HEDİYE EROĞLU
Mersin’in Anamur ilçesi, Anıtlı Mahallesi (202000065) ruhsat numaralı sahada, Antalya Kepezler Mermer Akaryakıt Maden Tarım İnş. Tic. Paz. Ve San. Ltd. Şti. tarafından açılmak istenen II-B Grubu Maden (Mermer) Ocağı projesi yargı eliyle durduruldu. Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) tarafından açılan dava kapsamında Mersin 2. İdare Mahkemesince yürütmeyi durdurma kararı verildi.
GEN ORMANI YOK OLACAKTI
Mersin Valiliği tarafından proje için 4 Eylül 2023 tarihinde verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir'” kararına karşı açılan davada, söz konusu firma tarafından, ormanlık alandaki ağaçların ve özellikle delice zeytinlikler ile yüzey sularını yer altı su kaynaklarına vereceği zararlara dikkat çekildi.
ÇED sahasının bölgedeki gen ormanına yaklaşık 4 km mesafede olduğunu savunan yöre halkı ve MERÇED, mermer ocağı açılmasına izin veren Valilik kararının iptal edilmemesi durumunda gen ormanının da büyük ölçüde zarar göreceğini öne sürdü. Ayrıca ÇED ve ruhsat sahasının çevresindeki tarım alanlarında halkın aşılı zeytinlikleri bulunduğu, böylesine özel, mikro klima etkisi hüküm süren, muz, avokado, ejder meyvesi gibi birçok tropikal bitkinin açıkta dahi yetiştirilebildiği bir bölgede mermer ocağı açılması halinde, bölgenin su kaynağı olan kireç taşı tepeleri, dolayısıyla suların, tarımın, hayvancılık ve arıcılık faaliyetlerinin de yok edilmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia etti.
ŞİRKET İDDİALARI KABUL ETMEDİ
Şirket ise savunmasında iddiaları kabul etmezken, projenin konusunu kapsayan ve yürürlükteki tüm kanun ve yönetmelikler doğrultusunda faaliyetini yürüteceğini beyan etti.
MADEN SAHASI, MİKRO KLİMA ÖZELLİĞİNE SAHİP AKTİF TARIM ALANI
Ancak Mersin 2. İdare Mahkemesi'nce Türk milleti adına verdiği kararda, “Dava konusu olan sahanın ÇED ve ruhsat sahasının çevresindeki tarım alanlarında aşılı zeytin ağaçları bulunmakta olduğu, söz konusu alanda muz, avokado, ejder meyvesi gibi birçok tropikal bitki ekonomik olarak yetiştirilebilmekte olduğu, bunun yanı sıra dava konusu alan içerisinde Yasa ile koruma altındaki yabani zeytin (DELİCE) ağaçları da bulunmakta olduğu görülmüştür. Dava konusu proje alanı içerisinde olmamakla birlikte; proje alanına yakın olan yerleşim
yerlerinin olduğu bölgedeki tarım arazileri üzerinde ve vadi içerisindeki arazilerde de küçük
parseller halinde tarımsal faaliyet yapıldığı, bölgede yaygın olarak tarımı yapılan muz ve avokado bahçelerinin olduğu görülmüştür.
Her ne kadar proje sahasındaki toprak ve topografik şartlar söz konusu arazi üzerinde
ekonomik anlamda tarımsal faaliyete imkan vermese de; Proje sahası, çevresindeki alanlarda ekonomik anlamda meyvecilik yapıldığı, Anıtlı ve Çamlı pınar Köyü, sahip olduğu özel
mikroklimatik iklim sayesinde; Türkiye'de açıkta muz yetiştirilen ender bölgelerden olduğu, ayrıca sahip olduğu mikro klima iklim, çikolata meyvesi, papaya, guava gibi çok pahalı tropikal meyve türlerinin de söz konusu alanda yetiştirilebilmesine imkan sağladığı görülmüştür.
SU KAYNAKLARI VE TARIMI YOK EDEBİLİR
Dava konusu sahanın faaliyete başlamasıyla ocaklarda taşların kesilme işlemi sırasında açığa çıkan kireçli suyun vadi üzerinden akarak ruhsat sahası dışındaki arazilere ulaşabileceği; söz konusu arazilerdeki toprağın yapısını bozabileceği, ayrıca dava konusu saha etrafındaki meyve bahçelerini besleyen su kaynaklarının da söz konusu kireçli suyun karışmasıyla beraber kirleneceği ve bu durum uzun vadede hem sulama sularının hem de toprak yapısının olumsuz yönde bozulmasına sebep olabileceği görülmüştür.
Her ne kadar ÇED raporunda, ıslak ve telle kesim yapılacağı, yaz aylarında yolların sulanacağı yönünde taahhütler olsa da; mermer ocağı işletilmesi ve çıkan mermerin taşınması sırasında belirli miktarlarda çevreye toz yayılmasının kaçınılmaz olduğu görüştür.
Ocakların açılması, yol açma ya da genişletme çalışmaları ve taşıma yapılması sırasında kullanılacak araçların oluşturacağı mermer tozlarının, özellikle sahaya yakın olan tarımsal üretim alanlarında; özellikle yapraklar üzerinde bir film tabakası oluşturarak stomaların (Gözeneklerin) kapanmasına ve bitkinin gaz alışverişini engelleyerek, fotosentez aktivitesinin azalmasına, karbonhidrat sentezinin olumsuz etkilenmesine neden olabileceği anlaşılmıştır. Faaliyeti yapacak olan firmanın tozuma ile ilgili her türlü taahhüdü vermiş olsa da; söz konusu sevkiyatlarda yüzde 100 olarak tozumanın engellenmesinin söz konusu olamayacağı,
dolayısıyla az miktarda tozuma bile belirli bir süre sonunda bitkisel üretimde yukarıda sözü edilen olumsuzluklara sebebiyet verebileceği görülmüştür.
MADEN SAHASI KORUNMASI GEREKEN CANLILARIN DA YUVASI
Proje alanı ve yakın çevresinde var olduğu belirlenen iki yaşamlı, kuş ve memeli türleri arasından IUCN tarafından hazırlanmış olan Avrupa Kırmızı Listesi’nde (ERL) yer alan türler bulunmakta olduğu, memelilerden Lynx lynx EN (tehlikede) kategorisinde yer almakta ve türlerin neslinin tehlikede olduğu, VU (hassas) kategorisine giren, sürüngenlerden Testudo graeca, kuşlardan Neophron percnopterus ve Streptopelia turtur ile yarasalardan Myotis capaccinii, karnivorlardan Ursus arctos ve çift toynaklılardan Capra aegagrus türleri ile ilgili olarak orta vadeli bir gelecekte nesli tükenme tehlikesiyle (VU) karşı karşıya olan türler tanımlaması yapılmakta olduğu, her ne kadar gerekli her türlü önlemlerin alınacağı taahhüt edilmiş olsa da; mermercilik faaliyetin yukarıda söz edilen türlerde belirli oranda zarara neden olabileceği görülmüştür.
Sonuç olarak, Antalya Kepezler Mermer Akaryakıt Maden Tarım İnş. Tic. Paz. Ve San. Ltd. Şti tarafından hazırlanan proje dosyasında taahhüt edilen tedbirlerin alınması durumunda dahi; dava konusu işletme sahasının konumu, mevcut sevkiyat yollarının özellikleri, işletme sahasının çevresindeki tarımsal üretim alanlarının işletme faaliyetlerinden zarar görebilme riski ve gerek işletme arazisinin ve gerekse çevre arazilerin jeolojik ve morfolojik özellikleri de dikkate alındığında; işletilmesi planlanan mermer ocağının faaliyete geçmesi ile (toprak yapısına, tarımsal üretime, zeytinciliğe, hayvancılığa/arıcılığa, bitki örtüsüne, flora ve fauna üzerine) olumsuz etkileri olacağı görülmüştür.
YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI OY BİRLİĞİYLE VERİLDİ
Öte yandan, dava konusu işleme bağlı olarak dava konusu alanda madencilik faaliyetlerine başlanılacağından, olası olumsuz çevresel etkileri nedeniyle anılan işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin, uygulanması
halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca teminat alınmasızın yürütmesinin durdurulmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A-2,e maddesi uyarınca itiraz yolu kapalı olmak üzere,
05/09/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi” denildi.