KHK’LILAR ALANLARI TERK ETMİYOR | SONSÖZ MERSİN
     
 
 
 
 
 

KHK’LILAR ALANLARI TERK ETMİYOR



 

Haber Merkezi

 

Mersin’de Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) üyeleri her hafta olduğu gibi bu hafta da KHK ile ihraç edilen arkadaşlarının geri döndürülmesi için Özgür Çocuk Parkı’nda eylem yaptı. Emek ve Demokrasi Platformu bileşenlerin de destek verdiği eylemde basın açıklamasını Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül okudu.

 

KHK’LARDA İLK HEDEF KESK OLDU

Sümbül, 15 Temmuz darbe girişimi üzerindeki sis perdesi yeterince dağılmamış olsa da girişim bahane edilerek hayata geçirilen 20 Temmuz sivil darbesinin neyi amaçladığının aradan geçen süre içinde tümüyle netleştiğini savundu.

Sivil darbe uygulamalarıyla OHAL döneminde bile askıya alınamayacak olan temel hak ve özgürlüklerin çiğnendiğini aktaran Mahmut Sümbül, darbe girişiminin her tür anti demokratik uygulamanın gerekçesi haline getirildiğini öne sürdü.”Bunların başında da haksız ve hukuksuz ihraçlar gelmektedir” diyen Sümbül, “Bilindiği üzere; KHK’lar eliyle resmi rakamlara göre 125 bin 678 kamu görevlisi ihraç edildi. Haksız, hukuksuz şekilde 4.270’i OHAL KHK’leriyle, 431’i bu süreçteki Yüksek Disiplin Kurulu kararlarıyla ve 81’ı 375 sayılı KHK’nın geçici 35. Maddesi ile olmak üzere KESK’e bağlı sendikaların toplam 4 bin 781 üyesi ihraç edildi” dedi.

 

“AİHM ŞİKAYETLERİ İLE OYALAMA KOMİSYONU KURULDU”

İktidarın, ilk aylarda ihraçlara yönelik tüm itiraz yollarının kapalı olduğunu açıkladığını da anımsatan Mahmut Sümbül, darbe dönemlerinde dahi görülmeyen bu uygulamaya içeride ve dışarıda itirazlar yükselince ve AİHM’e on binlerce başvuru yapıldığını ve sonuç olarak bir oyalama mekanizmasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Sümbül, “Bunun üzerine iktidar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini de hukuksuzluğuna ortak ederek 23 Ocak 2017 günü iki yıllık süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almak üzere kendisine bağlı OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu’nu görevlendirdi.

 

“4 BİN DOSYA KARAR BEKLİYOR”

Komisyonun görev süresi uzatıldıkça uzatıldı. Aradan 5 yıl geçti. Buna rağmen hala 4 binden az dosya karara bağlanmayı bekliyor. Komisyonun verdiği kararlarda ret oranı %87,3’tür. Bu oran barış imzacısı akademisyenlerin açıklanan dosyalarında % 100’dür. Bu oranlar bile komisyonun idari bir mekanizma olduğunu, iktidarın noteri gibi hareket ettiğini doğrulamaktadır” diye konuştu.

 

RED ORANI YÜZDE 99

Tam beş yıldır neredeyse her gün dile getirdikleri taleplerini bir kez daha yineleyen Sümbül, bir oyalama aracı olarak kurulan, iktidara bağlı, iktidarın talimatlarıyla hareket eden OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun hukuk karşısında suç işlediğini savundu. 

“Görevde kaldığı her gün suçu katlanarak büyüyor ve çifte maaş almaya devam ediyor” diyen Sümbül, “Komisyonun ret ettiği dosyalara itirazların yapıldığı mahkemeler bugüne kadar KESK’lilerin 312 dosyasını karara bağlamış, bu dosyalardan sadece 10’u için iade kararı vermiştir. Burada da red oranı yüzde 99 olmuştur.

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun çalışma tarzında olduğu gibi bu komisyonlarında da hangi tarihte, ne tür bilgi ve belgeleri incelediği, ne tür kanıtlara dayanıldığı, ‘kanıta’ dayalı değerlendirme sonucu üyelik mi, mensubiyet mi, iltisak mı, yoksa irtibat mı tespit edildiği belirtilmemektedir” dedi.

 

HUKUK GARABETİNDEN BARIŞ AKADEMİSYENLERİ DE PAYINI ALDI

Hukuk garabetlerinden birinin de Barış Akademisyenlerine ilişkin komisyonun aldığı kararlar olduğunu ifade eden Mahmut Sümbül, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Barış Akademisyenleri hakkında yapılan başvuruları hükümete bildirmesinden sonra, hükümetin vereceği cevaba malzeme sağlamak üzere, 28 Ekim 2021 tarihinden itibaren peş peşe ret kararları vermektedir.

Aileleriyle birlikte yüzbinlerce insanın, anayasal haklarının ellerinden alınarak açlık ve sefalete mahkûm ettirilerek biat ettirilmeye çalışılması aynı zamanda insanlık suçudur.  Bu suça iktidar, OHAL Komisyonu üyeleri ve iktidarın ihtiyacına uygun raporlar hazırlayan yerel kamu idarecileri ortaktırlar.

 

“TÜM KAMU GÖREVLİLERİ BÜTÜN HAKLARIYLA BİRLİKTE DERHAL GÖREVLERİNE İADE EDİLMEDİ”

Bu nedenle buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. Haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmedir. 

Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. Mağdur olan ihraç kamu emekçilerinin mağduriyet giderilinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz kazanacağız, geri döneceğiz!”.

   
   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  SOZ SÖZ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  SON SÖZ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 


  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER


 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
sonsozmersin.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA