HEDİYE EROĞLU
Ticaret hacminde Türkiye’deki serbest bölgeler içerisinde ikinci sırada yer alan Mersin Serbest Bölgesi, hem ülkeye hem bölgeye hem de Mersin’e katkı sunmaya devam ediyor. Türkiye’nin kurulan ilk serbest bölgesi olma özelliğini taşıyan Mersin Serbest Bölgesinde 292’si yerli ve 101’i yabancı sermayeli olmak üzere 393 firma faaliyet yürütürken, 2022’de ticaret hacmi yıllık 4 milyar dolar ticari işlemle tarihi rekor kırdı. Bölgedeki istihdam ise önceki yıla oranla yüzde 9 artarak 11 bine yaklaştı.
İŞÇİLER HAKKINI İSTİYOR
Ancak bölgenin karından hak ettiğini alamadıklarına yönelik sık sık isyanları haberlere konu olan Mersin Serbest Bölgesi’nde bugünlerde zam gerilimi yaşanıyor.
Asgari ücret zammının maaşlara yansımasında patronların en yüksek rakam olarak ‘usta işçiler için) 9 bin 150 TL’de anlaşması bölgede gerilim yarattı. İşçiler bu anlaşmaya tepki göstererek, bu rakamın 9 bin 750 olarak kabul edilmesini istiyor
Öte yandan bölgede sigortalı işçiler asgari ücrete talim etmek zorunda kalıyor, Bölgede sigortasız çalışanlar ise daha düşük ücretleri kabul etmek zorunda kalıyor.
HAKKIMIZ OLANI ALMAK İÇİN MÜCADELEYE!
İşçilerin örgütlü olduğu Dev Tekstil İş Sendikası’nın Çukurova Temsilciliği, işçilere hakları olanı almak için mücadeleye çağırarak, bölgede bildiriler dağıtıp, afişler ile özellikle maaş zammı sürecine müdahil olmaları için mücadele ediyor.
Sendikadan yapılan çağrıda asgari ücretin Ocak ayı itibariyle net 8 bin 506 TL olduğu anımsatılarak, “Peki, asgari ücret zammı alım gücümüzde herhangi bir artış sağladı mı? Bu sorunun cevabı tabi ki hayır! 2022 yılında temel tüketim ürünlerine gelen zamlarla ücretli çalışanların alım gücü ciddi oranda erimişti. 2023 ücret zammı bu erimeyi gidermediği gibi artan enflasyon karşısında asgari ücretlinin alım gücü daha da düşmüş oldu.
Önümüzdeki günlerde temel tüketim ürünlerine yeni zamlar geleceği ise ortada. İşçi ve emekçilerin yaşam koşulları her geçen gün daha kötüleşecek, yapılan asgari ücret artışı daha ceplere girmeden uçup gidecek.
“HAKKIMIZ OLAN ZAMMI İSTEMELİYİZ!”
Birçok fabrikada ocak ayı zam dönemidir. Durdurulamayan enflasyondan kaynaklı yaşanılan ücret dengesizlikleri patronlar için bir fırsat olarak görülüyor ve ücretleri düşürmenin bir vesilesi haline getiriliyor. Yıllardır atılan bu adımların sonucunda işçilerin yarısından fazlası artık asgari ücretle çalışır duruma geldi. Türkiye'yi ucuz işçi cennetine çeviren patronlar kâr rekorları kırarken, bizim payımıza düşen açlık sınırında bir ücretle, ağır koşullarda çalışmak olmamalıdır. Bunun için ücret kriterimiz ‘insanca yaşanabilecek’ bir düzeyin altına düşmemelidir. Patronlar ve hizmetlerindeki yöneticiler bazı fabrikalarda ücret zammı için ‘asgari ücret zammını aldınız ya, daha ne istiyorsunuz’ diyerek ‘sıfır’ zam dayatıyorlar. Bu dayatmalara boyun eğmemeliyiz. Açlık sınırında bir yaşamı kabul etmemeli, hakkımız olanı istemeliyiz.
HAKKIMIZ OLAN ZAMMI NASIL ALIRIZ?
İnsanca yaşamaya yetecek bir zam almak için birlik olmak gerekir. Tek tek istendiğinde patronlar ve uşakları tehditlerle, yalanlarla, işten atma saldırısıyla yanıt verecektir. Bu saldırıları ve tehditleri boşa düşürmenin tek yolu birlik olmaktır. Birlik olan işçiler istediklerini elde ederler. Patronlar, zam talebini karşılamamakta ısrar ederse işçilerin en önemli silahı olan üretimden gelen güç kullanılmalıdır. Talepler kabul edilene kadar makineler çalıştırılmamalıdır.
“PATRONLARIN OYUNLARI BOŞA DÜŞÜRÜLMELİ, BASKI, TEHDİT VE ALDATMACALARA KANMAMALIYIZ”
Patronların bizleri bölmek için kullanacağı türlü oyunlar boşa düşürülmeli, baskı, tehdit ve aldatmacalara kanmamalıyız. Biz işçilerin en güçlü mücadele aracı üretimden gelen gücüdür ve birleşen işçilerin karşısında patronların ve bir avuç yöneticinin yapacağı bir şey yoktur. Biz işçiler varsak o makinalar çalışıyor, üretim oluyor. Bunu herkes bilmeli. Görmeyen gözler, duymayan kulaklar işitmeli. Gece gündüz çalışıyor, alınteri akıtıyor, patronlara kâr rekorları kırdırıyoruz. Şimdi de emeğimizin karşılığını istiyoruz!
Parola ‘birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’ olmalıdır. İşçiler birlikte olduklarında güçlüdür. Sendikamız Dev Tekstil bizlere bu koşullarda çalışmayı ve yaşamayı dayatan patronlar düzenine karşı tüm tekstil işçilerini kendi çatısı altında toplanmaya, omuz omuza mücadele etmeye çağırıyor” denildi.