Mersin İYİ Parti’den ‘andımızı okuma’ protestosu | SONSÖZ MERSİN
     
 
 
 
 
 

Mersin İYİ Parti’den ‘andımızı okuma’ protestosu



 

BARIŞ ÇOBAN

 

İYİ Parti Mersin İl Başkanlığı, yeni eğitim-öğretim yılının başlangıcında, iktidarın sebep olduğu ekonomik krizin özellikle eğitim masrafları konusunda ailelerin üzerinde yarattığı baskıyı ve hukukun verdiği karara rağmen Andımız'ın okullarda okunmamasını protesto etti. Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan partililer, 81 il ile birlikte bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

İl ve ilçe teşkilatları ile birlikte tüm ülkede aynı anda yapılan basın açıklaması metnini okuyan İl Başkanı Mehmet Dutar, öncelikle andımızı okudu.

 

“CUMHURİYET DEĞERLERİMİZİ İÇSELLEŞTİRDİK”

2023-24 eğitim öğretim yılının, çalan ilk ders zili ile başladığını belirten Dutar, “Eğitim politikalarını önceleyen ve cumhuriyet değerlerimizi, ülkemizin bekası için her daim içselleştiren İYİ Parti mensupları olarak, bugün tıpkı burada olduğu gibi 81 ilimizde eş zamanlı olarak sahalardayız, alanlardayız, karşınızdayız.

Geçtiğimiz yıl, 15 milyon 839 bin 140 öğrenci resmî, 1 milyon 578 bin 233 öğrenci

özel ve 1 milyon 738 bin 198 öğrenci de açık öğretim kurumlarında eğitim gördü.

Resmî okullarda eğitim görenlerin 8 milyon 147 bin 339'u erkek, 7 milyon 691 bin

801'i kız öğrencilerden oluştu.

 

EĞİTİM EN ÖNEMLİ SORUNLARIMIZIN BAŞINDA GELİYOR

MEB İstatistiklerine göre Türkiye'de toplam 70 bin 383 eğitim kurumu içinde

devlete ait okul sayısı 56 bin 200. Özel okulların sayısı ise 14 bin 124. Henüz resmi rakamlar netleşmedi fakat bu eğitim öğretim yılında bu rakamlar muhtemelen bir hayli daha artacak.

Ebeveynleri de dahil ettiğimizde toplumumuzun önemli bir kesimini ilgilendiren eğitim konusu, söz konusu rakamsal veriler ışığında en önemli sorunlarımızın başında gelmektedir.

 

“EĞİTİM, GARİP İDEOLOJİK HEDEFLER DOĞRULTUSUNDA ŞEKİLLENDİRİLMEK İSTENİYOR”

Pek çok konuda olduğu gibi eğitim politikalarında da ipin ucunun kaçırıldığına, toplumsal değerlerimizin özümsenmesiyle ilgili hassasiyetlerin eğitimde de terk edildiğine üzülerek tanık oluyoruz. Türk Milletinin duyarlılıklarının ötesinde, artık ayan beyan belli olan ve iyiden iyiye açığa çıkan bir gizli ajandada yazılı olanların, yasa ve yönetmelikler de hiçe sayılarak eğitimde de uygulamaya konulmasıyla somutlaştığını maalesef gözlemliyoruz.

Yeni kuşakların, Anayasamızda da öngörülen; milli ve manevi değerlerinin yanı sıra Atatürkçü, laik, çağdaş ve bilimin ışığında yetiştirilmesi amaç ve hedefinden hızla uzaklaşmakta olduğumuzun, evrensel kriterlerden öte, bir garip ideolojik hedefler

doğrultusunda şekillendirilmek istendiğinin farkındayız.

 

“KAÇAK YAPILAR MARİFETİYLE EĞİTİM VERMEYE ÇALIŞILIYOR”

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'na göre eğitim bir uzmanlık alanı ve öğretmenlik de bir ihtisas mesleğidir. Pedagojik formasyonu ve lisans eğitimi olmayan kişilerin değişik adlarla veya kaçak yapılar marifetiyle eğitim vermeye kalkıştıklarını dahi biliyor, bunlara göz yumulduğuna da şahit oluyoruz. Cumhuriyetin temel niteliklerinden biri Eğitim-Öğretim Birliği'dir ve bu konu, devletimizin varlığının ilelebet korunmasıyla da doğru orantılıdır.

Bilinmelidir ki; Vakıflar, cemaat, dernek grup ve benzeri din eğitimi veya değerler eğitimi adına MEB müfredatı dışında birtakım faaliyetlerde bulunmak, ülkemizdeki eğitim ve

öğretim sürecini olumsuz etkiliyor. Zira bu tür faaliyetlerde bulunan grupların hangi müfredata, hangi programa bağlı kaldıkları da meçhuldür ve bu durum oldukça tehlikelidir.

 

MODERN VE EŞİT EĞİTİM ÇAĞRISI

Şunu özellikle belirtmek isteriz ki; çağdaş ve modern eğitim ile birlikte, eğitimde

fırsat eşitliğinin sağlanması her zaman olduğu gibi öncelikli talebimizdir.

Bıkmadan usanmadan, her türlü mecrayı kullanarak her fırsatta bu talebimizi

haykırıyoruz, çünkü ülkemizin temel sorunu budur. Bugün de içinde bulunduğumuz eğitim sistemi, ne yazık ki, birey yetiştirme değil, seçmen yetiştirme üzerine kuruludur.

Önce köy enstitülerinin kapatılmasıyla başlayan ülkemiz eğitimindeki erozyon, son

22 yıl içinde çok sayıdaki köy okullarının kapatılmasıyla da derinleştirildi.

Müfredat düzenlemelerinin Cumhuriyet değerlerinden uzaklaştırılarak yapılması,

yukarıda sözünü ettiğimiz gizli ajandalı bir kurgunun hayata geçirilmesi amaçlıydı

ve Türk eğitim sisteminde bilinçli bir yozlaştırmayı beraberinde getirdi.

Yargı kararına rağmen keyfi bir uygulama ile Andımız’ın yasaklanması dahi Milli

Eğitim ideallerimize vurulan en ağır darbelerden biri olmuştur.

Çocuklarımızın, ‘Ne mutlu Türküm diyene!’ diye haykırmasından rahatsızlık

duyanların gerçek niyetinin, kimliksiz bir zihniyete sahip, kula kulluk eden bağımlı

bireyler yetiştirmek olduğu net biçimde anlaşılmıştır.

 

LİYAKAT SAHİBİ GENÇLER YETİŞTİRMELİYİZ

Eğitimde temel felsefe, nitelikli eğitimin yolunu açmak, fırsat eşitliğini sağlamak,

devlet güvencesiyle parasız eğitime geçiş yolunda çalışmalar yapmak, sonuç itibarı

ile liyakat sahibi gençler yetiştirmek olmalıdır.

Geleceğin aydınlık Türkiye’sini kurmanın da insan hak ve hürriyetlerinin egemen

olduğu, hukukun tüm kurum ve kurallarıyla işlediği, adaletin herkesi için tesis

edildiği, laik ve demokratik bir ülkede yaşayabilmenin de tek yolu, milli eğitimdeki

bu ideallerin hayata geçmesiyle mümkündür.

Türk Eğitim Sistemi’nde; Atatürk ilke ve devrimleri esas olmalı, milli ve manevi

hassasiyetler korunup kollanmalı, laik ve bilimsel eğitim ilkelerine uyumlu

politikalar üretilmelidir.

Aynı şekilde; devlet denetiminde olması gereken okullarımızda ve öğrenci

yurtlarımızda, dar ve sabit gelirli ailelerin çocuklarını ücretsiz yararlandırmaları

esas alınmalıdır.

 

SÖZDE EĞİTİM YA DA BARINMA MERKEZLERİ KAPATILMALI

Devletimizin hiçbir biriminin olur vermediği, kaçak tanımlamasıyla tarif edilen

sözde eğitim ya da barınma merkezlerine, bırakın müsamaha gösterilmesini,

derhal kapatılmalarıyla ilgili işlemler gecikmeksizin yapılmalıdır.

Dernek ve vakıf ağırlıklı eğitim ve yurt merkezlerinin, Türk devleti ve Milletinin

duyarlıkları doğrultusunda denetlenmeleri sağlanmalı, elbette ki Anayasamızda ve

yürürlükteki yasalarımızda ifadesini bulan Türk eğitim sisteminin ilke ve

prensiplerine uygunluğu tescil edilmelidir.

 

ANDIMIZ TEKRAR OKUTULMALI

Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızda, milli bilincin ve ulusal değerlerimize aidiyet

duygusunun güçlenmesi için; yargı kararına rağmen yasaklanan ‘Andımız’ tekrar

bütün yurt sathında okutulmaya başlanmalıdır.

Ailelerin belini büken ağır kırtasiye masraflarının yükü devletimiz tarafından

sübvanse edilmeli, okul ve derslik sayısının yetersizliği ile sınıf mevcudiyetlerinin

aşırı kalabalıklığından kaynaklanan sorunlar giderilmelidir.

Öğretmen açığı, atanamayan öğretmenlere ders başı yaptırılmasıyla telafi edilmeli,

okulsuz köyler ve taşımalı eğitim sisteminin sancıları ortadan kaldırılmalıdır.

 

“ÇOCUKLAR OKULA AÇ GİDİYOR”

Biliyoruz ki; Türkiye’de ilkokul 4. sınıfların yüzde 40’ı ve 8. sınıfların yüzde 46’sı

okula aç gidiyor ve tam 1 milyon 358 bin çocuk açlık sınırında bulunuyor. İYİ Parti

olarak çocuklarımıza o nedenle okullarda beslenme projesi geliştirmiştik. Şimdi

burada İktidara sesleniyoruz; hadi bakalım seçim döneminde, bizden kopya

çekerek verdiğiniz ücretsiz yemek sözünü yerine getirin!

Kısacası, öğrencilerimizdeki beslenme sorunlarının üzerine mutlaka ama mutlaka

eğilinmeli, sağlıklı ve nitelikli bireyler yetiştirilmesi için eğitimimiz, dünyadaki

evrensel kalite standartlarına yükseltilmelidir.

Öğretmenlerin açlık sınırında (özellikle özel okullarda) çalıştırılmalarının önüne

geçilmeli, ebeveynlerin üzerindeki maddi manevi ekstra bir yük olan servis çilesine

son verilmelidir” diye konuştu.

   
   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  SOZ SÖZ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  SON SÖZ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 


  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER


 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
sonsozmersin.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA