Haber Merkezi
Ak Parti 24, 25 ve 26. dönem milletvekili, siyasetçi, yazar Mehmet Metiner’in kurucu genel başkanı olduğu DEMBİR-VAK ve DEMBİR-DER Mersin şubesi açıldı. Mehmet Metiner’in de hazır bulunduğu açılışa Ak Parti 27. Dönem Mersin Milletvekili Hacı Özkan, Ak Parti yeni dönem milletvekili Ali Kıratlı, Ak Parti Mersin İl Başkanı Adem Aldemir, Akdeniz Belediye Başkan Vekili Sabahattin Yeşiloğlu, Mersin iş dünyasının önemli isimleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Derneğin açılış konuşmasını yapan DEMBİR-DER Mersin Şube Başkanı Mehmet Tan, derneğin amacını “ortak vatanımızda tek devlet, tek bayrak ve tek millet anlayışıyla eşitliği ve kardeşliği önceleyen birlikte yaşam” cümleleriyle vurguladı.
Konuşmasına, şubenin faaliyetlerini anlatarak devam eden Tan, şunları kaydetti: “Deprem sürecinde, Adıyaman ‘da adeta karargâh kuran Genel Başkanımızın talimatları doğrultusunda, DEMBİR-DER Mersin şubesi olarak, depremzede kardeşlerimize yardım tırı ve ellerini, ayaklarını kaybeden depremzedelere protez desteği sağladık. Bizler, DEMBİR-DER Mersin şubesi olarak, bu kardeşlik tablosunu yaşatmaya devam edeceğiz. Sayın Genel Başkanımızın, ülke barışı ve ülke kardeşliği için çizdiği bu değerli yolda, onun yol arkadaşları olarak üzerimize düşen görevi iyi biliyoruz. Bu konuda elimizden gelenin fazlasını yapacağımızın da altını çizmek isterim.”
Şube Başkanının ardından kürsüye gelen DEMBİR-DER Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ebubekir Elmalı, konuşmasında, derneğin amacına vurgu yaptı: “Öncelikle şunu söyleyeyim ki biz Demokrasi ve Birlik Derneği ve Vakfı olarak esasen bir yardım derneği değil kültürel, fikri bir hareketiz. Sağ olsun sayın il başkanımız burada deprem sonrası depremzedelere yapmış olduğu faydalı işlerden bahsetti. Tabii ki bunlar sonuç itibariyle rıza-yı ilâhî gözetilerek yapılan şeyler. Kendisine de bu değerli katkıları için teşekkür ediyorum. Ancak demokrasi ve birlik derneği olarak biz bir fikri kültür hareketiyiz. Sayın Mehmet Metiner öncülüğünde öncelikli gayemiz bir fikri kültürel oluşum hayata geçirebilmektir. Bu anlamda temelde merkezde herkesin de bildiği üzere Kürt meselesi üzerine çalışan, hem siyasal yönden, hem sosyal yönden, hem akademik yönden bu meseleyi derinlemesine çalışan bir hareketiz. Hem Türklerden hem Kürtlerden oluşan bir hareketiz.”
Ebubekir Elmalı’dan sonra söz alan Ak Parti 27. Dönem Mersin Milletvekili Hacı Özkan, “Genel Başkan bizim ağabeyimiz, akrabamız. Yine İl Başkanımız da hem akrabam, hem hemşerim. Biz de burada ev sahibiyiz. Tabii Mehmet Metiner, her zaman için bir büyüğümüz olarak, siyasette ciddi anlamda desteğini gördüğümüz ve fikirlerinden ciddi anlamda faydalandığımız çok değerli bir ağabeyimiz.” Diyerek başladığı sözlerini, destek ve tebrik mesajları ile tamamladı. Açılış töreninde kürsüye, son olarak DEMBİR-DER Genel Başkanı Mehmet Metiner geldi. Metiner, konuşmasına Kürtçe sözlerle başladı. Önce Kürtçe, ardından Türkçe selamlama yapan Metiner, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Önce kendi ana dilim olan Kürtçe'yle size bir selamlama yaptım. Sonra yine ana dilimiz olan Türkçe'yle selamlama yaptım. Şimdi ana dilimiz olan Türkçe'yle konuşmamızı sürdüreceğiz. Çünkü biz Kürtler asla Türklere gayrı gözüyle bakmayız. Türklerin ana dillerini de kendi dilimiz gibi, anadilimiz olarak görürüz. Çünkü biz ayrılıkçı değiliz. Biz Demokrasi ve Birlik Derneği olarak en baştan itibaren şunu söyledik: Biz hem Kürt’üz, hem Türk'üz, hem Arap'ız, hem Laz'ız, hem Çerkez’iz. Biz birlikte Türkiye’yiz.” Biz birlikte güçlüyüz. “Bizim ayakta tutmamız gereken şiarlarımız var. Adalet üzere olmalıyız. Nedir adalet? Kendin için ne istiyorsan başkaları için de onu isteyeceksin. Kendine yapılmasını istemediğin hiçbir şeyi bir başkasına yapmayacaksın. Kendin için istediğin şeyin anlamı yoktur. Asıl başkaları için istediği şeyin anlamı vardır. Bu yüzden biz, derneğimizin başına demokrasiyi koyduk. Koşulsuz, amasız, fakatsız, herkesin temel hak ve özgürlüklerde eşit olacağı, hepimizin farklılıklarıyla bir arada barış içerisinde yaşayabileceği bir demokratik cumhuriyetten yanayız. Ama öbür tarafına ne koyduk? Birlik... Biz birlikte güçlüyüz. Bu devlet sadece Türklerin devleti değildir. Kürtlerin de devletidir. Arapların da devletidir. Bu coğrafyada yaşayan herkesin devletidir. Ama birlikte olmamız lazım. Her birimiz ayrı baş çekersek birbirimizi tüketmiş oluruz.” Kimliklerin inkârı üzerinden yürüyen siyaset de, kimliği eksene alan siyaset de dışlayıcıdır. “O yüzden birlik diyoruz. Fakat farklılıkların inkârı üzerinden bir birlik değil; farklılıkların kabulü üzerine oturan bir birlik... Kimliklerin inkârı üzerinden yürüyen bir siyaset ne kadar dışlayıcı ve çatışmacı ise kimliği eksene alan siyasetler de bir o kadar dışlayıcı ve çatışmacıdır. Birleştireceğiz. Ama birleştirirken farklılıkları inkâr etmeyeceğiz. Demokrasi ve birlik derneği olarak varlık sebebimiz bu.”
ELMAYA, ELMA ASILLI PATATESTİR DEMEYECEĞİZ
“Elmaya, patates demeyeceğiz. Elmaya, elma asıllı patatestir demeyeceğiz. Can Kürtçemiz, ana dilimiz bizim için ne kadar değerliyse Türkçemiz de bizim için o kadar değerlidir. Biz Kürtler Türkçe'yi sadece resmi dilimiz olarak görmüyoruz; anadilimiz olarak görüyoruz. Ana dillerimizden biri olarak görüyoruz.”
BİRDEN BİRE KÜRT HALKI YOK OLUYOR. NEREYE GİTTİ BU HALK?
“Aramıza bir fitne salmışlar. Bir dönem varlığımızı inkâr etmişler. Niye inkâr ediyorsun? Cumhuriyete kadar varız. Tek parti döneminde, -CHP'nin iktidarı olduğu ceberrut döneminde- birden bire Kürt halkı yok oluyor. Kürt yok, diyorlar. Niçin yok? Nereye gitti bu halk? İşte buradayız. Kırgızların efsanevi ünlü Manas Destanı’nda denilir ki “vara yok demeyiniz. Vara yok derseniz, yok olursunuz.” Bu ülkede Kürtlerin varlığı inkâr edilmemiş olsaydı, dili yasaklanmamış olmasaydı, beyaz Toros’larla özdeşleşen o zulüm rejimleri olmamış olsaydı, o baskılar, o haksızlıklar olmamış olsaydı bugün Türkiye'nin bir terör sorunu olmayacaktı. Tabii ki terör hiçbir şeyin aması, gerekçesi olamaz. Biz sorunlarımızı asla silahla çözemeyiz. Silahlı mücadele hiçbir zaman haklılaştıramaz.”
KÜRTLERİNİN SİYASİ LİDERİ, RECEP TAYYİP ERDOĞAN'DIR
“Biz Demokrasi ve Birlik hareketi olarak elbette ki Türkiye Kürtlerini muhatap alarak Türkiye Kürtlerini her türlü silahlı ve siyasi vesayetten kurtarmak için çalışırken bir şeyin altını da önemle çiziyoruz. Diyoruz ki Türkiye Kürtlerinin bir siyasi lideri varsa, o da Recep Tayyip Erdoğan'dır. Hiç kimsenin Kürt'üm demeye cesaret edemediği dönemlerde, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en radikal, en devrimci, en cesur adımları atan Recep Tayyip Erdoğan varken; inkârı, asimilasyon ve baskıyı sonlandıran bir Recep Tayyip Erdoğan varken, bugün birinin biz Kürtlerin adını kullanarak biz Kürtlerden, Erdoğan düşmanı bir cephenin içinde, Kürt inkârcısı bir partinin genel başkanı için oy istemesinden utanç duyuyorum.”
ANADİLİN ÖĞRENİMİ, EĞİTİMİ DERKEN ‘ANA DİLDE EĞİTİM’ DEMİYORUM
“Bu devlet hepimizin devletiyse biz Türkçemizi devletimizin okullarında nasıl öğreniyorsak kendi Kürtçemizi de Arapçamızı da kendi devletimizin okullarında o şekilde öğrenmek istiyoruz. Seçmeli ders devrimci bir adımdı. Bir yasağın, bir tabunun ortadan kaldırılması için çok çok devrimci bir adımdı. Sayın Cumhurbaşkanımıza Kürtler olarak minnetimizi sunuyoruz. Ama atılması gereken bir başka adım daha var. O da Türkçe'nin yanı sıra kendi ana dilimizi de devletimizin okullarında öğrenmek istiyoruz. Anadilin öğrenimi, eğitimi derken ‘ana dilde eğitim’ demiyorum. İkisi birbirinden farklı. Ana dilin, öğrenimi, öğretimi, kültürel bir taleptir. İslami ve insani bir taleptir. Ana dilde eğitim ise tamamen politik bir taleptir. Onun için, ‘Mehmet Metiner konuştu. Geldi, burada ana dilde eğitim istedi’ falan demeyesiniz ha!”
Metiner’in konuşmalarının ardından gerçekleşen kurdele kesimi ile açılış töreni sona erdi.
2022 yılının Şubat ayında İstanbul’da, basının da yoğun ilgi gösterdiği, görkemli bir açılış töreni ile kuruluşu duyurulan ve Genel Merkezi Ankara’da olan DEMBİR-DER, kısa sürede şubeleşmeye de gitmişti. Mersin dışında, İstanbul-Sultangazi, İstanbul-Levent, Bursa ve Adıyaman olmak üzere 5 şubesi bulunan dernek, kısa süre içerisinde büyük yol aldı. Dernek faaliyetlerinden biri olarak düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Kürtler Paneli”, Şubat ayında yaşanan asrın felaketi Kahramanmaraş depremi ile geçici süre ile askıya alınmıştı. Dernek tarafından verilen bilgiye göre seçimlerden sonra başlamak üzere paneller yeniden organize edilmiş olup panellerin düzenlendiği kentlerde dernek şubeleri açılmaya devam edilecek.