HEDİYE EROĞLU

Mersin Taşucu Limanı, sene başında özelleştirilerek 40 yıl süreyle işletilmesi için en yüksek teklifi veren CEY Grubu Ortak Girişimi’ne devredildi.

Bölge ve ülke ekonomisine fayda sağlayacağı iddiasıyla Ceyport adıyla liman ve geri sahası projesi için zaman kaybetmeden harekete geçen şirket, tepki çeken uygulamaları nedeniyle sık sık yöre halkının tepsiyle karşılaştı.

Liman genişleme yatırımlarının özellikle eko sistem deniz yaşamına olumsuz etki edeceğini savunan yöre halkının itirazları duyulmazken, artan liman faaliyetleri bölgeyi yaşanmaz hale getirdi. Limanda kapasite artışı dahi henüz sağlanmadan, neredeyse iki günde bir gelen binlerce büyükbaş canlı hayvanı taşıyan gemilerden yayılan ağır kirletici koku nedeniyle turistler denize maske takarak giriyor!

DENİZE MASKEYLE GİRİLMEYE BAŞLANDI

Yaşananlara tepki gösteren bölge sakinlerinden aktivist Musa Türkmen, duruma isyan ederek, liman genişletme projesi ile ilgili henüz ÇED sürecinin tamamlanmamasına rağmen liman sahasındaki inşaatların sürdüğünü söyledi.

Ancak özellikle turizmde ilginin her geçen gün arttığı bölgede artan liman faaliyetlerinin bölgeyi yaşanmaz hale getirdiğini söyleyen Türkmen, “Nedenini öğrenenler, Türkiye ne hale geldi çaresiz bakışları ile ‘bu kadarı da olmaz’ diyorlar.

2021 yılında özelleştirme kapsamında satılan, ‘Liman ve geri sahası projesi’ kapsamında faaliyet hacminin ve fiziki sınırlarının artırılması planlama sürecinde ilerleyen Ceyport Taşucu Limanı, geçen süre içerisinde liman faaliyetleri için olumlu söylenenlerin aksine bölgeyi hiç de olumlu etkilemiyor. Öyle ki, proje kapsamında planlanan kapasite artışı dahi henüz sağlanmadan, neredeyse iki günde bir binlerce büyükbaş canlı hayvanı taşıyan gemilerin birbiri ardına limanı kullanması nedeniyle yayılan ağır kirletici koku, bölgeyi adeta kilometrelerce genişliğinde dev bir ahıra çeviriyor; vatandaşlar, yaşam alanlarının orta yerinde faaliyet sürdüren uluslararası lojistik liman hareketliliği etkileri içerisinde oluşan kirletici ağır kötü kokudan nispeten korunabilmek amacıyla, kokunun liman çevresindeki geniş etki alanında maske kullanımına yöneliyorlar.

Öyle ki, Türkiye’nin denize girilebilir en uzun sahil alanlarının yer aldığı bölgede, kirletici ağrı kötü kokunun etkileri nedeniyle olumsuz etkilenen vatandaşların denize girerken de maske kullanmaya başladıkları görülüyor. (Görseller, 5 Eylül 2023 günü limana giriş yapan ZEIN I adlı canlı hayvan taşıyan gemi ile birlikte sahilde denize giren vatandaşları göstermektedir.)

ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ ETKİ ALANINDA BİNLERCE CANLI HAYVAN GÜNLERCE BEKLETİLİYOR

Binlerce (22 Bin canlı hayvan kapasiteli gemiler geliyor) büyükbaş canlı hayvan bir gemiyle tek seferde yurt dışından ülkeye getiriliyor. Hayvanların ülkeye giriş yaptığı Ceyport Taşucu Limanı, uluslararası sözleşmeler ile tescilli Göksu Deltası Özel Çevre Koruma Bölgesi etki alanı içerisinde yer alıyor. Binlerce canlı hayvanın deniz yoluyla ülkeye girişi sonrası geminin boşaltılarak ülke içerisine karayoluyla devam edecek taşıma aşaması süresince hayvanlar liman alanında günlerce bekletiliyor. Binlerce canlı hayvanın liman alanında günlerce bekletilmesi, henüz liman alanına giriş yaparken bölgeye yayılmaya başlayan kirletici ağır kokunun, liman alanından tüm bölgeye günlerce yayılarak daha fazla ağır kirletici etki oluşturması anlamına geliyor. Yerleşim alanları, tarım alanları, turizm alanları, Özel Çevre Koruma Alanları ortasında faaliyet sürdüren liman alanından yayılacak kirliliğin oluşturacağı etkiler düşündürüyor. Öyle ki, Binlerce canlı hayvanın yaydığı kirletici ağır kötü koku ile birlikte, her bir hayvandan bölge ekosistemine uygun olamayan sinek, böcek hatta gözle görülmeyen canlı türlerinin de sayıca fazla yayılımının oluşturacağı etkilerin var edeceği olumsuz sonuçlar, yerleşim alanları, tarım alanları, turizm alanları ile birlikte en çok da uluslararası sözleşmelerle korunan, türleri yok olma tehlikesi önemiyle öne çıkan canlıları barındıran Göksu Deltası; üzerindeki Akgöl Kuş Cenneti, kıyısındaki deniz kaplumbağaları yuvalama - yavrulama alanları, denizindeki Akdeniz foku yaşam alanlarında oluşturacağı olumsuz baskı sürdürülebilir canlı yaşamı yönünden endişelendiriyor.

YANLIŞ POLİTİK KARARLAR ÜLKEYİ BU HALE GETİRDİ

Yanlış tarım ve hayvancılık politikaları nedeniyle kendi kendine yetebilen bir ülke olmaktan uzaklaşan Türkiye, her geçen gün artan et fiyatlarının önüne geçebilmek için yurt dışından canlı hayvan getirmeye devam ediyor. Bakanlık, sürdürülebilir tarım ve hayvancılık politikaları yapmak yerine, kendi ülkesinin tarımını, hayvancılığını, çiftçisini desteklemek yerine, günü kurtarma amacıyla konuya yaklaşarak yurt dışından canlı hayvan getirmeye devam ediyor. Öyle ki, bakanlığın sürdürdüğü tüm bu yanlış tarım ve hayvancılık politikaları etkilerinin azaltılmaya çalışılması uğruna, etkisi altında kaldıkları kirletici ağır kötü kokudan korunabilmek amacıyla vatandaşlar günlük yaşamlarında kapalı alanların kullanımına yöneliyorlar ve bu kapalı alanlar çoğunlukla vatandaşların evleri ile sınırlı kalıyor. Vatandaşlar evlerinden çıkma tercihine yönelmeleri durumunda ise yolda, sokakta ve hatta denize girdiklerinde maske kullanmak zorunda kalıyorlar.

“LİMAN FAALİYETLERİ BÖLGE HALKINI ENDİŞELENDİRİYOR”

Taşucu Limanı, 2021 yılında özelleştirme kapsamında satıldı. Bu kapsamda, limanın faaliyet hacminin ve fiziki sınırlarının artırılması amacıyla, ‘Ceyport Taşucu Limanı ve Geri Sahası Projesi’ planlama aşamasında ilerliyor. Bölge halkı, söz konusu projenin yaşam alanları üzerinde var edeceği olumsuzlukları gerekçe göstererek, projenin yapılmasına karşı çıkıyor. Limanın kapasite artışı amacıyla herhangi bir düzenleme yapılmamış şu haliyle yaşam alanları üzerinde oluşturduğu olumsuzluklar ortadayken, projenin faaliyete geçmesi sonrası olumsuzlukların daha da artabilecek olması bölge halkını endişelendiriyor” diye konuştu.