Yabancılar bile Mersin’in potansiyelinin farkında! | SONSÖZ MERSİN
     
 
 
 
 
 

Yabancılar bile Mersin’in potansiyelinin farkında!



 

BURCU KAYA

 

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, katıldığı bir radyo programında soruları yanıtladı.

“Artık seçimsiz bir döneme girdik artık odağımız tamamen ülkemiz ekonomimiz olmalı” diyen Çakır, “Zor süreçler var bunu da el birliğiyle atlatmamız lazım. Türkiye önemli bir konumda. Bu önemli konumunu da beraberliğini sağlayarak çok iyi noktalara getirecek.

Zor süreçleri atlattıktan sonra tünelde çok güzel bir ışık görüyoruz. Hedefimize o ışığa ulaşmak. Mersin özelinde de çok dinamik bir yapı var. Belediyelerimizle, valiliğimizle sinerjimiz çok iyi ve hızla da çalışılacak” dedi.

İktidarın tasarruf tedbirleri hamlesini, “Önemli ve hepimizin başlaması gereken bir konu” diyerek destekleyen Çakır, “Ülke olarak ayağımızı yorganımıza göre uzatmıyorduk. Kayaya çarptık ve artık herkes bir şeyleri anladı. Tasarruf yapıyor. Enflasyon çok yüksek, artık mecburen tasarruf etmek lazım. Yüzde 20’lik bir kesim var arabalarda restoranlarda ama diğer kesimlerde ciddi fakirleşme var. Ülke içinde herkesin bu kadar lüks harcama yapması doğru değil. Yakıtına, giyimine kuşamına dikkat edip herkesin verimli çalışmaya odaklanması lazım. Çalışmamız değil çok ama çok çalışmamız lazım. Çünkü rakipler boş durmuyor onlar çok çalışıyor” diye konuştu.

 

“MERSİN’İN DIŞ TİCARET HACMİ 20 MİLYAR DOLARA ULAŞTI”

Mersin ekonomisinin son durumunu da değerlendiren Hakan Sefa Çakır, kentin dış ticarette yüzde 25 gibi hızlı bir yükseliş yaşadığını işaret ederek, ihracatın 9.8 milyar dolara çıktığını anımsattı. “Türkiye’de 7. sıradayız ihracat kalemlerinde” diyen Başkan Çakır, “Dış ticaret hacmimiz Mersin’de 20 milyar dolara ulaştı. Az değil. Hinterlandımızla birlikte 70 milyar dolara ulaştık. Bu da ciddi bir rakam. Mersin biliyorsunuz hinterlandın da çıkış kapısı. Orta Anadolu ve Akdeniz’in çıkış kapısı. İşlem hacmi çok fazla bu da hareket getiriyor.

Mersin vergide 6. sırada. Türkiye’nin en çok gelir getiren şehri. Tüm Türkiye’ye yayılıyor bu gelir. 6. sırada ödeme yapıyoruz ama karşılığını alamıyoruz. Yaş meyve sebzede bakliyatta ilk sıralardayız. Gıda sanayimiz çok iyi, üretim açısından çok güçlüyüz meyve üretiminde ilk sıradayız. Mersin çok güçlü ve çok daha güçlü olacak.

 

“MERSİN CİDDİ BİR POTANSİYELLE GÖÇ ALACAK”

Yeni oteller açılmaya başladı. Turizmi daha etkin kullanacağımızı düşünüyoruz.

Lojistik merkezi olduğumuzu söylüyoruz. Bu yeni açılacak havalimanıyla hızlı trenlerimizle Mersin anormal bir şehir hale gelecek. Şu anda Türkiye’nin incisi diyoruz Mersin için ama gelecekte de pırlanta olacağını görüyoruz ve bizi çok heyecanlandırıyor.

Bu gelişime izim hazırlanmamız lazım. Zor şartlar geçtiği zaman ne olacak? Nasıl bir yapılanma olacak. İş adamlarıyla konuşurken Rusya’ya gitmiştik. Savaş bitince ne olacak nasıl bir yapılanma olacak? Bunun hazırlığını yapmalı demiştik. Bölgemizdeki savaşlar hep sürmeyecek. Bitince ne olacak? Altyapısını oluşturmamız gerekiyor.

Mersin ciddi bir potansiyelle göç alacak. Firmalarımızın hazır olmasını sağlamamız lazım. Burada yaşayan insanımız bu güçten niye faydalanmasın. Ama sabredip çok çalışmamız lazım.

Uluslararası Çukurova Bölgesel Havalimanı ile ilgili zeminde sorun var dediler ama o da çözülecek yakın bir zamanda açılacak. Dediğim gibi durmadan otel yatırımları geliyor ve doluluk oranları arttı yetmiyor. Yeni işyerleri açılacak. Kriz ortamında bile OSB’den yer soran çok firma var. Zor bir süreç var ama bir taraftan da yatırım yapılıyor” diye konuştu.

 

“MESLEKİ EĞİTİMDE MERSİN MODELİ GELİŞİYOR”

Mesleki eğitimde Mersin Modeli ile ilgili çalışmalarına da değinen MTSO Başkanı Çakır, “Bununla ilgili çalıştay yaptık. Veliler, öğrenciler, öğretmenler iş insanları, ustalar katıldı. Herkesin istek ve beklentileri konuşuldu. Çalıştayda bir rapor hazırlandı. Bu rapor sonucunda da okullarımızdan mezun olan çocuklara artık nerede çalışacaklarını bilerek okuyacaklar. Sanayi ne istiyorsa müfredatlar ona göre hazırlanacak.

Çocuk okurken işyerlerinde staj yapacak böylece hem para kazanacak hem tecrübe. Biz hep çocukları üniversiteye gönderelim peşinde koşuyoruz sonra da iş bulalım peşinde koşuyoruz.

Meslek okullarından mezun olan çocuklara teknisyen diyoruz şu anda işyerlerinin teknisyen ve teknikerlere ihtiyacı var. Beklediklerinin üzerinde maaşlar var. Asgari ücret değil. Bu çocukları doğru müfredatla yetiştiriyoruz. İşyerlerinin de çocuklara göre fiziki şartlarını düzenlememiz gerekiyor. Aynı zamanda ustaların eski ustalıklarını da düşünmesi lazım. Eskiden eti senin kemiği benim deniyordu şimdi ustalar da okullara gelmeye başladı işyerlerine davet ediyorlar öğrencileri.

Oda bünyesinde 41 meslek komitemiz var. Bir tane MEB’in atadığı öğretmenimiz var. Bu öğretmenimiz komitelerin toplantılarına girip bilgi aktarıp komite üyelerimizi okullara götürüyor yerinde gösteriyor. Öğrenciler öğretmenler okullarında çok kaliteli işler yapıyor. Komite üyelerimiz bu kaliteli işleri görme fırsatı buluyor. Mobilya yapıyorlar bu öğrenciler, boya yapıyorlar.

Bazı öğrencileri mezun olunca Almanya işe çağırıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bizim burada ihtiyacımız var diyoruz. İl Milli Eğitim Müdürümüz, MTSO, Esnaf Odası ve TOBB’u da dahil ederek bir Mersin Modelini hazırlıyoruz. Bunu pilot yaparak Türkiye’ye örnek oluşturacağız.

Eskiden meslek okullarına girmek kolay değildi. O itibarı yeniden getirmeye çalışıyoruz. Okulların fiziki şartlarına kadar hepsini iyi hale getireceğiz. Eski meslek lisesi mezunları bugün OSB’de fabrika sahibi. Yine aynı ortamı oluşturacağız. Velilerimiz de meslek okullarına çocuklarını göndersin diyorum.

Meslek okulları daha da artırılacak ve şartları daha iyi hale getirilip mezunlara iyi şartlarda iş bulunacak. Öğrencilerin okurken bile iş yapması sağlanacak. Üniversite şartını her zaman koymayalım. Meslek okullarını da ihmal etmeyelim.

Organize Sanayi ile de tekrar görüşüp yaz okulu açabiliriz. Orada meslek okulumuz var. Geçtiğimiz yıllarda ortaokul öğrencilerini alıp çekiç tutmayı öğretmiştik. Alata ile yine bir projemiz vardı. Öğrencileri alıp tohum toprakta nasıl işlenir, ürün nasıl sulanır öğretmiştik. Bir bölümü tarıma yönlendirdik bir bölümü OSB’ye yönlendirdik bu da çok ilgi uyandırmıştı. Bunu yine başlatabiliriz. Şu anda sadece çocuklar var. Meclisimizde de kurs açacağız. Örneğin herkesin arabasını tamir edebilmesi lazım Ustalar Avrupa’da çok pahalı ve herkes kendisi tamirini öğreniyor. Bizde de süreç ona doğru gidiyor

Valilikle belediyelerle konuşup birlikte halk eğitimlerde bu eğitimler verilebilir” dedi.

 

“AGROPAK’TA BİR İKLİM VERİ TABANI OLUŞTURACAĞIZ”

İklim değişikliği il mücadele kapsamında da önemli çalışmalara imza attıklarını bildiren Hakan Sefa Çakır, “Projeye 2,5 sene önce başladık. Proje ekibiyle dedik ki iklim değişikliği yıllardır konuşuluyor ama bölgemize etkisi çok fazla olacak. Meyve ve narenciye gelecekte ne olacak buraya ne ekilip dikilmeli, su sorunu olacak, hastalıklar olacak diyerek bir proje yazdık. Çıktı bu proje. Bu sene sahaya bakınca ciddi sorunlar yaşamaya başladık iklimle ilgili. Kışın çiçek açan ağaçlar birden don olunca meyve vermiyor yazın meyve ağacı olmuyor. Bazen de çok ürün olunca ürünü sinek vuruyor. Bunların her biri sorun. Bu kadar ürün yetişiyor doğru yönetmemiz lazım.

Proje ile ürün desenimiz bu iklim şartlarına uygun mu ona bakacağız. Bölge halkını yeni değişime adapte edeceğiz. İklim değişikliğine uygun çeşitler neler olabilir onun araştırmasını yapacağız. Agropak’ta bir iklim veri tabanı oluşturacağız.

Belki ürün deseni değişecek. İklime suya dayanıklı ürünler gelecek. İklim çok kritik hepimizi çok etkileyecek.

Mersin’de geçen sıcaklar karpuzları yaktı. ‘Bitkilerin Sesine Kulak Verin İklime Uyum Sağlayın’ Projenin ismi. Ayakta kalanlar güçlüler değil değişime hızlı uyum sağlayanlar. sloganıyla hareket ediyoruz. Bizler de bu iklime uyum sağlayabilirsek başarılı olabiliriz. İklim sorunu gelecek. Ne yapmamız lazımsa beklememize gerek yok. Biz önce bekleriz sonra sistem kurarız ama bu doğru değil.

 

“PLANLAMA YENİ GELDİ AMA OVA MEYVE VE NARENCİYEYLE DOLDU”

Narenciyede şimdiye kadar planlama olmadı. Komşu ne diktiyse biz de onu diktik. Anlatıyoruz sürekli ama dinlemediler. Şimdi haklıymışsınız diyorlar ama ülke ekonomisi kaybetti. Ürünler toplanmıyor satılmıyor. Bu ürünlere ilaç veriyorsun su veriyorsun emek var ama katma değer olmuyor. Planlama yeni geldi ama ova meyve ve narenciyeyle doldu. Eskiden mısır üretilen alanlar narenciyeye döndü.

Sadece Türkiye değil dünyada da üretim fazlası var. Aslında planlama dünyada yapılmalı. Bir tarafta açlık var bir tarafta ürün döküyorsunuz. Önce Türkiye olarak yapmamız lazım. Beraberlik sağlanmadığı sürece sonuç alınmaz. Denge sağlanmalı. Bizim yaptığımızı onlar yapmayacak onların yaptığını biz yapmayacağız. Kaynaklar kıt ve ortak kullanmalıyız dünyayı birlikte doyurmalıyız. Ben daha çok kazanayım deme şansı yok. Çok çabuk zengin olmak diye bir şey yok” diye konuştu.

 

“YABANCILAR BİLE MERSİN’İN POTANSİYELİNİN FARKINDA”

Yeni ekonomi havzaları oluşumunu da yine gündeme getiren Başkan Çakır, “Yurtdışından gelen yatırımcılarla da konuştuğumuzda hep söylenen bu. Brüksel’de ilk bizim Türk büyükelçiliğinde söylemişlerdi Mersin kritik bir yer sahip çıkın demişlerdi. İleride önemli bir kent olacak ama doğru yönetilmesi lazım denmişti. İstanbul’dan sonra ikinci önemli stratejik il oluyor. Bu nedenle iyi yönetmeliyiz.

Rifat Bey’le TOBB Genel Kurulu’na girmiştik orada da söylendi. TEPAV isimli bir ayrı düşünce kuruluşumuz var Orta Anadolu Akdeniz Havzası yapılıyor dendi. Bir yeni Marmara planlaması var. Bakanlıkla bu çalışmalar konuşuluyor. Alternatif Marmara’ya ihtiyaç var. Mersin buna uygun. İstanbul’daki olası bir olumsuzluğa karşı yen bir altyapı oluşturulması gerekiyor. Böyle bir sanayi olduğu zaman Mersin nasıl konuşlanacak?

Mersin çok kimlikli bir şehir.  Turizmi, tarımı, sanayisi, lojistiği var. Burada bizim yaşayanlarımız, iş yapanlarımız bu gelecek olan büyük yatırımcılar geldiğinde onlarla nasıl mücadele edecek? Onlara hazır olmamız lazım. Zamanı kendimizi geliştirmek için kullanmamız lazım.

Mersin’in imarını nasıl yapmamız lazım. 750 bin konut var göç alınca hemen sahili duvarlarla ördük ve bozduk. Bundan sonraki hamlelerimizi doğru konuşlandırırsak beyin göçü farklı olur.

Hepimiz aynı hedefe koşuyoruz dursak da Mersin büyüyecek. Eğer birlikte doğru yönetebilirsek bu büyümeyi enerjiye çevirebiliriz yoksa gelen dalga bizi yıkabilir” şeklinde konuştu.

 

“KÜMELENMEMİZ, SEKTÖRLERİ BİR ARAYA GETİRMEMİZ, MALİYETLERİ DÜŞÜRMEMİZ LAZIM”
Odanın gelecek dönem çalışmaları ve hedefleri ile ilgili de konuşan Çakır, “Bizim kümelenmemiz, sektörleri bir araya getirmemiz lazım. Maliyetleri düşürmemiz lazım. Yalın üretimle daha verimli üretim yapmamız lazım. Dijitalleştirmemiz lazım. Üyelerimizi teknolojiye geçirmemiz ve yeşil dönüşüme başlamamız lazım. İhracat yapacak firmaların yeşil dönüşüme çalışması lazım. Karbon ayak izini azaltacak çalışmalar olmalı.

Meslek okulları bizim için önemli Odak Mersin diye bir çalışmamız var. Her şeyi Mersin’e yönlendirip geliştirmeliyiz. Ekonomik, sanatsal, sosyal etkinlikleri birleştirip bir Mersin markası çıkarmamız lazım. Mersin’den çıkan ürünlerin özel ürünler olduğunun hissedilmesi lazım. Tüm kurumları birleştirip güçlü bir Mersin hikayesi yazmalıyız” diyerek konuşmasını tamamladı.

   
   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  SOZ SÖZ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  SON SÖZ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 


  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER


 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
sonsozmersin.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA