Ve nihayet beklenen oldu. 4-5 senedir Mersin’de görülmeyen yaz yağmuru kendini öyle bir hatırlattı ki çok uzun süre unutulmaz…
İyi oldu. Rahatladık, ferahladık, serinledik, temizlendik…
Tabi bu memnuniyet hali bizim gibi tuzu kurular için geçerli…
Bir de mağdur olanlar var ki yağmur ile onların dertleri katmerlendi…!
Özellikle merkezde etkili oldu yağış. Ortalama 40 dakika bir saat aralığındaki şiddetli yağmur ve beraberindeki rüzgar korkulu anlarda yaşattı.
Ancak işin zorlayıcı kısmı su taşkınları oldu!
Çok sayıda ev ve iş yerini su bastı!
Mesela Akdeniz ilçesinde büyük tartışmalara neden olan İstiklal Caddesi’ndeki altyapı çalışmaları çok değil daha geçen yıl yenilenirken cadde bu yağmurlarda göle döndü!
Mazgallar, logarlar taştı! İşyerleri sular altında kaldı! Araçlar ilerleyemedi!
Esnaf güç bela dükkanına giren suyu temizlemeye çalışırken sürücü arabasını kurtarma peşine düştü…
Vatandaş desen seke seke yolunu bulup yağmurda telef olmama çabasıyla kendi en yakın güvenli limana atmaya çalıştı!
Ve aynı durum ne yazık ki üzerinden daha bir yıl geçmeyen pek çok yenilenen alanda yaşandı…
Yenilenmeyen alanlarda farklı mıydı? Tabi ki yoktu!
Mersin bir saatlik sağanak yağmurda sele teslim oldu…
Peki nasıl oldu bu durum?
Ne yazık ki liyakatsiz kadroların iş bilmez belediyecilere dönüşmesi ile!
Yap-boza dönen yolların, kaldırımların afetlere hazırlıksız şekilde günü kurtarmaya yönelik makyajlanması nedeniyle!
Belediyelerden altyapı işi alan müteahhitlerin akraba eş dost olması ile!...
Rantın, canımızı hiçe sayması ile!
Şimdi oturup kara kara düşünelim…
Bu belediyelerle, bu altyapı ile kış ayları yağmurlu geçerse halimiz ne olur?
Şu yaşadıklarımız gösteriyor ki halimiz perişanlık olur!
Her yaz olduğu gibi koca yazı sinek ve susuzluk ile geçiriyoruz!
Ve görünen o ki kışı da sel ve su baskınları ile geçireceğiz!
Ve mağdur da biz olacağız!
Ahmak ıslatan ya malum bu yaz yağmurları…
Seçimlerimizdeki ahmaklığımızın bedelini sele dönüşen yağmurlarla ödemek bize düşecek!
