YUSUFCAN GÜDÜK
İsrail’in Filistin’e yönelik insanlık dışı saldırılarına tepkiler sürüyor. Son olarak Mersin Emek ve Demokrasi Platformu Yürütme Kurulu üyeleri sokağa inerek, “Savaşa ve işgale son
Filistin’e özgürlük” çağrısı yaptı.
Özgür Çocuk Parkında bir araya gelen platform adına basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Siyonist, ırkçı İsrail Hükümeti uluslararası emperyalist güçlerden aldığı destekle insanlık suçu işlemeye devam ediyor. Bugün İsrail savaş uçakları Refah’ta bir kez daha çadır kampını bombaladığı ve 21 kişinin hayatını yitirdiği ve çok sayıda kişinin yaralandığı bilgisine ulaşılmıştır.
Dün de İsrail Ordusu’nun Refah’ta yerlerinden edilmiş Filistinlilerin yaşadığı bir yerleşkeye yönelik düzenlediği saldırı sonucu onlarca insan yaşamının yitirmiş ve çok sayıda kişi yaralanmıştır.
“SOYKIRIM, DÜNYANIN GÖZLERİ ÖNÜNDE YAPILIYOR”
Soykırım, dünyanın gözleri önünde, açıkça ilan edilerek, nice acılardan yıkımlardan süzülmüş insancıl hukuk mirası fütursuzca çiğnenerek yapılıyor. Devletler, BM ve AB gibi uluslararası kuruluşlar katliama engel olacak etkili bir tutum ortaya koymazken, dünyanın her yerinde halklar ayakta, insanlık mirasına sahip çıkıyor.
Yok edilen yaşam alanları, binlerce can kaybı, öldürülen çocuklar, düşmanlık, nefret, ırkçılık ve cinsiyetçilik suçları da dahil olmak üzere savaşın yarattığı bütün felaketlere yaşadığımız bölgede şahit oluyoruz.
“İSRAİL İLE TÜM EKONOMİK, TİCARİ, ASKERİ İLİŞKİLERİNİ KESİLMELİ”
Savaşın ve yıkımın nedeni Filistin topraklarındaki İsrail’in yayılmacılığı ve işgalidir. Filistin halkının direnme hakkı meşrudur. İsrail ve Filistin halklarının eşit haklarına sahip olarak kaderlerini tayin edecekleri barışçıl bir çözüm yaratılmadan savaş ve şiddeti önlemenin hiçbir yolu yoktur.
İsrail işgal ettiği topraklardan çekilmelidir. İsrail Başbakanı Netanyahu BM tarafından savaş suçlusu ilan edilmeli, soykırımdan sorumlu yetkililerle birlikte uluslararası mahkemelerde evrensel kriterlere göre yargılanmalıdır.
BM’nin savaş suçu ve soykırım konusundaki yaptırımları hayata geçirilmelidir. Soykırımı ve işgali meşru görmeyen başta Türkiye olmak üzere bütün ülkeler İsrail ile tüm ekonomik, ticari, askeri ilişkilerini kesmelidir.
“HALKLARIN GÜVENLİK VE REFAH İÇİNDE YAŞAMASININ TEK YOLU KALICI VE ADİL BARIŞTIR”
Emperyalistlerin güç ve paylaşım savaşlarının yoğun biçimde sürdüğü bölgemiz ateş hattında. Filistin ve Kürt halkları başta olmak üzere halkların kendi kimlikleri ve kültürleriyle eşit ve özgür olarak var olma hakları sistemli baskı ve zulümle, katliamlarla yok ediliyor. Savaştan kazanan sadece savaş tüccarları, halkın sırtından zenginleşenler, ülkeyi savaşla ve baskıyla yöneten rejimlerdir.
Halkların güvenlik ve refah içinde yaşamasının tek yolu kalıcı ve adil barıştır. Bölgemizde ve ülkemizde kalıcı ve adil bir barışın sağlanması için bütün toplumsal güçleri, emek ve meslek örgütlerini, demokratik kurum ve kuruluşları bölgemizdeki soykırım ve savaş politikalarına karşı kitlesel bir barış mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz” diye konuştu.