Haber Merkezi
Mersin Üniversitesi (MEÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi ile Türkiye Kant Topluluğu iş birliğinde düzenlenen "Kant 300 Yaşında" Sempozyumu başladı. Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi'mizde 2 Mayıs Perşembe günü başlayan sempozyum 4 Mayıs Cumartesi tarihinde sona eriyor.
Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı ile Prof. Mehmet Çağrı Çetin, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taşkıner Ketenci, Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Özen, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Atasoy, Türkiye Kant Topluluğu Başkanı Gamze Keskin, ülkemizin çeşitli üniversitelerinden gelen akademisyenler ile birlikte MEÜ akademisyenleri ve idari personeli ile öğrencilerin katıldığı sempozyum; Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitler anısına 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklâl Marşının okunması ile başladı.
Etkinlikte MEÜ Devlet Konservatuvarı sanatçılarından Doç. Çiğdem Sığırcı ve Doç. Mehmet Özkanoğlu’nun icra ettiği müzik dinletisinin ardından ise açılış konuşmalarına geçildi.
“KANT, FİKİRLERİYLE BÜTÜN DÜNYAYI ETKİLEMİŞ ÖNEMLİ BİR DÜŞÜNÜR”
Çok büyük bir düşünür olan Kant’ın 300. doğum yılını böylesi anlamlı bir etkinlikle MEÜ’de kutluyor olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, “İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültemiz kurulduğu günden beri birçok felsefe etkinliğine ev sahipliği yaptı, önayak oldu. Ben fakültemize bu anlamda teşekkür ediyorum. Ve bugün bizi bir araya getiren bu etkinliğe vesile olan Türkiye Kant Topluluğu'nun bizle iş birliği yapmış olmasından, bize destek veren paydaşlarımıza da yine bu etkinliğin gerçekleştirilmesine vesile oldukları için çok teşekkür ediyorum.” dedi.
“GÜNDELİK HAYATIMIZDA BİRTAKIM SORUNLARI BİNLERCE YILDIR YAŞIYOR VE ÇÖZÜM ARAMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Günümüzün kaotik ortamında Kant’ın düşüncelerinin bugüne uyarlanabilir olduğunu bilerek bir konuşma hazırladığını ifade eden Prof. Dr. Yağcı, “Bugüne kadar bütün dünyayı etkilemiş özellikle toplumsal hayatı, bireyi aynı zamanda siyaset yaşamını, uluslararası ilişkileri, her şeyi etkilemiş bu düşünür hakkında internette birçok bilgi var. Ancak neredeyse çoğu doyurucu bilgilerden oluşmuyor. Gündelik hayatımızda birtakım sorunları binlerce yıldır yaşıyor ve çözüm aramaya çalışıyoruz. O yüzden siz değerli düşünürlerin bir araya gelip Kant ve onun düşünceleriyle ilgili çok daha iyi yorumlar yapacağınızı düşünüyorum. Bilgisayar teknolojileri bu ortamı anlamakta, ifade etmekte ve yorumlamakta insanoğlu kadar başarılı değil. Bu nedenle bu etkinlik çok önemli. Sizlerin ortaya koyacağı istisnai fikirler burada yer alacak, kayda geçecek. Ve başka fikirlerin ortaya çıkmasına neden olacak. Kant’ın fikirlerinin, günümüze uyarlamasının neler olabileceği hakkındaki düşüncelerin büyük fayda sağlayacağı inancındayım. Bu etkinliğe de katılım gösterdiğiniz için hem Üniversitemiz içinden, hem dışarıdan gelen herkese çok teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“KANT, FİKİRLERİYLE BUGÜN HALA DÜNYAYI ETKİLEMEYE DEVAM EDİYOR”
Daha sonrasında söz alan Mersin Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taşkıner Ketenci, “Bu etkinliği beraber gerçekleştirdiğimiz Türkiye Kant Topluluğu'na, bu topluluğun bütün değerli üyelerine hem Üniversitemize geldikleri hem de Türkiye'de Kant düşüncesini canlı tuttukları için müteşekkirim. 300 yaşında, 300 yıl önce dünyaya gelmiş; üzerinden 300 yıl geçmiş bir insandan konuşuyoruz. 300 yıl önce doğmuş birisi hala yaşıyor. Fikirleriyle bu dünyayı, bugünü hala etkiliyor. Biz dünyanın gelmiş geçmiş belki de en önemli düşünürlerinden birinin düşüncelerini burada inceleyeceğiz. Kuyumcu titizliğiyle insan aklının doğasını, yapısını inceleyen bir felsefe kitabını yazan Kant'ın düşünceleri, hem kendi çağını hem de kendi çağından sonraki dünya tarihindeki önemli gelişmeleri etkilemiştir. Umut ediyorum ki buradaki tartışmaların neticesinde bu salonda bu toplantıyı dinleyenlerin de gelecekte dünyayı değiştirmek için dayanacakları bir arşivleri olacak. Bu vesileyle burada bulunduğumuz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum ve toplantımızın başarılarla dolu olmasını diliyorum. Saygılar sunuyorum.” şeklinde konuştu.
“300 YAŞINDA BİR DEVİN MİRASINI CANLI TUTMAK, HAKKINI TESLİM ETMEK İÇİN BİR ARAYA GELDİK”
Son olarak söz alan Kant Topluluğu Başkanı Gamze Keskin de, “Bugün 300 yaşında bir devin mirasını canlı tutmak, hakkını teslim etmek ve onu yeniden anmak için bir araya geldik. Kant’ı yalnızca bir filozof olarak görmek eksik bir bakış olur. O insanlığın düşünsel evriminde dönüm noktalarından birini temsil ediyordu. Onun fikirleri sadece dönemin sınırlarını aşmakla kalmadı aynı zamanda modern düşünceyi derinlemesine etkiledi. Ve böylelikle de aslında gelecek nesiller için bir rehber oldu. Zira Kant’ın mirası akademik bir ilgi değildir. Aynı zamanda günlük yaşamımızda pek çok örnekte bize kılavuzluk edebilecek kadar derinliklidir. Bugün de halen bu izlerin peşinde ilerliyoruz. Kant’ın felsefesi insanlığın evrensel değerlerini vurgularken aynı zamanda bireyin özgürlüğünü ve onurunu da korur. Bu nedenle Kant’ın doğum yılını anmak sadece bir filozofun hayatını anmak değil insanlığın evrensel değerlerine olan bağlılığını da yeniden doğrulamaktadır.” ifadelerini kullandı.
SEMPOZYUM 2-4 MAYIS TARİHLERİ ARASINDA ÇEŞİTLİ OTURUMLARLA DEVAM EDECEK
Kant'ın felsefi mirasının her yönüyle işleneceği ve Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden akademisyenlerin katıldığı sempozyumun ilk gününde; "Teolojiden Ahlâki Bir Dünyaya", "Kant'ın Doğa Felsefesinde Madde Miktarı-Kuvvet İlişkisi Üzerine", "Aydınlanma Nedir: Bir Makineden Daha Fazlası", "Yargı, Tasarım ve Paradoks", "Kant'ta Aklın Birliği Problemi", "Kant Etiğinde Motivasyon ve Gerekçelendirme: 'Akıl Olgusu' Üzerine Bir Tartışma", "Kant'ın Yalan Kavramı Bağlamında Mahkeme Huzurunda Yeminin Eleştirisi", "Kant'ın Sormadığı 4. Soruya Cevap Aramak: 'Neye Sahip Olmayı İsterim?'", "Heidegger ve Kant", Kant'ı Sonlu Okumak: Heideggerci Bir Yorum" ve "İlgi ve Çıkardan Ari Olmak ya da Daha İyi Bir Dünya Anlayışının Transendental Temelleri" adlı başlıklı oturumlar gerçekleşti.
Sempozyumun 2. gününde; "Saf Aklın Eleştirisi'ni Okumaya Ne Gerek Var?", "Kant'ın Erdem Etiği", "Saf Aklın Regülatif İdesi Olarak Tanrı ve Ahlâki Otonomi", "Metafizikten Sığınma Olarak Kant ve Marx'ı Birlikte Okumak", "Rawis: Kantçı Bir Barış Sözleşmesi Tahayyülü", "Kant ve Kötülük Kavramının Sınırları", "Kant ve Euklides'te Mereoloji", "Kant'ın Sonsuza Doğru Sürekli Azalan Küçüklere Dair Görü Anlayışının Tespiti ve Günümüzde Yeniden Yapılandırılması", "Dünyaya İlişkin Bilimsel Bilgimize Getirdiği Koşullar ve Felsefi Çerçevesi Eşliğinde Kant'ın Bilim Felsefesi ve Yasalara Yönelik Görüşleri", "Tekillik ve Dolaysızlık Açısından Kant'ın Görü Anlayışı", "Hintikka'nın Kantçı Görü Yorumuna Bir Eleştiri" ve "Çeviribilimin Kuramsal Temellerinde Kant Felsefesinin Varlığının Kanıtlanması" başlıklı oturumlar yapılacak.
Sempozyumun son günü olan 4 Mayıs Cumartesi günü ise; "Kant'ın Transendental Düşüncesinde Kanaat Nesnelerinin Açtığı Düşünme ve Bilme İmkânlarının Sınırları", "'Post-Hegelci Bir Kantçılık' Mümkün mü? Kant ve Hegel Arasında Eric Weil", "Fenomenoloji Kopernikçi Devrimin Devamı mıdır?", "Kant'ın Hukuk Felsefesi, Kant'ta Temel Norm", "Hans Kensen'de Kantçı Olan Neydi?", "Kant'ın Politik Olana Katkısı", "Kant'ta Hayvanın Yeri: İnsan Merkezcilik", "İnsan dışılaştırılmışların Uyuyan Hakları ve Kantçı Uluslararası Hukukun Geleceği", "Kant Felsefesinde Öz Yeterlilik İlkesi ve Kapsayıcı Yurttaşlık Tartışması" ile birlikte kapanış paneli olarak "Kant'ın Türkçeleştirilmesi Sorunu" başlıklı oturumlar gerçekleşecek.