hareket yok. Geçimi zor sağlıyorlar. Buradan bakınca yurtdışına gitmenin iyi olduğu düşünülüyor ama bir süre sonra yurtdışına gidenlerin geri döneceğine inanıyorum.

Havaalanı etrafına büyük bir fuar alanı Adana ile birleştiğimizde sorun kalkıyor. Benim olsun küçük olsun dönemi kalkıyor.

 

“TURUNÇGİL BÖLGEMİZ İÇİN HAYATTIR”

Turunçgil bölgemiz için hayattır. Buna Antakya da dahildir. Turunçgil sayesinde Atatürk öngörüsü ile Rusya’ya ürün satıyoruz ve Ruslardan ürün karşılığında fabrika talep ediyoruz. İskenderun Demir Çelik Fabrikası, Aliağa Termik Santral, Sümerbank böyle kuruldu. Oymapınar Barajı tamamen turunçgil ihracatıyla gerçekleşti. İkinci önemi de göçle gelen çok nüfusumuz oldu. Turunçgil emek yoğun bir sektör ve istihdama da katkı sağladı.

Yalnız öyle bir duruma geldik ki para kazandıkça üretim yapıldı. Türkiye’de çok yapılması kadar güney Afrika’da, Mısır’da İspanya’da çok üretim oldu. Bunu planlamamız gerekiyordu. Su kaynaklarımız çok önemli. Oda olarak yapmamamız lazım dedik ama kimse bizi dinlemedi.

İklim değişti. Dolu ve dondan dolayı da zarar var. Turunçgil geleceği ile ilgili risk var. Katmadeğeri olmayan üretim var. Tarımda sanayi işini çözmeliyiz. Kabuğundan kurutmaya her şeyi düşünmeliyiz. Bunu çalışmalıyız. Turunçgilin bu şekilde zarar etmesi yalnız değil Önümüzde ciddi meyve rekoltesi var. Toplama konusunda işçi sorunu toplayınca satma sorunu var. Bunun çözümü için çalıştay yapıldı. Meyvede de aynı konuları konuşacağız.

Kafa yorup yerine alternatif ne dikebiliriz? Su kaynaklarımız sınırlıyken katma değerli ne üretebiliriz bakmalıyız.

Güzel bir yol haritası çıkacak ve ne yapmamız gerektiği belirlenecek. Komşu ne yapıyorsa onu yapmak değil profesyonel olarak çalışmalıyız.

 

“BİZİM DAHA KATMA DEĞERLİ ÜRÜNE YÖNELMEMİZ LAZIM”

İklimden kaynaklı sorun yaşanıyor. İspanya’yı don vurunca Türkiye bundan kazanabiliyor. Polonya’daki kirazda sorun varsa Türk kirazına yönelim oluyor iklim şartları nedeniyle kumar gibi avantaj sağlanıyor ama böyle olmaz. Yeni ar-ge’ler bulmalı profesyonel çalışmalı yeni bulduğumuz ürünü de ihraç etmemiz lazım.

Bazı konularda ısrarcı olmamalıyız. Mısır’da daha rahat üretim varsa bizim daha katma değerli ürüne yönelmemiz lazım. Bizim ihracatçımız Mısır’dan da ihracat yapabilir ya da firmaların fason üretimini burada yapacağımıza başka ülkelerde yaptırabiliriz. Bizler de birkaç kademe yükseldiğimiz için ülkemizde daha katma değerli, çalışanlarımıza daha çok kazandıracak işler yapmamız lazım.

 

“MERSİN OLARAK BİR KONUYA ODAKLANMAMIZ GEREKİYOR”

Mersin’de çok çeşitlilik var tarım, turizm, lojistik, sanayi diyoruz. Bu sektörlerin içinde de çok çeşitlilik var. Tarımda her türlü ürün yetişiyor. Lojistikte tüm ulaşım kanallarına sahibiz. Bu kadar çeşitliliğe sahip bir kentin gastronomideki çeşitliliği de çok fazla. Dediğiniz gibi bir konuya odaklanmamız gerekiyor.

Coğrafi işaretlerimiz vardı daha profesyonel hale getiriyoruz. Tantuni coğrafi işareti alındı uluslararası boyuta taşıyacağız. Ne işe yarayacak. İçinde kullanılan tüm malzemeler kontrol altında olacak orada marka değerimiz olacak. O zaman gastronomi gelişecek. Bu konuya da çalışılmalı. Mersin’in standart yemekleri yerine yeni yemekler için üniversiteyle çalışmamız var. Nüfusumuz yaşlanıyor gençleri tarıma özendirmemiz lazım. Gelecek gıdada. Suyumuz, yemeğimiz olmadığında başkasına bağımlı olmamalıyız. Gençleri buna hazırlayacak düzenler kurup Mersin’e sahip çıkmamız lazım. Arazilerimizi vermeyelim. Ben olmasın biz olalım. Bize de düşen firmaları buna hazırlamamız lazım. Gücümüzü birleşerek olumluya çevirelim. Zor şartları başarılı atlatırsak kazanırız” diye konuştu.

   
   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  SOZ SÖZ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  SON SÖZ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 


  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER


 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
sonsozmersin.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA