Haber Merkezi
Iğdır'ın Kazım Karabekir Caddesi'nde 2020 yılının Ocak ayında meydana gelen olayda; Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi 3 aylık hamile Ebru Aras, şiddetli geçimsizlik nedeniyle Ağrı Doğubayazıt Medine Müdafii Fahreddin Paşa Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde müdür yardımcısı olan eşi Umut Aras ila boşanma aşamasına geldi.
Bu süreçte okumak için Ebru Aras, engelli oğlu ile birlikte Iğdır’a taşındı. Çiftin boşanma davası sürerken Umut Aras eşinin Iğdır’da yaşadığı evine geldi. Evde çıkan tartışma sırasında Umut Aras, üzerinde taşıdığı tabanca ile genç kadına ateş etti. Ebru Aras, kanlar içinde yere yığılırken, Umut Aras ise bu kez silahı göğsüne dayayıp tetiği çekerek intihar girişiminde bulundu. Bir çocuk annesi Ebru Aras hayatını kaybederken hastaneye kaldırılan Umut Aras ise tedavisinin ardından tutuklanarak cezaevine kondu. Umut Aras hakkında 'Tasarlayarak adam öldürme' suçundan dava açıldı.
TUTUKLULUĞUN DEVAMI İSTENDİ
Iğdır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 7. duruşması Salı günü yapıldı. Sanık Umut Aras duruşmaya tutuklu bulunduğu Iğdır S Tipi Kapalı Cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Mahkeme heyetinin tanıkları dinlemesinin ardından Cumhuriyet Savcısı sanığın tutukluluk halinin devamını istedi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatları da sanığın tutukluluğunun devamını istedi. Sanık Umut Aras ve avukatları ise adli kontrol kararı uygulanarak tahliye istedi.
MAHKEME ADLİ KONTROL KARARI İLE TAHLİYE ETTİ
Kararını açıklayan mahkeme heyeti "Eşi Kasten Öldürme" suçundan yargılanan Umut Aras için tutuklulukta geçen süre ve mevcut delil durumu, 6352 sayılı yasanın 97 ve 98. maddesi ile yapılan değişiklikleri de göz önüne alarak sanık hakkında adli kontrol uygulanmasının yeterli olduğa hükmetti. Sanık hakkında yargılamanın tutuklu olarak yürütülmesinin haksızlığa yol açabileceği ve tutuklamanın bir ceza değil tedbir olduğu olgusunu da göz önüne alarak adli kontrol kararı ile tahliye edilmesine karar verdi.
AİLE TAHLİYE KARARINA ŞAŞIRDIİ
Katil zanlısının adli kontrol kararı ile serbest bırakılması Ebru Aras’ın Mersin’in Mezitli İlçesi Davultepe Mahallesi Meltem Sitesi’nde yaşayan ailesinin tepkisine neden oldu.
Tahliye kararına çok şaşırdıklarını ifade eden kız kardeşi Bahar Üstün, “Adaletli olmayan bir karar verildi. Kişi 18 ay kadar tutuklu kaldığı için tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Ortada somut deliller var iken birinci derecede şüpheli olan cani nasıl dışarıya çıkarılabiliyor. Nasıl bir adalet diye biz sorguluyoruz. Yani benim ablamın kanı yerde mi kalacak?. Benim annemin gözü yaşlı mı kalacak?. Geçen 7. Duruşmada annemin göz yaşlarına rağmen bizim mağduriyetimize rağmen bu kişiyi nasıl dışarıya salabilirler. Adli şartıyla dahi olsa şartlı tahliye dahi olsa bir kişinin dışarıda nefes alması dahi bizim yüreğimizi daraltıyor. Ortada somut deliller var” şeklinde konuştu.
“KAN BULGULARI YOK EDİLMEYE ÇALIŞILMIŞ”
Katil zanlısının bilincinin yerinde olmadığını, hareket edemeyecek halde olduğunu söylerken sağlık ekibi bilincinin yerinde ve hareket edebilir olduğunu söylediğini anlatan Bahar Üstün, “Gelen polis ekibi silahın ablama çok ters bir biçimde sağ elinin iki santim yanında buluyor. Bunlar delil değil mi? Ablamın düşüş pozisyonu delil değil mi? Kişi evde arbede yaşanmadığını ve kavga etmediklerini söylüyor ama ev savaş alanı gibi. Kişi pencerenin yanında vurulduğunu söylüyor ama vurulduğu yerde hiçbir şekilde kan bulgularına rastlanmıyor. Banyoda fırça duvara dayalı bir şekilde kanlı bulunuyor. Kan bulguları yok edilmeye çalışılmış. Bu adam elini yıkamış. Elindeki baruz izi gitsin diye. Ablam öldürüldüğü zaman hamile idi. Biz bunun pozitif testini kendimiz gördük. Öldürüldüğü zaman otopsi raporu eksik çıkmış. Eksik çıktığına dair bir rapor hazırlanmadan bu rapor kişinin cezası etkileyen bir faktör. Bu rapor hazırlanmadan celseye devam edildi. Biz bunu kesinlikle kabul edemiyoruz” şeklinde konuştu.
ADALET BAKANINA SESLENDİ: BAŞKA KADINLAR KIZLAR İÇİN TEHDİTTİR
Adalet Bakanına seslenen Üstün şöyle devam etti: “Lütfen bizim sesimizi duysunlar. Bu gibi canilerin dışarıda dolanması bizim için benim çocuğum için başka Ebru’lar, Fatma’lar, Ayşe’ler için bir tehdittir. Benimde bir kız çocuğum var. İlerde böyle bir şey yaşamasını istemiyoruz. Bir tane Ebru verdik bir tane Özgecan verdik. Daha bunun gibi bir sürü genç verdik. Kız kardeşlerimizi verdik. Ben başka kızların ölmesini istemiyorum. Başkalarının kız kardeşlerinin ölmesini istemiyorum. Bizim yüreğimizi ateş düştü. Başka annelerin, babaların evlerine ateş düşmesin.”
“BU ÇOCUĞU BU ADAMA NASIL EMANET EDECEKSİNİZ”
Şahsın ablasını aldattığı gibi fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını ifade eden Üstün şunları söyledi: “Bunları yapmasına rağmen çocuğu mağdur olmasın diye çıkardık diyorlar. Bu insana nasıl güvenerek bu çocuğunu buna emanet edeceksin. Bu çocuk bu adamın yanında güvende mi olacak? Böyle bir saçmalık var mı? Çocuğunu çok sevse idi bu çocuğa hakaret etmeyecekti. Çocuğunu kucağına alacaktı. Doğduğu zaman reddetmeyecekti. Engelli diye çocuğu kabullenmedi bile. Çocuğu küçük gördü. Çocuk işitme engelli olduğu için kulağından ameliyat oldu. Rahatı için çocuğu daha ameliyatın ikinci günü hemşireler izin vermediği halde hastaneden eve getirdi. Çocuklar acılar içinde o dönemi atlattı. Biz kendimiz bunu gördük. Bu adam defalarca ablamı darp etti. Tehdit ettiğine dair telefon mesajları var. Ablamı iki defa boğmaya çalışıyor. Ablam elinden kurtulunca kusura bakma uyku sersemliği ile oldu diyor.
“LÜTFEN SESİMİZİ DUYUN”
Ben buradan adaletle ilgili olan herkese sesleniyorum. Hangi birimiz uyku sersemliği ile eşimizi boğmaya kalkıyoruz. Lütfen sesimizi duyun. Bu insanı nasıl dışarıya salabilirsiniz. Biz bunu kabul edemiyoruz. Biz en yüksek mercilere kadar çıkacağız. Bu insan tekrar tutuklanacak. Bunun başka çaresi yok. Tutuklanacak biz bunu kabul etmiyoruz.”
Anne Necla Öcüm (21) mahkemenin verdiği kararı kabul etmediklerini söyledi.
“Bu böyle olmaz. Benim gibi başka anneler ağlamasın” diyerek göz yaşlarına boğulan acılı anne;
“Kızım sürekli tehdit görüyordu. Kızımın boğazına 5-6 defa bıçak dayamış. Ambulansa bindirildiği zaman Allah’ım beni affet diyormuş. İnsan ölürken Kelime-i Şehadet getirir. Demez Allah’ım beni affet diye” şeklinde konuştu.
“ADALETİ TEMSİL EDENLER SİZİNDE ÇOCUKLARINIZ VAR”
Adaleti temsil edenlere seslenen Anne Öcüm, “Ey adaleti temsil edenler, sizinde çocuklarınız, gelinleriniz var. Bunu dışarı çıkardınız bana bu acıyı yeniden yaşattınız. 2 sene önce ölen kızım yeniden ölmüş gibi oldu. Siz niye bunu acıyı yaşattınız. Nize adalet bunu yaptı. Ben adalet bekliyorum. Bu özürlü çocuğun yanına gitmeyi hak etmiyor. Allah için devletten adalet bekliyoruz” dedi.