HEDİYE EROĞLU

Son yağışlar ve fırtınalarda zarar gören seralarda ayağa kalkma çalışmalarının sürdüğü Anamur’un Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş, Bozyazı ile birlikte 15 bini aşkın üreticinin bulunduğu ilçede sigorta yaptırma oranı yüksek olsa da hala istenilen düzeye ulaşılamadığını dile getirdi.

Türkiye genelinde TARSİM’den yararlanma oranı yüzde 23 iken, Anamur ve bölgesinde bu oranın yüzde 30-35 civarında olduğunu aktaran Başkan Gümüş, ancak bunun da düşük olduğunu söyledi.

TARSİM’DE FİYAT YÜKSEK!

“Üreticilerimiz dikkatli olmalı” diyen Ahmet Şeref Gümüş, “İklim değişikliğinden dolayı hem dünyayı hem ülkemizi tehdit eden kuraklık, dolu, dengesiz yaşı, fırtına var. Bunlarla ilgili üreticilerimizin mümkün olduğu kadar sigortalarını yaptırması gerektiğini düşünüyoruz.

Ancak TARSİM sigortası da çok makul değil. Fiyatlar çok yüksek. Tabiî ki daha çok havuza para birikse fiyatlar düşer. Ama buna bir kolaylık getirilmeli. Biz nasıl ki trafiğe çıktığımızda araçlarımız sigortalısı, üretim yapan tüm üreticilerin de sigorta yaptırması gerekir ancak şartların iyileştirilmesi gerekir.

DEVLETİN TARSİM DESTEĞİ ARTMALI

TARSİM’in yüzde 50’sini devlet ödüyor fakat yeterli mi? Hayır yeterli değil. Fiyatları çok yüksek. Toprak çok parçalı olduğu için çiftçi belge çıkartamıyor ve TARSİM’de sigorta yapmıyor. Devlet toprakların birleştirilmesini istiyor. Dede, baba ölmüş çok varisli topraklar çok parçalı hale gelmiş. Ancak şartlar ne olursa olsun buna göre bir uygulama yapılması gerekir. Madem ki üretim yapılıyor, dar alanda bile olsa ülke ekonominse katkı sağlanıyorsa üreticiye kolaylık sağlanmalı.

Üreticiler sanki bu ülkenin ikinci sınıfı insanı gibi muamele yapılıyor. Üreticilerin bu muameleden kurtulmasını istiyoruz. Hak ettikleri saygıyı, durumu üreticilerinde görmesi gerekir” dedi.

GENÇLER VE KADINLARIN PRİMİNİ DEVLET ÖDESİN

Tarımdaki önemli tehlikelerin birinin de üreticinin yaşlı nüfus haline gelmesi olduğunu söyleyen Gümüş, “Şuanda yaş ortalaması 55’in üzerinde. Üretim için bu çok büyük bir tehlike. Bu tehlikeden kurtulabilmemiz için biz sürekli siyasi partilere raporlar sunuyoruz. Tarlada çalışan gençlerin bağ kur primleri devlet tarafından karşılanmalı, nüfusu gençleştirmek istiyorsak. Kırsaldan kente göçten şikayet ediyoruz ama bu tedbirleri almazsak göçün önüne geçemeyiz. Tarımda çalışan küçük aile işletmelerinde kadının Bağ – Kur’u hiç yok, sadece babanın Bağ - Kur bulunuyor. Devlet tarafından kadınların bağ kur primi ödenirse üretim daha da artar.

SİYASİLERDE AÇ KALACAK

Ayrıca örtü altında tarım yapan üreticilerimizin çok daha büyük risk kapsamında olduğu dikkate alınarak, en az 5 yıl erken emekli olmasının önü açılmalı. Şuan afet halinde serada kalabiliriz. 45-50 derece sıcakta ilaçlama yapıyoruz.

Tüm siyasilerin dikkatini tarıma çekmek istiyorum. Eğer tarıma destek vermezsek, tüm siyasilerde, toplumda aç kalacak”.