HEDİYE EROĞLU
Balıkesir’den kovulan balık çiftliklerinin Aydıncık’ı kuşatmasına karşı 2 yıldır mücadele veren yöre halkı, Çevre Bakanlığının 28 Mayıs’taki kararı öncesinde yetkililere ve ilgililere seslenerek, Aydıncık’ın katledilmemesi için destek istedi.
Yaklaşık 2 yıldır direnen ve son olarak haftasonu bölgede yapılan toplantıda yöre sakinleri tesisleri istemediklerini belirterek, 28 Mayıs’ta nihai kararını verecek olan Ankara’nın projeden vazgeçmesini istedi.
ÇEVRECİLERDEN AYDINCIK ÇIKARMASI
Aydıncık Balık Çiftliklerine ‘Hayır’ İnisiyatifi girişimiyle düzenlenen Aydıncık Balıkçı Barınağı Tören Alanı’nda yapılan buluşmaya Aydıncık Kent Gelişimi Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (AGİKDER), Mersin Çevre Platformu, Mersin Çevre ve Doğa Derneği ile çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Etkinlikte tesislerin bölgeye vereceği zararlara dikkat çekilerek, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu’nda ortaya çıkan bulgular ele alındı.
ÇED TOPLANTISI YAPILMADI AMA ANKARA SÜRECİ DURDURMADI
Aydıncık’ta Soğuksu Koyu girişinden başlayarak Gözce’ye doğru çok geniş bir sahaya kurulmak istenen 10 yeni balık çiftliğine karşı itirazlarını daha önce valilikten bakanlığa her kurum nezninde tekrar tekrar yenileyerek ileten yöre sakinleri,
ÇED toplantısı yapılmasına izin vermediklerini ancak buna rağmen Ankara’nın süreci devam ettirdiğini anımsattı.
KİRLİLİK SAHİLLERİ MAHFEDECEK
Bir de bildiri yayınlayan Aydıncık Balık Çiftliklerine Hayır İnsiyatifi, şu ifadelere yer verdi; “Bizler sivil toplum kuruluşları, kent konseyi, odalar, belediye ve siyasi parti ilçe teşkilatlarının temsilcileri ile muhtarlar olarak Aydıncık’ta Soğuksu Koyu girişinden başlayarak Gözce’ye kadar çok geniş bir sahada kurulması planlanan onlarca balık çiftliklerinin günlük 20 ton üzerinde yaratacağı atığın, kıyılarımızı kirleteceği ve sahillerimize yapacağı tahribat nedeniyle karşı çıkmaktayız. Çiftlik sahasındaki rüzgar ve akıntı hızları dikkate alındığında, bu kadar yoğun atığın çok kısa süre içerisinde sahil ve denizlerimizi kirleteceği, Aydıncık’ın turizm geleceğine zarar vereceği çok açıktır.
Balık çiftliklerinin yoğun olduğu Muğla ve Balıkesir örneklerinden de görüleceği, ÇED Raporundan anlaşılacağı üzere çiftliklerde kullanılan yemler ve ilaçlar, suya atılan atıklar ve balıkların dışkıları su kirliliğine neden olmaktadır. Yarattıkları bu kirlilik nedeniyle balık çiftliklerinin Ege kıyılarından sökülerek Akdeniz kıyılarına taşınmaya başladığı resmi kayıtlara da girmiş bulunmaktadır. Üretim sahasındaki hastalık ve parazit yayılımı kontrol edilemediğinde bu durum diğer balıkları da yayılabilir, doğal popülasyon olumsuz etkilenebilir. Ayrıca, yetiştirme balıkları, doğal balık türlerine rekabet edebilir ve yerli türlerin genetik çeşitliliğini azaltabilir.
Diğer taraftan, balık çiftliklerinin kurulacağı deniz sahası, Aydıncık İlçesi sınırları içerisinde bulunan Sancak Burnu Mevkii ile Bozyazı İlçesi sınırları içinde bulunan Kızıl Liman Mevkii arasında olup Ülkemizin taraf olduğu BERN Sözleşmesi kapsamında eko biyolojik çeşitliliğin korunması altındadır. Aynı saha, nesli tükenmekte olan Akdeniz Foklarının yaşam ve üreme alanı olması nedeniyle balık çiftliklerinin tehdidi altına girmiş bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, Bakanlık yetkililerinden talebimiz; halkımızın sesine kulak verilmesi, İlçe turizmi geleceğine zarar verecek, denizlerimizi kirletecek, plajlarımızı kullanılamayacak hale getirecek, eko sistemimizi ve sağlığımızı bozacak olan balık çiftliklerinin kurulmasına yönelik hazırlanan ÇED Raporunun RED edilerek sürecin iptal edilmesidir.”