YUSUFCAN GÜDÜK

Mersin’in Toroslar ilçesinde hizmet veren Yalınayak Aile Sağlığı Merkezi’nde sağlık emekçilerine yönelik saldırı geniş katılımla protesto edildi.

ASM’DE DEHŞET ANLARI

20 Eylül günü eşi ile birlikte çocuğunu aşı yaptırmak için Toroslar ilçesindeki Yalınayak Aile Sağlığı Merkezine giden S.K isimli şahıs, merkezde adeta dehşet anları yaşattı.

Görevli hemşire A.K’nin işlem odasında gebe bir hasta kadın olduğunu söyleyerek beklemesini istediği saldırgan S.K, bir anda ortalığı savaş alanına çevirdi. Hemşireye küfür, hakaret etmeye başlayan gözü dönmüş saldırgan, hemşireyi ölümle tehdit ederek, darp etmeye başladı. Adeta öldürmeye kasıt ile hemşireyi yere yatırarak boğmaya çalışan saldırgan S.K, nefessiz kalan hemşireyi kurtarmak için araya girmeye çalışan doktor B.Y’yi de darp ederek ölümle tehdit etti.

Vatandaşların araya girmesi ile hemşire A.K kurtarılırken olay yerine gelen güvenlik güçleri saldırgan S.K’yı gözaltına aldı. Saldırgan şikayet üzerine tutuklanırken hemşire A.K ve doktor B.Y tedavi altına alındı.

STK’LAR ŞİDDETE KARŞI BİRLEŞTİ

Saldırıyı protesto etmek için Yalınayak ASM önünde bir araya gelen sağlık emekçileri, önlem alınması için yetkililere seslendi. Eyleme; Mersin Tabip Odası, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF), Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Genel Sağlık İş Sendikası, Hekim Birliği Sendikası, Mersin Aile Hekimleri Derneği (MAHDER), Mersin Aile Sağlığı Çalışanları Derneği (MASÇAD), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi,             Tabip-Sen, Adana Aile Hekimleri Derneği, Osmaniye Aile Hekimleri Derneği ve 2017 Emekliler Derneği üyeleri destek verdi.

“ŞİDDETSİZ, GÜVENLİ VE GÜVENCELİ ORTAMDA ÇALIŞMAK İSTİYORUZ”

Burada sağlık örgütleri adına basın açıklamasını Mersin Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Uzman Dr. Çağlar Özen yaptı.

“Şiddetsiz, güvenli ve güvenceli ortamda çalışmak istiyoruz” diyen Özen, “Geçtiğimiz Cuma günü bu Aile Sağlığa Merkezi’nde bir hemşire ve bir hekim arkadaşımızın canına kastedildi. Ben de bu Aile Sağlığı Merkezi’nde çalışıyorum. Yaşadığımız üzüntü ve travma çok büyük. Hepimize geçmiş olsun.

Şiddet dolu bir dünya ile kuşatıldık. Sağlıkta şiddet, çocuğa şiddet, hayvanlara şiddet ve niceleri. Cuma günü, bir hemşire arkadaşımız görevini yapmak için, halkın sağlığı için çabalarken bir zalim tarafından yere yatırılıp boğazı sıkıldı. Tek neden gebe bir vatandaşımızın izlemini yaparken o gebenin mahremiyetini sağlamaya çalışmaktı. Odada bulunan bir erkeğe ‘lütfen dışarı çıkar mısınız?’ dedi.

Sonrasında nefesi kesilene dek boğazı sıkıldı. Kurtarmaya giden hekim arkadaşımız yine aynı kişi tarafından tekme tokat darp edildi. Yetmedi; küfür, hakaret ve ölüm tehditleri yağdı üzerlerine.

“BİZİ KORUMAKLA GÖREVLİ YETKİLİLER YILLARDIR SADECE İZLİYOR, ALDIRMIYOR VE GEREKLİ SOMUT, CAYDIRICI ÖNLEMLERİ ALMIYOR”

Bu kaçıncı? Bizi korumakla görevli yetkililer yıllardır sadece izliyor, aldırmıyor ve gerekli somut, caydırıcı önlemleri almıyor. Neyi bekliyorsunuz sayın yetkililer; son hekimin, son sağlık çalışanının öldürülmesini mi?

Sizlerin yanlış algı oluşturması ve yanlış yönlendirmesiyle insanlar, sağlık sistemindeki her aksaklıktan bizim sorumlu olduğumuzu düşünüp bize patlıyorlar, çünkü biz kolay ulaşılan ve korunmasız çalışanlarız. Oysa sorumlu sizsiniz. Sorunları çözmeyen sizsiniz. Siz idari ve siyasi yetkililer, siz Sağlık Bakanlığı yıllardır izleyip bozuk sağlık sisteminizi düzeltmeyerek hem hastaları hem de bizi sorunlar yumağıyla baş başa bırakıp vatandaşı bize karşı kışkırttınız.

“NE BU ŞİDDET UYGULAYANLARA PABUÇ BIRAKACAĞIZ, NE DE SİZİN BİZİ BOŞVERİP KORUMAMANIZA BOYUN EĞECEĞİZ”

Yine Cuma günü Eskişehir’de usulsüz rapor istemi ve bu isteğin reddedilmesi nedeniyle darp edilen meslektaşımız buna örnektir. Buradan kendisine de geçmiş olsun diyoruz.

Sizler bol güvenlik önlemli, korunaklı ortamlarınızda çalışırken bizler bir başımızayız.

Ne yapalım biz de birbirimize tutunuyoruz. Ne bu şiddet uygulayanlara pabuç bırakacağız, ne de sizin bizi boşverip korumamanıza boyun eğeceğiz. Yasaların emrettiği şekilde ve meslek etiğini gözeterek görevlerimizi olması gerektiği gibi yapmaya devam edeceğiz. Sizin oy kaygınız yasa ve etiğin önüne geçemez. Bizler dayanışma içinde birbirimiz için hep beraber toplum sağlığı ve kendimiz için mücadeleye devam edeceğiz. Bu da sizin ayıbınız olarak tarihe not düşülecek. Önerimiz; bir an önce gerekli yasal düzenlemeleri yaparak ve caydırıcı önlemleri alarak bu şiddete son vermeniz. Artık yeter! Şiddetsiz, güvenli ve güvenceli ortamda çalışmak istiyoruz! Sağlıkta şiddet son bulana dek mücadelemiz sürecek!” dedi.