GİZEM EKİCİ

Mersin’de araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu’nun bombalı eylem ile katledilmesinin 30’uncu yılında demokrasi güçleri adalet ve barış çağrısı yaptı.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Eğitim İş Sendikası, 29 Ekim Kadınları Derneği ve Yeni kuşak Köy enstitüleri Derneği (YKKED) Mersin Şubeleri bir basın açıklaması yaparak, Mumcu’yu andı.

Atatürk Parkı içerisindeki Uğur Mumcu Anıtı önünde bir araya gelen demokrasi güçleri temsilcileri adına açıklamayı okuyan ADD Mersin Şube Başkanı Serdar Erkan, adalet çağrısı yaptı.

“ATATÜRK, BAĞIMSIZLIK VE BARIŞ’ DİYENLER KATLEDİLDİ”

“Bugün günlerden 24 Ocak 2023 ve içinde bulunduğumuz hafta Adalet ve Demokrasi Haftası…” diyen Erkan, 24 Ocak’ın kalpaksız kuvvacı, araştırmacı yazar ve yiğit gazeteci Uğur Mumcu’nun katledilişinin 30. Yıldönümü olduğunu anımsattı.

Bugün buraya sadece Uğur Mumcu’yu anmak için toplanmadık. Bugün aslında, özellikle 90’lı faili meçhul olarak katledilen ADD nin kurucu başkanlarından Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Gaffar Okan, Eşref Bitlis, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu,  Hırant Dink, Tahir Elçi gibi ağızlarına ‘Atatürk, bağımsızlık ve barış’ sözcüklerinin birini aldığı için katledilen ve failleri hala bulunamayan. bu toprakların yetiştirdiği tüm aydınlarımız ile 70’lerin ve 80’lerin karanlığında katledilen Abdi İpekçi, Çetin Emeç ve Metin Göktepe gibi gazetecilerimizi, Uğur Mumcu’nun şahsında anmak için toplandık.

“EMELLERİNE ASLA ULAŞAMAYACAKLAR”

Emperyalizm ve onun yerli işbirlikçileri biliyorlar ki, bu topraklarda yukarıdaki sözcükler ifade edildiği sürece kendi emellerine asla ulaşamayacaklar.

Bu nedenle, 1952 den bu yana adım adım devlet ve ülkemiz içine yerleştirdikleri kontrgerilla ve FETÖ eliyle kiralık katiller aracılığıyla, darbeler ve 1 Mayıs’ta İstanbul ile Çorum, Maraş, Sivas gibi kentlerimizde gerçekleştirdikleri provokatif eylemler ve toplu katliamlarla, bir taraftan bu topraklarda iç barışı bozarak, önce iç çatışmalarla istikrarsızlığa ve iç savaşa sürükleyip, sonrada Irak ve Suriye gibi dışarıdan müdahaleye zemin hazırlayarak, parçalanmasına çalışmışlardır.  Diğer taraftan da, 70’lerden bugüne kadar toplumu aydınlatacak, uyaracak ve iç barışı oluşturmaya çalışan aydınlarımıza ve gazetecilere yaptıkları bireysel suikastlarla, onları yok ederek,  halkımızı pusulasız ve sahipsiz bırakıp bugünlerin yolunu açarak Atatürk Cumhuriyetini,  onun kurumlarını, kavramlarını ve birikimlerini talan ederek içini boşaltmaya çalışmışlardır.

ATATÜRK SEVGİSİNİ, BAĞIMSIZLIK DÜŞÜNCESİNİ, BARIŞ ÖZLEMİNİ YOK EDEMEDİLER

Bugün itiraf etmeliyiz ki, her iki yönde de epeyi mesafe almışlardır. Ancak şu da bir gerçektir ki, Anadolu insanının içindeki Atatürk sevgisini, bağımsızlık düşüncesini ve barış özlemini asla yok edememişlerdir. Aksine, halkımız BOP projesinin sonuçlarını, kuzeyimizde ve güneyimizdeki savaşı ve yarattığı yıkımları ve yerlerini yurtlarını terk edip ülkemize sığınan mültecileri ve çektikleri sıkıntı ve acıları gördükçe ‘Atatürk, Bağımsızlık ve Barış sözcüklerine ve kuruluş ilkelerin’ daha fazla sahip çıkmaktadır.

Bu nedenle bu topraklarda Atatürkçü Düşünce ve Atatürkçüler yaşadığı sürece, Uğur Mumcu ve katledilen tüm aydınlarımız birlikte bu topraklarda barış da sonsuza dek yaşayacak ve yaşatılacaktır.

Bu düşüncelerle, 30 yıl önce Ankara’da evinin önünde arabasına konulan patlayıcı ile alçakça katledilen gazeteci yazar Uğur Mumcu ve O’nun şahsında faili meçhul katledilen tüm aydınlarımızı sevgi ve saygı ile anarken, katillerinin bulunarak, adaletin ve demokrasinin en kısa sürede ülkemize gelmesini Atatürkçü Düşünce’nin yeniden iktidar olmasını umutla ve özlemle diliyoruz.

On’ları,çabalarını ve yaptıklarını asla unutmayacağız, anıları ve mücadeleleri yolumuzu her zaman aydınlatmaya devam edecektir.Işıklar içinde yatsınlar…

Bugün buradan, Uğur Mumcu’nun yolundan giden yerel ve ulusal basınımızın temsilci ve üyelerini de selamlıyoruz. Yaşasın Atatürk devrim ve ilkeleri, yaşasın üniter, bağımsız, laik ve sosyal hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti