HEDİYE EROĞLU
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2023 Yılı Eylül Ayı Olağan Toplantısının 2. Birleşimi Kongre ve Sergi Sarayı Çok Amaçlı Salon’da yapıldı. Toplantıda 12 Eylül askeri darbesine yönelik tepkiler öne çıktı.
HDP’li Meclis üyesi Ali Tanrıverdi, “12 Eylül 1980 ülkemizde kapkaranlık günlerin başlangıcıdır. O güne kadar ağır aksak yürüyen mekanizmalar o gün rafa kaldırımdı. Anayasa başta olmak üzere tüm yasalar iptal edildi. TBMM kapatıldı, siyasi partilerin faaliyetlerine son verildi. Sivil toplum örgütlerinin kapılarına kilit vuruldu, üye ve yöneticiler zindanlara atılırken, mallarına el konuldu. Seçilmiş tüm belediye başkanları, meclis üyelerinin görevlerine son verilerek yerini askerler aldı. Bu süreçte 650 bin kişi gözaltına alındı. Ki o zaman gözaltı süresi 3 aydı. 90 gün içinde hiçbir irtibat sağlanması mümkün değildi. Bir milyon 681 kişi fişlendi. 7 bin kişi için idam cezası istendi. Ve ne yazık ki 50 kişi idam edildi. Ki burada bir adalet sağlandı ki bir sağ dan bir soldan denilerek idamlar gerçekleştirildi. Bunlar içinde Erdal Eren isimli çocuğun asılması ile ilgili tartışmalarda, cuntanın başındaki kişi, ‘idam etmeyelim de besleyelim mi?’ demişti. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. Cezaevlerinde yaklaşık 300 kişi öldürüldü Gazeteler yayın yapamaz hale geldi. Tüm umutlarımız yok edildi. 12 Eylül Anayasası oylamaya sunuldu ki, Anayasa için mavi renk zarf getirenler gözaltına alınıyordu. Bugün bu Anayasa’nın yüzde 92 ile kabul edildi deniliyor ama oylamanın koşulları böyleydi.
Ayrıca Anayasa ile cunta sorumluları hakkında haklarında dava açılmasını önleyen 15’inci madde ise ancak yıllar sonra uygulamaya konuldu ama açılan davalar hala devam etmektedir. Halen darbe hukuku 43 yıl geçmesine rağmen yaşandığını görmekteyiz. Örneğin Siyasi Partiler ve Seçim Yasası halen yürürlüktedir.
Bu acıları unutmayalım, unutturmayalım. Yeni 12 Eylül’ler yaşanmaması dileğiyle” dedi.
“BUNLAR DEMOKRASİYİ, ÜLKENİN GELİŞİMİNİ AKAMETE UĞRATMAK İÇİN YAPILAN DARBELERDİR”
AKP’li Meclis üyesi İsmail Yerlikaya da, 1960’da bu ülkenin başbakanına, bakanlarına, 1971’de, 1980’de ve 27 Şubat’ta ve 15 Temmuz’da FETÖ yapılan darbe girişimlerini kınayarak, “Bunlar demokrasiyi, ülkenin gelişimini akamete uğratmak için yapılan darbelerdir. Bunları bertaraf ederek ülkemiz daha güçlü bir pozisyona gelmiştir. İnşallah darbeler ile çıkan Anayasa maddeleri de yakın bir zamanda değişiklik ile giderilerek ülkemizde tam bir demokrasi sağlanacaktır” dedi.
“YENİ ANAYASA KAZANILMIŞ HAKLARI KORUMALI”
CHP Grup Sözcüsü Ünzile Kuru ise CHP’nin hiçbir zaman darbecilerle olmadığını, göz yummadığını, onlar tarafından kandırılmadığını savundu. “1982 Anayasası evet darbecilerce yapılan anayasadır. Ama 1961 Anayasa’sı her ne kadar darbe anayasası olsa da yine de özgürlükçüydü. Ama ben Türkiye’de yaşayan ve çalışan bir kadın olarak 1982’de yapılan Anayasa’yı eleştiriyoruz ama aradan geçen bunca zamanda daha gelişmiş bir ortama rağmen bir anayasa hazırlığının daha demokratik, ilerici olması, kadın erkek eşitliğini sağlayacak düzenlemeler ile kazanılmış hakları özellikle de kadınların haklarını korumak amaçlı dikkate almak gerektiğini belirtmek istedim” dedi.
“YENİ ANAYASA TOPLUMSAL MUTABAKAT İLE YAPILACAK”
AKP Grup Başkanvekili Mehmet Sadık Türüt ise “İnşallah Allah bizlere bir daha böyle bir şey yaşatmasın. Geldiğimiz noktada tüm toplumun bireylerini yeni bir anayasanın gerekliliğine ihtiyacı olduğu ortada. Yeni sivil Anayasa’sının toplumsal bir mutabakat ile hayata geçmesi gerektiğini cumhurbaşkanımızda anlatıyor. Yakın zamanda TBMM’de grubu bulunan partilerden başlamak şartıyla tüm kurumlarımız ile beraber bir sivil anayasa’yı rabbim milletin önüne getirmeyi bizlere nasip etsin. Fakat bizim de birey olarak hepimizin üzerine düşen vazifeler var. Bunun mutlaka olması gerektiği ile alakalı bir ortak yolda buluşup, sivil Anayasamızı bir an önce hayata geçirmemiz gerektiğine dair bir an önce adım atmamız gerektiğine inanmamız hepimizin temennisi” dedi.
“12 EYLÜL’DEKİ DIŞ EL, DIŞ GÜÇ ETKİSİNİN NE KADAR HAKİM OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI”
Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz da, “12 Eylül ile ilgili değerlendirmeler yapıldı. En kötü demokrasi, en iyi kabul edilen darbe idaresinden daha iyidir. Bu tecrübe ile Türkiye’de anlaşılmış, görüşülmüş bir şeydir. Zira 80 ihtilalinden sonra özellikle son 30-40 yılda milletimize, devletimize sıkıntı yaratan, insanımıza kan kusturan terör örgütlerinin son derece hızlı şekilde geliştiği ve faaliyetlerini hızlandırdığı görülmüştür. Ayrıca 80 ihtilali ile ilgili çok şeyler konuşuldu belgeseller yapıldı ancak özellikle Amerika’da, ‘bizim çocuklar kazandı’ diye haberlerin geçildiği darbe ile ilgili sonradan netleşti ki 12 Eylül’deki dış el, dış güç etkisinin ne kadar hakim olduğu ortaya çıktı.
“YAŞADIKLARIMIZDAN DERS ÇIKARTMALIYIZ”
O günlerden bugünlere 12 Eylül’ü, acılarımızı, kayıplarımızı anacak ama aynı zamanda yaşadıklarımızdan ders çıkartacağız. Yaşadıklarımız şunu gösteriyor ki dış irade kaynaklı hiçbir fikir milletimize, devletimize hayır getirmemiştir ve bundan sonra da getirmeyecektir. Sıkıntılarımız dertlerimiz hep vardır ve var olacaktır, insanın olduğu yerde ihtiyaçlar, sıkıntılar bitmez ama bunların çözümü de milletimizin iradesindedir. Birbirimizi daha çok severek, sayarak, daha çok anlayarak tüm sıkıntıları aşmamız mümkündür. 12 Eylül’de kaybettiğimiz herkesi saygıyla anıyorum, Allah bir daha bu millete böyle acılar yaşatmasın” dedi.