HEDİYE EROĞLU
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Mersin Şube Başkanı Sinan Can, kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalar yaptı.
İmar planlarının iklim değişikliği modelleri bir yapılması gerektiğini ancak Türkiye’nin bunun yapılmadığını söyleyen Can, bunun sonucunda çevre ve kentsel planlama sorunları yaşandığını söyledi.
“İLÇE BELEDİYELER DİKKAT ETSEYDİ MERSİN BUGÜN ÖBYEL OLMAZDI”
Örnek olarak Mersin’in Mezitli ilçesinde tartışmalar ışığında yükselen 33 katlı ucube gökdelen inşaatını gösteren Sinan Can, söz konusu yapının hava sirkülasyon kanallarını kapatarak, kirliliği olumsuz yönde etkileyici özelliğe sahip olduğuna dikkat çekti.
Kirliliğin kentsel planlama ile engellenebileceğini ancak burada özellikle ruhsat verme hakkına sahip ilçe belediyelerinin büyük önem taşıdığını işaret eden Başkan Can, “İlçe belediyeleri özellikle büyük öneme sahip çünkü yapı ruhsatını verenler onlar. Onlar dikkat etseydi Mersin hem hava kirliliği hem çevre konusunda daha iyi konumda olabilirdi” dedi.
MİMAR VE MÜHENDİSLER RAPOR HAZIRLIYOR
Ucube gökdelenin kaç katlı olduğunu bilmediklerini aktaran Sinan Can, “Oranın kaç katlı olduğunu hala tam olarak bilmiyoruz. En son duyduğumuz 33 katlı olduğu yönünde.
Geçmişten günümüze gelen 40 yılık bir serüvenin olduğunu 2016’dan sonra ruhsat yenileme ile şuanda karşımıza çıktığını biliyoruz. ÇMO olarak TMMOB ile bu konuda çalışma yaptık. Konuyla ilgili TMMOB’nce bir rapor hazırlıyoruz.
UCUBE GÖKDELEN HAVA SİRKÜLASYONUNU YOK EDİYOR
Yüksek yapılaşma hava kirliliği ile ilgili doğrudan alakalı. Yüksek yapılaşma demek hele de kıyı kenarda yüksek yapılaşma hava sirkülasyon koridorlarını kapatmak anlamına gelmektedir. İklim değişikliği ve hava konusundaki bölümler bizim katkımız ile hazırlanmakta ilgili raporda. Geçmişte sahile örülen binalardan çok ders çıkarmadığımız aynı hataların bugünde yapıldığını görüyoruz. Bu konu bizim için siyasi bir konu değil ama konu siyasi bir noktaya geldi. Biz teknik görüş sunuyoruz.
MEZİTLİ BELEDİYESİNE TEKRAR ELE ALIN ÇAĞRISI
Cumhurbaşkanlığının 11. Kalkınma Planında yatay mimari hedefi belirlenirken bizim hale kentlerde dikey mimariyi öngörmemiz nereden neyi planlıyoruzun yorumudur. O bölgede yüksek katlı binaların doğru olmadığını, kent silüetini bozduğunu, bir daha Mersin’de belirlenen kat yüksekliğinin üzerinde bina yapılmaması gerektiğini söylüyoruz. Bu çevre içinde imar içinde böyle olmalı. 33 katlı bina kendini gösterecektir ama kent ve çevre hakkı anlamında doğru bir yöntemle gerçekleştirildiğini düşünmüyorum. Ruhsat veren yetkililerin konuyu tekrar değerlendirip orayı daha farklı bir şekilde 20 gibi kat emsaller vererek yapılaşmaya gidilmesi sağlamalıdır” diye konuştu.
TMMOB DAVA AÇACAK
Konuyla ilgili ayrıca TMMOB’nin hazırladığı rapor sonrası dava çama sürecine girme kararı aldığını söyleyen Başkan Can, “Dediğim gibi yıllarca yapılan hatalardan ders almadık aynı hatayı tekrardan yeniliyoruz” dedi.
YENİŞEHİR’DE Kİ YÜKSEK KATLI BİNALARDA YANLIŞ
Sadece sahildeki dikey yapılaşmaya karşı çıkmadıklarını kent genelinde bu yönde sorun olduğunu işaret eden Sinan Can açıklamasını şöyle tamamladı; “Örneğin Yenişehir’in kuzey bölgesinde villaların olduğu yatay mimari olan bölgelere 30 katlı binalar dikiliyor, bu da yanlıştır. Yukarıda olan yüksek yapılaşmalarda yanlıştır. Bu iklim değişikliğine zarar vermekte hem de kentleşme noktasında da doğru değildir. Çarpık kentleşme illaki gecekondu ile olmuyor bunlar da çarpık yapılaşma demektir. Kent olarak aktörlerle birlikte hiç birimiz samimi değiliz. Bu sorunları tüm aktörlere iletiyoruz ama yasal mevzuatın gereğinin yapıldığı söyleniyor. Bizim de yapabileceklerimiz kanunlarla sınırlı. Toplumsal duyarlılığı anlatmaya çalışıyoruz.”