‘Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz’ | SONSÖZ MERSİN
     
 
 
 
 
 

‘Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz’



 

YUSUFCAN GÜDÜK

 

Mersin Kadın Platformu, artan kadın cinayetleri, taciz, tecavüz, homofobiye karşı “Susmuyoruz” sloganı ile sokağa indi. Zeytinli Bahçe Caddesi üzerinde basın açıklaması yapan kadınla, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” pankartı açarak çeşitli sloganlar attılar.

 

HEDEF; KADINLAR

Burada grup adına basın açıklamasını okuyan Mersin Hayat Ağacı Kadın Kooperatifi temsilcisi Gonca Ocaklı, kadınların taleplerini dile getirdi.

Erkek devlet şiddetinin her dönemde olduğu gibi kadınların, LGBTİ+ların, çocukların hayatlarını hiçe sayan bir biçimde artmaya devam ettiğini söylen Ocaklı, özellikle son 10 yıldır kesintisiz devam eden ve yoğunlaşan kadınlara dönük baskılar ve bunun akabinde kazanılmış haklara dönük saldırıların, kadınların hedefin merkezinde olduğunu daha net ortaya koyduğunu söyledi. 

 

KADINLARIN HAKLARINA GÖZ DİKİLDİ

“İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede tek adamın talimatı ile çıkan gerici, faşist AKP-MHP Bloğu şimdi de yıllardır saldırdıkları 6284 Sayılı Kanun'a ve Medeni haklara göz dikmiş durumda” diyen Gonca Ocaklı, “Gericiliği yaşamlarımız üzerinde bir kıskaç olarak kullanarak, siyasal İslam ile haklarımızı elimizden almaya çalışan Saray rejimi, laiklik karşıtı söylemlerle kadınların ve LGBTI+ların yaşamlarına saldırıları sürdürüyor. Meclis'e getirmek istedikleri kanun tasarıları ve değişikliklerle yaşamı bizlere dar etmeye çalışan ve haklarımızı bir kez daha gasp etme çabasına girişmiş bu kadın ve LGBTI+ düşmanı rejim karşısında susmuyoruz.

 

ŞIRNAK’TAKİ TACİZ OLAYINA TEPKİ

Bunların yanında kolluk kuvvetlerinin tıpkı İpek Er olayında olduğu gibi genç kadınları hedef alması, yine gerici, tekçi, cinsiyetçi oluşumlar olan siyasal İslam’ın kurumlarının yoğun bir şekilde açılması ve toplumun politik değerlerinin bunlar eliyle çürütülmesi bu boyutta gözler önüne sermektedir. AKP-MHP faşist iktidarının geliştirdiği özel savaş politikaları sonucunda 12 Nisan akşamı Şırnak'ın Dicle mahallesinde yaşanan taciz olayı ile derinleştirilmeye çalışılıyor.

Uzman Çavuş Musa Orhan örneğinde olduğu gibi toplum düşmanı bu unsurların cezalandırılmaları yerine Ankara'ya sözde sağlık gerekçesiyle kaçırılarak koruma altına alındığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ama biz kadınlar olarak dün olduğu gibi bugün de devletin özel savaş politikalarına karşı sessiz kalmadık, kalmayacağız. Her yerde toplumsal gücümüzle, her geliştireceğimiz sözünü yerine getirdik ve getirmeye de devam edeceğiz.

 

“TÜM BUNLAR OLURKEN KOLLUK NEREDEYDİ?”

Öz savunmamızı 10 Nisan'da İzmir Bornova Sokak'ta yaşayan transların saldırıya uğraması ve gasp ile karşı karşıya kalmalarının sonucunda elle tutulur bir soruşturma yürütülmemesi, saldırının faillerinin sırtının bu rejim tarafından sıvazlandığının ve nefret politikalarının ne boyuta geldiğinin göstergesidir. Günlük yaşam içinde saldırıya uğrayan translar için sokakların, alanların hatta evlerinin dahi güvenli alan olmaktan çıktığı bir dönemde erkek devletin tek yaptığı bu nefret politikalarını beslemek ve bu politikalar sonucu yaşanan olayların üzerini örtmektir. Sokakta yaşanan saldırıyla aynı zamanda saldırgan grubun hedefi bilircesine evleri de taşlaması gerçeği gözler önüne seriyor. Saldırıya uğrayan transların ‘tüm bunlar olurken kolluk neredeydi?’ sorusu hepimizin sorusudur. Tüm bunlar olurken erkek devlet, kolluk kuvvetleri saldırganları koruyordu!

 

“KATLEDİLEN HER KADININ BİZİM İSYANIMIZ OLDUĞUNU HAYKIRIYORUZ”

Toplumda bu politikalarla birlikte arşa çıkan kadın düşmanlığı şiddetle, cinayetlerle sonuçlanıyor. Henüz geçtiğimiz günlerde Tarsus'ta yaşanan hamile bir kadının sokak ortasında katledilmesini unutmadık. Töre adı altında, namus adı altında katledilen Besra, kendi abisi ve amcası tarafından planlanarak katledildi. Nedeni ise sadece kendi istediği evliliği yapmasıydı. Kadın cinayetlerini adeta rutin bir haber gibi gören bu düzen karşısında katledilen her kadının bizim isyanımız olduğunu haykırıyoruz.

 

“ÖZ SAVUNMAMIZLA VARIZ”

Kadınları malı, 'namusu', evinin bir eşyası gibi gören bu ataerkil düzen ve onu besleyen, katliamları teşvik eden bu iktidarın karşısında örgütlü mücadelemizle ve öz savunmamızla varız. Nefretin, savaşın, homofobi ve transfobinin, eşitsizliğin kol gezdiği bu topraklarda gücümüzü birlikteliğimizden, mücadelemizden alıyoruz, almaya da devam edeceğiz. Şiddetin, nefretin, ayrımcılığın, katillerin ve taciz faillerinin sırtını sıvazlayan bu rejimin karşısında kadınların ve LGBTİ+ların örgütlü mücadelesi ile varız. Ses çıkaramayacağımızı düşündüğünüz her gün kulaklarınızda çınlayacak isyanın sesiyle uykularınızı kaçırmaya devam edeceğiz. Nefretin ve düşmanlığın iktidarı sona erecek, kadın mücadelesi kazanacak” diye konuştu. 

   
   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  SOZ SÖZ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  SON SÖZ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 


  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER


 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
sonsozmersin.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA