Haber Merkezi
Türkiye genelinde Kovid-19 aşı çalışmaları devam ediyor. Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı ilk aşı takviminde öğretmenler 2. grubun, 7. sırasında bulunuyordu. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), girişimleriyle öğretmenler aşı çalışmalarında öne alındı ve 15 Şubat’ta yüz yüze eğitime geçen köy okullarındaki öğretmenlere aşı yapılmaya başlandı.
Ancak aradan geçen sürede ikinci doz aşılarını olmadan öğrencileri ile buluşan öğretmenlerin aşılama çalışmaları hala sürüyor.
OKULLAR ÖNLEM ALINMADAN AÇILDI
Bu duruma tepki gösteren Eğitim-Sen Şube Başkanı Mahmut Sümbül, Türkiye genelinde 2 Mart tarihinden itibaren toplu ve kontrolsüz bir normalleşmeye geçilmesinden bu yana geçen sürede Covid-19 vaka sayılarının iki kattan fazla arttığına dikkat çekti. “Salgının bu yayılımına karşın, aşının temini ve uygulaması konusunda da sağlıklı bir çalışmanın olmadığını görmekteyiz” diyen Sümbül, salgının hızla yayılmasının okulları, dolayısıyla eğitim ve bilim emekçilerini ve öğrencileri olumsuz etkilediğini aktaran Mahmut Sümbül, “Sendikamızın eğitim kurumlarında gerekli tedbirlerin alınması ve eğitim emekçilerinin tamamının aşılanması yönündeki talepleri dikkate alınmamış, okullar gerekli önlemler alınmadan açılmıştır.
“TALEPLERİMİZİN HİÇ BİRİ KARŞILANMADI”
Eğitim Sen olarak bugüne kadar yaptığımız bütün girişimler, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'na acil aşılama ile ilgili olarak yaptığımız başvurulara verilen cevaplar, eğitim emekçilerinin aşılanmasına yönelik ciddi bir adımın atılmadığını ve buna dair sağlıklı bir planlamanın da olmadığını ortaya çıkarmıştır.
Covid-19 pandemisi kısıtlamalarının başladığı 11 Mart 2020 tarihinden bu yana sürdürülebilir, sağlıklı ve güvenli bir eğitim-öğretim ortamının oluşması için; yeni öğretmen atamasının yapılması, ek dersliklerin açılması/yapılması, yardımcı personel istihdamının sağlanması, her okula bir sağlık personelinin atanması, her okula yeterli miktarda hijyen malzemesi gönderilmesi, ücretsiz maske dağıtılması, eğitime ek bütçe ayrılması ve 2021 bütçesinde eğitime ayrılan payın artırılması taleplerimizin hiç biri karşılanmamış tam tersi uygulamalar hayata geçirilmiştir.
“EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN ÇOK BÜYÜK BÖLÜMÜNE HALA AŞI YAPILMADI”
Yüz yüze eğitime başlamadan önce tüm öğretmenlerin aşılanacağı bizzat Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından açıklanmıştır. Bizler kadar risk taşımayan Milli Eğitim Bakanı kameralar önünde aşısını olmuş, ancak sorumlusu olduğu eğitim emekçilerinin aşı olması için adım atmamıştır. Gelinen aşamada köylerde çalışan öğretmenlerin bir bölümü dışında eğitim emekçilerinin çok büyük bölümüne hala aşı yapılmamıştır.
Eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerin şehir içindeki hareketliliği öngörülerek kararlar alınması gerekirken, alınan kararlar ve uygulamalar virüsün yayılımını daha da arttırmıştır. Her gün yüzü aşkın yurttaşın Covid-19 salgını nedeniyle yaşamını yitirdiği bir dönemde, bilimsel araştırmalara dayalı olarak yapılacak sağlıklı bir eğitim planlamasıyla eğitim emekçilerinin iki doz aşısının tamamlanması beklenirken bu yapılmamış o dönemin vaka verilerine göre düşük ve orta riskli illerde ortaokullar ve liseler de açılmıştır” diye konuştu.
“SINAVLAR İLE VİRÜS YAYILDI”
Öte yandan bulaş riski yüksek yaş grubundaki ortaokul ve lise öğrencileri de yüz yüze sınava çağrılarak virüsün yayılmasına adeta davetiye çıkarıldığını söyleyen Başkan Sümbül, toplu ve kontrolsüz açılmanın ardından, ortaokul ve liselerde yüz yüze eğitime başlanması ve zorunlu yüz yüze sınavlar sonrası pek çok öğrenci ve öğretmenin Covid-19 virüsüne yakalandığını söyledi. “2 Mart sonrasında vaka, ağır hasta ve ölüm sayılarında yaşanan hızlı artış, eğitim emekçilerine aşıda öncelik tanınması yönündeki acil talebimizin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur” diyen Sümbül, “Öğretmenlerin, öğrencilerin, eğitim kurumlarında görev yapan yardımcı hizmetli, memur, idari ve teknik personelin, ailelerin ve toplumun sağlıklı yaşam hakkı iktidarın yanlış politikaları nedeniyle açık tehdit altındadır. Gerekli önlemler alınmadan böylesine büyük bir risk altında görev yapmaya zorlanmamızın sağlıklı yaşam hakkımıza müdahale anlamına geldiği açıktır. Bizlerin, aile bireylerimizin, öğrencilerimizin ve öğrenci velilerimizin hastalanması halinde başta siyasal iktidar olmak üzere sorumluluk MEB ve Sağlık Bakanlığı’nda olacaktır.
“UYARIYORUZ”
Salgın hastalıktan korunmak, en azından hafif atlatabilmek için iki doz aşının yapılması ve bağışıklık sağlanması için belirli bir sürenin geçmesi zorunludur. Sonradan telafisi mümkün olmayacak mağduriyetlerin oluşmaması için; her iki doz aşının bir an önce yapılmasını talep ediyor, ortaya çıkabilecek olumsuzluklar için şimdiden yetkilileri uyarıyoruz. Okullardaki tablo daha da ağırlaşmadan yüz yüze sınavlar okullardaki tüm emekçilerin aşılanması tamamlanana ve gerekli önlemler alınana kadar ertelenmelidir.
Toplum sağlığı için, eğitim hakkı için, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı için aşı istiyoruz!” şeklinde konuştu.