Haber Merkezi
Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Dr. Sinan Can, yazılı bir açıklama yaparak, Atatürk Parkı’nda denizi doldurarak genişlemek isteyen MIP’e tepki gösterdi.
Kentleri sadece mekânsal ve ekonomik büyüme odağı olarak görmenin, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ve anayasada yer alan Çevre Kanununa karşı gelmek anlamı taşıdığını söyleyen Can, “Yerel ölçeklerde kentsel yönetim tarzını, kentsel mekânın kullanım biçimini, kentteki kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerini etkilemekte ve yön vermektedir. Bu noktada kentin sadece bir mekan olmaktan öte, üzerinde kurulmuş ortak değerler ve ilişkiler sistemi ile bütün olduğu da söylenebilir.
Günümüzde kentlerin nüfusunda ve yayıldıkları alanda görülen büyüme, kentin değer ve ilişki sisteminin temel öğeleri olan kent kültürü ve kentlilik bilinci kavramlarının tartışılmasını zorunlu hale getirmektedir. Zira hızı ve yoğunluğu bir türlü kestirilemeyen kentsel büyüme sürecinde kolektif bir değer ve kültür sistemi oluşturmak için gerekli olan koşulların birçoğu bir araya gelememektedir. Kent Kültürüne ve kollektif yaşam dokunlarına müdahale edecek kentsel ve ekonomik büyümeye karşı tavır sergilenmesi son derece önemlidir” dedi.
“HİÇ KİMSE ASBEST NE OLACAK DEMİYOR?”
Başkan Can, fiziki, doğal, tarihi ve kültürel değerleri korumak ve geliştirmek, koruma ve kullanma dengesini sağlamak ve kent kültürünün sürdürülebilir hale gelmesi açısından Mersin’in geleceğini yakından ilgilendiren Mersin Limanı genişleme projesinin son derece kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
“Sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve uluslararası çevresel kriterler göz önünde bulundurularak yatırım kararlarının kentimize olan olası çevresel ve sosyo ekonomik etkilerinin net olarak ifade edilmesi gerekmektedir” diyen Sinan Can, “Hiç kimse asbest ne olacak demiyor? 16.09.2013 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanan ÇED raporunda; genişleme projesinin kent kimliği ve kültürüne olan etkisi, olası iklim değişikliğine olan katkısı, 4 milyon 284 bin 354,60 ton dolgu malzemesinin sucul ve karasal ekosistemde olan etkileri, yapılacak dip taraması ve liman dolgusunun, sonrasında deniz trafiğinin flora ve fauna üzerinde direkt etkileri olup, ekosistemi değiştirerek, bölgedeki ve geniş çevredeki kumul sistemi üzerinde de etkileri, kent içi trafik yoğunluğunun katlanarak artması, dip taraması sonucunda elde edilen numunelerde asbest içeriği tespit edilmiştir. Dip tarama işleminin malzemede yer alan asbest içeriğinden kaynaklı denizel ortamda yayılmasına ve gerek deniz canlılarına gerekse insan yaşamına olumsuz etki yaratabileceği mümkündür. Kent ile barışık olmayan ve çevresel ve aidiyetlik duygusuna zarar verebilecek olan yatırımın kente hiçbir fayda sağlayamayacağı açıktır.
Sonuç olarak, kentin sosyo ekonomik genişleme potansiyeline negatif yönde etki etmeyecek, yurttaşları ve kent değerleri ile barışık yatırımların yapılması son derece önemlidir. Bu vesileyle, kent içi paydaşların ifade ettiği görüşler nezdinde kent ile barışık olmayan ve çevresel ve aidiyetlik duygusuna zarar verebilecek ve kent kimliğini ortadan kaldırabilecek olan bir liman genişleme projesinin gerçekleştirilmemesi son derece önemlidir” diye konuştu.