Haber Merkezi
Mersin’de dört bir yandan süren doğa katliamlarının ardı arkası kesilmiyor. Son olarak Mersin’in Çamlıyayla ilçesi Sarıkavak Mahallesinde yapımı planlanan Biyokütle Santralinin kurulumu için onaylanan 1/5 bin ve binlik imar planlarına çevrecilerden itiraz geldi.
Mersin Çevre Platformu paydaşları, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde basına açıklaması yaparak, itirazlarını yargıya taşıyacaklarını açıkladılar.
BAKANLIK ONAYI ASKIDA
Grup adına basın açıklamasını okuyan Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği (ÇEKSAM) Başkanı Av. Semra Kabasakal, Mersin ili Çamlıyayla İlçesi Sarıkavak Mahallesi 133 nolu parselde Efor Şehir Planlama Mim Müh. Muş. Ve İnş. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan “Biyokütle Atık Yakma, Enerji, Elektrik Ve Sıvı Gübre Üretim Tesisi” projesine karşı olduklarını söyledi.
Proje ile ilgili olarak toplam kurulu gücü 3,120 MWm/2,940 MWe olan tesisin kurulması amacıyla hazırlanan 1/5 bin ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının, 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin ilgili hükümleri ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 9. Maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 29.04.2021 tarihinde onaylandığını söyleyen Kabasakal, “Söz konusu imar planının müdürlüğünüzde askıya çıkarıldığı 05.05.2021 07.06.2021 tarihleri arasında muhtarlık ilan panosunda ilan edilerek mahalle sakinlerinin bilgisine sunulmuştur.
“İMAR HUKUKU AÇISINDAN UYGUN DEĞİL”
Bahsi geçen ilandaki planlara itirazlarımızı aşağıda maddeler halinde sunuyoruz ve bu tesisin yapılmasını mahalle halkı olarak istemiyoruz.
Mersin ili Çamlıyayla İlçesi Sarıkavak Mahallesi 133 nolu parsel Çamlıyayla belediyesi imar planı sınırları içerisinde kalmakta olup 1/1000 ölçekli onaylı imar planında konut ve torla isabet etmektedir. Bu nedenle isabet eden bu yerde böyle bir tesisin yapılması imar hukuku açısından uygun değildir.
“SOLUNUM HASTALIKLARINA YOL AÇAR”
Biyoenerji Yakım Tesisleri kent havasında bulunan zehirli gazları ve formaldehitleri yayarlar. Bu yayma neticesinde insanlarda solunum hastalıklarına yol açar aynı zamanda çocuk sağlığı ve gelişimi üzerinde de olumsuz etkilidir.
Proje alanına 800 metre mesafe içerisinde kasap, manav, market gibi temel gıda ihtiyaçlarının bulunduğu dükkânlar ve yerli halk ile beraber yayla turizmi yapan kişilerin konutları bulunmaktadır. Temel gıda ihtiyaç alanları ve yaşam alanlarına yakın olması nedeniyle gıda ürün alışverişi yapan ve orada yaşayan kişilerin sağlığı oldukça kötü etkilenerek, solunum yollarında hastalıkların oluşmasına sebebiyet vereceği aşikârdır.
ORMAN ALANI
Tesisin yapılacağı yerin hemen yakınlarında orman alanı sayılan yerler olup, planlanan projenin gerçekleştireceği alanın hemen yakınında devlet ormanı bulunmaktadır. Ayrıca plan alanının 100 metre yakınındaki parselde ceviz bahçesi ve zeytin ağaçları bulunmaktadır. Ormanın tesis olarak planlanan arsaya uzaklığı yaklaşık 70 metredir.
Ayrıca tesis yapılacak alana komşu parsellerde ekili tarım arazileri mevcut olup aktif tarımsal faaliyetler sürdürülmektedir. Aynı şekilde güneyde bulunan komşu parseller de tarla niteliğinde olup tarımsal faaliyetler devam etmektedir. Tarımsal faaliyetlerin yanında aynı bölgede komşu parsellerde hayvancılık ve besicilik alanları bulunmaktadır.
Bölgenin yayla turizmi olması sebebiyle tesisin yapılacağı alana yaklaşık 40 metre yakınlıkta restoran ve piknik alanları mevcuttur.
Atıkların alınacağı işletmeler incelendiğinde işletmelerin yer aldığı Giden Mahallesi, Belçınar mahallesi, Sarıkoyak Mahallesi, Beylice Mahallesi, Topaklı Mahalleleri mevcut olup toplanan atıkların tesise ulaşımı sırasında ve ilçe genelinde gerek nakliye güzergâhında ve gerekse tesisin işletilmesi sırasında aşırı pis koku problemi olacağından mahalle halkı olarak itiraz ediyor ve bu tesisin yapılmasını istemiyoruz.
İTİRAZ DİLEKÇELERİ VERİLDİ
Tesisin bundan yapılmaması sonraki hususundaki süreci gerek itiraz ÇEKSAM dilekçelerimizi (Tarsus Çevre Mersin Koruma Çevre Kültür ve Şehircilik ve SanatII Merkezi Derneği) gerek Mersin Çevre ve Doğa Derneği ve gerek Mahalle halkı ve muhtarları ile gerekse sivil toplum örgütleri ile birlikte takip edeceğiz ve bundan sonra da yasadan doğan haklarımızı kullanacağız” dedi
“TESİS FAALİYETE GEÇERSE BÖLGEDE YAŞAM MÜMKÜN OLMAZ”
Mersin Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Sabahat Aslan da, kente yönelik saldırıların son derece acımasız olduğunu söyleyerek, “Yaşam haklarımıza saldırlar kabul edilemeyecek derecede. Açıklaması yapılan biyokitle enerji santrali yerleşim yerlerine ve tarım alanlarına çok yakın, insanlar orada yayla turizmi yapıyor.
Bu santralde ana ham maddenin ne olacağını kimse bilmiyor ama bölgedeki mevcut tavuk çiftliklerinde kullanılan atıkları ham madde olarak kullanacaklar. Ana yakıt olarak tavuk gübresini kullanacaklar. Santraller yanarken yayacağı kötü kokular nedeniyle bu bölgede yaşam mümkün olmayacak. Burada açığa çıkan zehirli gazlar insanları çok olumsuz etkileyecek. Toprağı, suyu, havayı kirletecek. Orada yaşayan insanların sağlığı bozulacak. Biz de ÇEKSAM ile birlikte gerekli hukuki süreci başlatacağız. Dernek adına başvurumuzu yapacağız” dedi.