Haber Merkezi
Milyonlarca emekli yok alan alım gücü karşısında maaşlarına yapılan zamların mum gibi erimesinden şikayetçi. Tüm Emekli Sen Mersin Şubesi üyeleri, “Geçinemiyoruz. İsyandayız” diyerek, ek zam talebinde bulundu.
Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şubesi binasında yapılan basın açıklamasını okuyan Sendika Şube Sekreteri Şehriban Mor, hükümete seslendi.
“ÜLKE KARARNAMELERLE YÖNETİLİR HALE GELDİ”
Mor, “Siyasi iktidarın içine düştüğü yönetememe krizi ekonomik, toplumsal, siyasal olarak ve ülkemizin son bir yılını belirleyen salgınla mücadele edememe olarak hayatımızın her alanını etkilemiş durumdadır.
Siyasi alandaki yönetememe krizini ‘başkanlık sistemi/tek adam’ ile çözmeye çalışsa da, sistemin antidemokratik karakteri sonucu, baskıcı ve otoriter uygulamalar artmakta, hukuk düzeninden hızla uzaklaşılmakta, sistem değişikliği ile iyice işlevsizleşen parlamento ise adeta yok sayılmakta, her şey Cumhurbaşkanının iki dudağı arasına yerleştirilmiştir. Kadın hakları açısından önemli bir kazanım olan İstanbul Sözleşmesinden bütün tepkilere rağmen bir gece yarısı kararnamesiyle çıkılması, sendikalara açılan kapatma davaları, HDP’ye açılan kapatma davası, Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi, son zamanlarda gördüğümüz antidemokratik uygulamalara örnektir. Bütün bir ülke kararnamelerle yönetilir hale gelmiştir” diye konuştu.
“SAĞLIK KAMUSAL HİZMET OLMALI”
Dünya ve ülke gündeminde bir yılı da geçen coronavirüs salgınının sağlık sisteminin de tartışılmasına ve eksikliklerinin daha iyi görülmesine yol açtığını işaret eden Şehriban Mor, “Uzun yıllardan beri sağlık sisteminin piyasaya terk edilmesinin sonuçlarını bu salgın sürecinde hep beraber yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Sağlık sisteminin kamusal bir hizmet olması bir zorunluluk olarak kendini göstermektedir” dedi.
“EMEKLİLER AÇLIĞA YOKSULLUĞA MAHKUM EDİLMİŞ DURUMDA”
Çok uzun yıllardan beri emekli aylıklarının yoksulluk sınırının altında yer aldığına da vurgu yapan Mor, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Ülkenin bütün değerlerini yaratan, emekleriyle bugünleri yaratan emekliler açlığa yoksulluğa mahkum edilmiş durumdadırlar.
Temel ihtiyaç maddelerine yılbaşından bu yana yapılan zam oranları nerdeyse yüzde 50 civarındadır. Asgari ücretin 2825 TL olduğu ülkemizde emekli aylığı alan 8 milyon hak sahibinin aylığının 2000 TL’nin altındadır. Bu da göstermektedir ki, emeklileri yoksulluk sınırının altında bırakmak yetmemiş açlığa mahkum etmek istemektedirler. Emekli aylıklarına yapılan zamların yeterli olduğunu savunanlar, hayatlarında bir gün bile pazara çıkmamış, elinde file ile alışveriş yapmamışlardır. Ama hayatlarımız üstünde söz sahibi olmaya çalışmaktadırlar. Kaşıkla verdikleri kırıntı sayılacak zamları kepçeyle geri almaktadırlar.
İkramiye adı altında iki dini bayram öncesi verilenler ise bayram harçlığına dönüşmüş, emekliler için bir aşağılama aracı haline gelmiştir.
Sözün kısası geçinemiyoruz.
“İNSANCA YAŞAM SAĞLAYACAK BİR AYLIK VERİLMESİ ZOR DEĞİL, SİYASİ BİR TERCİHTİR”
Emeklilere insanca yaşam sağlayacak bir aylık verilmesi zor değil, siyasi bir tercihtir.
Siyasi iktidar tercihini emekçilerden, emeklilerden, yoksullardan yana değil sermayeden yana kullanmaktadır.
Emeklilerin daha fazla açlığa, yoksulluğa ve aşağılanmaya gücü kalmamıştır.
Bıçak kemiğe çoktan dayanmıştır.
Emekliler kendilerini açlığa mahkum edenlere, yok sayanlara, görmezden gelenlere karşı seslerini duyurmaya, demokratik tepkilerini göstermeye kararlıdırlar.
Sağlıklı, barış ve kardeşlik içinde, insanca bir yaşam hepimizin hakkıdır.
Emekliler olarak bu yaşamı elde etmek için mücadelemize devam edeceğiz”.