Haber Merkezi
CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, Balıkesi’de turizme zarar verdikleri gerekçesiyle Edremit’den sökülen balık çiftliklerinin Mersin’de Aydıncık ve Anamur ilçeleri arasındaki sahil şeridine kurulmak istenmesine TBMM’den tepki gösterdi. Dinçer, projenin incelenmesi için verdiği Meclis araştırması teklifini, TBMM Başkanlığı'na sundu.
“KIYILARIMIZDA BALIK ÇİFTLİKLERİ HIZLA KONTROLSÜZ ARTIŞ GÖSTERMEKTE”
Milletvekili Dinçer, “Türkiye’nin deniz ve iç sularda yetiştiricilik yapan toplam işletme sayısı 2 bin 286 adet olup bunların birçoğu turizm bölgelerinde olup Turizm Bakanlığı doğal bir kaynak olarak gördüğü kıyıların korunması ve akılcı kullanım için yasal ve idari düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Kültür balıkçılığının önem kazanmasıyla kıyılarımızda balık çiftlikleri hızla kontrolsüz artış göstermektedir. Aşırı avlanma kirlilik, iklim krizi, kıyı habitat tahribatı gibi birçok nedenden dolayı balık stokları azalırken iktidar çareyi balıkları hapsetmekte buldu. Mersin, İzmir, Muğla çevresinde yoğunlaşan balık çiftlikleri ülkenin dört bir tarafına yayılmış durumda olup son bir buçuk yıldır Trabzon, Giresun, Sinop ve Artvin illerindeki projelere onay verip Ege, Akdeniz’den sonra Karadeniz’i de balık çiftliklerine mahkûm etmiştir.
“ÇED RAPORU ALMALARI ZORUNLU OLMALI”
Kurulacak olan çiftlikler kesinlikle ÇED raporu almaları zorunludur, ancak ÇED raporu almayan birçok çiftlikler olduğu bilinmektedir. Bu çiftlikler daha önce bakanlık tarafından verilen ruhsatlarla üretimini sürdürmektedir, şu anda bin tonun üzerinde üretim yaptıklarından dolayı ÇED raporuna tabidirler. Fakat aynı körfezde bir firmaya ait 5-6 tane şirket kurarsanız, bu şirketlerin hepsine 500 ton 600 ton verirseniz bin tonu aşmamış gibi görürsünüz. Aslında bu firmaların üretimi 10 bin tona yaklaşıyor ve denetlemeler böyle geçiştirilip ÇED raporu almadan üretime devam ediliyor.”dedi.
‘BALIK ÇİFTLİKLERİ YÜZÜNDEN DENİZE ARTIK GİRİLEMİYOR’
Bodrum’da 6 mavi bayraklı olan Mandalya Körfezinde kurulan balık çiftlikleri yüzünden denize artık girilmediğini dikkat çeken Dinçer “Ildır Körfezi, Gerence Körfezi ve Çeşme Körfezinde 35 balık çiftliği bulunmakta Ortalama 20 kafes olsa 35x20=700 kafes, Kafeslerde ortalama 500bin balık beslenir 700x500.000=350 milyon balık, Bir balık günde 1 gr atık bıraksa 1 günde 350 ton atık denize bırakılır, Yılda 350x365=127.750 ton bu sayısal değerin 10 katını alabiliriz 1.5 milyon ton tehlikeli zararlı kimyasal atıklar bu alana bırakılmaktadır.
Balıkesir Valiliğince deniz turizmine zarar verdikleri gerekçesiyle Balıkesir Edremit ilçesi koylarından sökülen Balık Çiftlikleri Aydıncık ve Anamur ilçelerimiz arasındaki sahil şeridine taşınmaktadır. Aydıncık’ta Soğuksu Koyu girişinden başlayarak Gözce’ye doğru çok geniş bir sahaya kurulmak istenen 10 yeni balık çiftliğinde projenin ÇED raporu incelendiğinde, bu çiftliklerin 20 tonun üzerinde atık üreteceği ve bu atıkların bertarafının ne şekilde yapılacağı belirtilmemektedir Çiftlik sahasındaki rüzgâr ve akıntı hızı dikkate alındığında bu atıklar kısa süre içerisinde sahillerimizi ve denizi kirletecek ve denizlerimizi kullanılmaz hale gelecektir.
NESLİ TÜKENME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA OLAN HAYVANLAR NE OLACAK?
Ayrıca yine kirlenmelerden dolayı, hem doğal balık popülasyonu, hem kıyılar, hem nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Caretta-Carettalar ve Türkiye’de 100 civarında bulunan Akdeniz fokundan 20’si Aydıncık kıyılarını tercih etmiş olup bu foklar temiz sularda yaşamaktadır. Bern Sözleşmesiyle korunan Akdeniz Foklarının üreme ve yaşam alanları balık çiftlikleri ile çok büyük zarar görecektir. Balık yetiştiriciliği üretim sürecinde çok fazla kimyasal kullanılır. Balık unu ve suya eklenen kimyasallar, antibiyotikler ve böcek ilaçları kombinasyonu, balık çiftliklerinden akan suyu zehirli hale getirebilir. Bu su yerel su yollarına ve sonunda deniz ve okyanusa karışır.
SU DA KİRLENECEK!
Yerel deniz ekosistemlerini kirletmenin ötesinde bu akış insan tüketimine yönelik yerel su kaynaklarında gidebilir. Sadece suları kirletmekle kalmaz, aynı zamanda tarım için kullanılan alanların bu sularla kirletilmesi durumu da bir gerçektir. Cıva, toksit seviyelere ulaşana kadar uzun yıllar vücutta birikebilen tehlikeli bir maddedir. Civa zehirlenmesi, Alzheimer dahil olmak üzere bir dizi sağlık sorunuyla ilişkilendirilmiştir. Ek olarak çiftlikte yetiştirilen somon balığı ve çiftlikte yetiştirilen diğer balıklar yüksek seviyedeki iltihaplı hastalıklara ve hatta kansere katkı bulunabilir.
Denizleri, içerisindeki canlıları, kıyıları, tarımı, turizmi, doğayı ve insan sağlığını tehdit eden her geçen gün sayıları artan kirletip yok ettiği alandan sökülerek temiz sulara yerleştirilen balık çiftliklerinin Anayasamızın 98nci Türkiye Büyük Millet Meclis İçtüzüğü’nün 104 ve105’nci maddeleri gereğince Meclis Araştırmasını arz ve teklif ederiz.” diye konuştu.