Vahap Seçer Beyefendi’nin belediye meclisinin toplantısı vardı dün.
Televizyonda izledim toplantıyı.
Normal başlayan mecliste laf döndü dolaştı bir kısım esnafın Toroslar Belediyesi önünde pazar yeri tahsisi yüzünden yaptığı eyleme ve eylem sırasında yaşanan tatsız olaylara geldi.
Amacını aşan her eylem ve söylemin yanlış sonuçlar yaratabileceği, bu durumun kamuoyunda taraftar ve destek bulmayacağı aklı başında her vatandaşın ortak düşüncesidir.
Küfür, hakaret ve şiddet kabul edilemez.
Hak arama eylemlerinde bunların yeri olmaz, olamaz.
Olursa.
Haklı iken haksız duruma düşersiniz.
Kontrolsüzlük başa beladır kısacası.
Pazarcı esnafının olayında da bu yaşanmış anladığımız kadarıyla.
Başkan Abdurrahman Yıldız konuyu anlatmak için söz aldığında meseleyi bir de onun açısından dinleyeceğimizi düşünmüştüm.
Sakin başlayan konuşmasında Yıldız sürekli vites yükseltti.
İş konuşmadan çıktı tek yönlü bağırmaya dönüştü.
Canının yandığını, haksızlığa uğradığını ve çok kızdığını anladık konuşmanın desibelinin yükselmesinden.
Ama ne dediğini anlayamadık tam olarak.
Dedim ya;
Kontrolsüzlük başa beladır.
Vahap Seçer Beyefendi’de sakin başladı konuşmasına.
Abdurrahman Başkana destek verdi doğal olarak.
Sonra o da başladı vites yükseltmeye.
Yağdı, esti, gürledi.
Kontrolsüzlük ön plana çıktı bir ara.
Sanki karşısındalarmış gibi sıfırcı hoca edasıyla bir güzel haşladı Abdurrahman başkanı üzenleri.
Abdurrahman başkanı kanatlarının altına aldığını hissettik Beyefendinin konuşmasından.
Zaten haklıydı iki başkanda.
Bağırarak haklılıklarını bir kez daha tescil ettiler sonuç olarak.
Çok bağırmanın etkilerinin bağırmayanlara göre daha fazla olduğunu bir kez daha gördük bu vesileyle.
Muhalefetin konuşmalarının cılızlığı ve etkisizliği bu tezin haklılığını tesciller nitelikteydi.
Meclisin kazasız belasız bittiğine herkes sevindi dersem yeridir.
Geçmiş olsun!.
**
Sevdiğim Laflar:
“HAMAMA GİREN TERLER!..”
