HEDİYE EROĞLU
Akdeniz Belediye Meclisi’nin Mayıs ayı olağan toplantısının birinci birleşimi belediye hizmet binası konferans salonunda yapıldı.
Toplantıda mülkiyeti belediyeye ait Karacailyas Mahallesi’nde 10880 adada kayıtlı 3 bin metrekare yüzölçümlü arsa niteliğindeki arazinin satışı ile ilgili tartışmalar yaşandı. Mülkiyeti belediyeye ait Karacailyas Mahallesi’nde 10880 adada kayıtlı 3 bin metrekare yüzölçümlü arsa niteliğindeki arazinin satışında farklı bir sonuç çıktı.
Önceki ay yapılan meclis toplantısında satış ile ilgili verilen ret kararına karşı, Belediye Başkanı Mustafa Gültak, ısrar kararı aradı.
Satışa tepki gösteren HDP ve CHP’liler, ısrar kararının hukuksuz olduğunu savunarak, şaibeler olduğunu ileri sürdü. Başkan Gültak ise, “Çamur atmak ile Gültak’ı kirletemezsiniz, siz kendi geçmişinize bakın” tepkisi verdi.
“HER KAFAMIZA ESTİĞİNDE ISRAR KARARI ARANMAZ”
EMEP’li Meclis üyesi Halil Kara da, ısrar kararının hukuka aykırı olduğunu savunarak, “Geçen olağanüstü toplantıda bir mahallemizde 3 bin metrekarelik belediyeye ait bir arsanın satışı için ısrar kararı isteniyor. Israr kararı yasada iki defa ele alınmış. Belediye başkanı ısrarda bulunabilir ama ısrar da bulunması, hukuka aykırı gördüğü meclis kararlarında bunu yapabilir. O zaman hukuka bakılmalı. Neye göre kendisine hukuksuzluk yapıldığını düşünüyor, buna bakmak lazım. Hukuka aykırılıktan bahsetmek çok doğru değil. Dolayısıyla aslında bu ısrar kararının hukuksuz olduğu düşüncesindeyim. Israr kararı her kafamıza estiğinde meclis veya bizim isteğimiz dışında getirebileceğimiz bir şey değil.
“SATACAĞIMIZA ÜZERİNE LİMONATA FABRİKASI YAPALIM”
Geçen toplantıda da belirtim; satışa konu 3 bin metrekarelik alanda biz belediye olarak bir şey yapabiliriz ki, belediyemizin başka böyle bir 3 bin metrekarelik arazisi bulunmamaktadır. Akdeniz ilçesi 300 bin dönüm üzerinde olup, bu toprak parçasının büyük çoğunluğunda da tarım yapılıyor. Sebzeden meyveye bir çok ürün üretiliyor. Sayın başkan kendinize kalıcı bir şey bırakmak istiyorsanız, Akdeniz’de şu işleri gerçekleştirdik diyorsanız, 3 bin metrekarelik meyve suyu fabrikası yapabilirsiniz. Buranın imar durumu sanayi ve depolama alanı o zaman neden bir limonata fabrikası yapmayalım? Limon her taraf, limon para etmiyor görüyorsunuz. Bu da politikalardan kaynaklı. Bu alana satılması yerine belediye olarak tarımsal bir işletme yapılması önerisinde bulunuyorum” dedi.
“HİZMETİ ENGELLİYORSUNUZ”
MHP’li Meclis üyesi Tufan Nenni de, hizmetin engellendiğini savunarak, “Bizim orayı yapmamızın tek sebebi var, yapılmadık yol kalmayacak demiş olmamız. Gültak’ın yaptığı her hizmette eridiniz bittiniz. Elinizden geldiğince hizmeti engelliyorsunuz. Hizmeti engellediniz hep, ne zaman ki hizmet yapılacak elli bin dereden su getiriyorsunuz.
Akdeniz halkından şunu istiyorum; CHP ve HDP kapınıza geldiğinde şunu sorun, ‘benim yolumu neden engelliyorsunuz? “diye konuştu.
“ŞAİBE YOK, ARAZİ AÇIK İHALE İLE SATILACAK”
AKP’li Meclis üyesi Aydın Eğin de, satışa konu araziye ilişkin işverenin belediye başkanı ile, il başkanı ile görüşme yapmasının şaibeye konu olduğu tepkisine yanıt verdi, “İş veren il başkanıyla da görüşür, belediye başkanıyla da görüşür, bakanla da görüşür. Bu gayet normaldir. Burası açık ihale usulüyle satılacak. Siz de ihaleye girebilirsiniz. Burada bir algı yaratıp da, şu şahsa satılacak diye bir şey yok. İsteyen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes bu ihaleye girebilir. Bunu bir tarafa çekmenin, eğmenin, bükmenin, algı yaratmanın anlamı yok. Vatandaşlarımızın da bunu bilmesini istiyorum.
Yine meclis üyemiz dedi ki; sizin meclis üyeniz burayı ben söyledim, belediye başkanı satışa çıkardı denildi. O belediye meclis üyesi bağımsız meclis üyesidir. Ayrıca bu kişi, vatandaşın kaldırım, asfalt talebi olmuş. Meclis üyesi arkadaşımızda, Akdeniz’de belediyeye ait arazimiz varsa, en azından yol ve asfalt kaldırım yaparsınız demiş. Meclis üyesi belediye başkanına söylemiş de, belediye başkanı satışa çıkartmış’ algısı yaratmayın. Hukuksuz buluyorsanız, adliye sarayı ile aramızda 2 dakikalık bir mesafe var, gider dava açarsınız” dedi.
“DEĞER TESPİTİNİ MAHKEME YAPSIN”
HDP’li Meclis üyesi Özgür Çağlar ise satışa konu arazinin değer tespitinin doğru olmadığını savunarak, mahkeme kararı ile tespit istediklerini hatırlattı. Bu talebini yineleyen Çağlar, “Mahkemeden dava açmadan tespit yapılmasını isteyebiliyorsunuz. Ben de bunu istemiştim arazinin değeri ile ilgili. Bu arazinin satışındaki acele, ısrarın nedeni nedir? Demokrasi gereği bizim taleplerimize de kulak vermeniz gerekiyor. Demokrasi böyle işlemiyor. 15-20 milyon TL’lik yeri siz 3 milyon TL’ye satmak istediğinizde tabi ki de buna karşı çıkacak, direneceğiz. Hala geç değil, gelin başvuru yapalım, mahkemeden tespit isteyelim. Siz de kamuoyuna gösterin, ‘buyurun bu işin değeri budur’ deyin ve şaibeleri ortadan kaldırın. Ama siz ısrarla kabul etmiyorsunuz. Bu acelenin nedenini anlayabilmiş değilim” diye konuştu.
“SİZİN DÖNEMİNİZDE BU ARSA GÜMRÜKÇÜYE GİDİYORDU BİZİM DÖNEMİMİZDE KURTARILDI”
Başkan M. Mustafa Gültak ise “Sizin döneminizde bu arsa gümrükçüye gidiyordu bizim dönemimizde kurtarıldı” tepkisi verdi.
Gültak, bürokratlarından arazinin geçmişi ile ilgili bilgi vermesini istedi. Bunun üzerine İmar ve Şehircilik Müdürü Mustafa Burhan, parselin bulunduğu bölgenin sanayi depolama alanı olduğunu anımsatarak “Parselde vatandaşa 2010 yılında 220 metrekare civarında hisse verilmiş. Sonrasında vatandaşımız bu parselde kalan kısmı satın almak için ortaklığın giderilmesi davası açmış. Bu dava uzun yıllar devam etmiş. Belediyenin belirlediği bedeli fazla bulduğu için başka birine devretmiş. Biz de buna itiraz ettik ve tamamını belediyemize kazandırdık. Serbest piyasadan yaptığımız değerlendirmeye göre değeri 3 milyon 500 bin TL bedel çıktı” dedi.
GÜLTAK; “BEN O DÖNEMİN PEŞKEŞ ÇEKTİĞİ ARAZİYİ KURTARAN ADAMIM”
Şaibenin kimin üzerinde olduğunun belli olduğunu söyleyen Başkan Gültak da, “2010’da kim yönetimdeyse, kim o arsanın bu pozisyona gelmesi ile ilgili hangi meclis üyeleri el kaldırdıysa gitsin onlar kendini temize çeksin. Ben o dönemin peşkeş çektiği araziyi kurtaran adamım. Benim üzerime para ile pul ile şaibe ile gelmeyin. Millet beni tanıyor, kimse yemez bunu. Beni mağdur ettikçe oyumu arttırıyorsunuz. Sokaktaki vatandaş bunu yemez. O dönemin yöneticileri, sizler şaibeleri ortadan kaldırın. Millete imar uygulamaları ile arsa kazandırın sonra adam dava açsın, biz ondan geri kazananız. Hala kalkmış sonra adamla görüşüp şaibe var’ diyorsunuz. Dinime küfreden Müslüman olsa’ denir ya. Yapmayın ya. Geçmişiniz çok temiz değil. Karıştırdıkça ortaya çıkıyor. SPK lisanslı, bugün siz mahkemeye de gitseniz, mahkemenin yazacağı yer ya MTSO ya emlakçılar odası da ya da SPK lisanslı dış piyasaya yazacak. Mahkeme kendi kendine Mars’tan, uzaydan birine çağırmaz. Biz ticaret odasına, SPK lisanslı kişilere yazıp, fiyatımızı biraz daha yükseltmişiz. İnsanları zan altında bırakıyorsunuz. Biz sizi tatmin etmek zorunda değiliz. Sizin kafanızın arkasında başka şeyler var.
“TANIDIĞINIZ ÇOK ZENGİN İŞ İNSANI VAR, GELİN İHALEYE GİRİN”
CHP ve HDP’li arkadaşlarıma sesleniyorum, tanıdığınız çok zengin iş insanları var. Çok ciddi bir kar var burada. O gün ihale açık, ilana çıkacağız. Eğer değeri 20 milyon ise 12-13’e alsınlar, 20 milyon TL’ye satsınlar. 200 metrekaresi işgalli diye hiçbir problem olmaz. Buyurun açık ihale, bir sürü tanıdığınız iş insanı var. Ben belediye başkanı olmasam, param var gider alırım yani. Bu siyaset Akdeniz’e, insanlara bir şey kazandırmaz.
Süleyman Kahraman meclis üyemizin avukatı değilim. Kendisi bana, ‘borçlanma çok iyi görünmüyor, tüm belediye başkanları gibi Yenişehir, Mezitli satıyor biz neden satmayalım, biz de satıp asfalt, yol yapalım’ dedi. Genel bir şey söyledi. Kendine göre bir öneride bulundu. Ama siz öyle laflar ettiniz ki şaibeye soktunuz.
Siz 2010’da burada belediye başkanı olanlara hesap sorun. Neden orada imar uygulaması ile güzelim araziye 200 metrekareyi birilerine vererek, ortak ettiniz?
Halil bey, yüzyıllarca göremeyeceği bir eseri, meydanı Esenli’ye kazandıran bir belediye başkanı var. Karaduvar’daki sahil projesi, balık festivali, kentsel dönüşüm, spor tesislerini saymaya kalksam bitiremem. Bu şehre o kadar çok şey kazandırdık ki gurur duyuyorum. Biz yaptık, merak etme torunlarımıza anlatacağımız hikayemiz çok. Gelip seninle bu sene yine üzüm festivali yapacağız. Güzel üzümlerden yiyeceğiz. Oraları tanıtacağız.
“TİCARET ODASINI, EMLAKÇILAR ODASINI ZAN ALTINDA BIRAKIYORSUNUZ”
Mahkemeye de bıraksak, nereye bırakırsak bırakalım hakim emlakçı değildir, yazacağı yer ticaret ve sanayi odasıdır. Siz bu kurumları da zan altında bırakıyorsunuz. Ticaret odasında ki CHP’li, HDP’li meclis üyesi arkadaşlara sesleniyorum, benim ticaret odasını yönettiğimi, bu işlere bakan komisyon üyeleri üzerinde hakimiyetim olduğunu iddia ediyorlar.
Emlakçılar Odasına sesleniyorum, siz benim hakimiyetim altında çalışmayın lütfen. 10 milyon liralık yeri 3 milyon liraya satıyorsunuz diyorsunuz. İnsanları zan altında bırakmayın. Ticaret odasını zan altında bırakmayın, bu fiyatı o insanlar belirledi. Algı yaratıyorsunuz, ‘Gültak gitti ticaret odasına bu fiyatı şöyle belirleyin’ algısı yaratıyorsunuz. Kendi geçmişinize bakın. Arsalara hissedar edin edin, milletin arsasını alın başkalarına peşkeş çekin ondan sonra da tarih belli işte çıkartıyoruz sizin önünüze kimin ne yapıp ne ettiğini. Bu kadar Akdeniz’i seviyorsanız Akdeniz’e sahip çıkın” dedi.
Gültak’ın, “Demokrasiye çok inanıyorsanız silahı elinizden bırakın, PKK’ya terör örgütü deyin” demesine üzerine gerilim yaşandı. Gültak, “Siz PKK’ya terör örgütü diyemezsiniz çünkü oradan talimat alıyorsunuz. İstiklal Marşını okumuyorsunuz, bu mudur sizin devlet anlayışınız, Anadolu topraklarına sahip çıkışınız” demesi üzerine HDP’liler tepki gösterdi.
EL KALDIRMA TALİMATI TARTIŞMASI
Tartışmaların ardından oylamaya geçildi. HDP’li Ali Tanrıverdi’nin meclis üyelerine yönelik el kaldırın’ demesi üzerine, Gültak duruma tepki göstererek, “Arkadaşlara neden
“Sizin demokrasi anlayışınız bu işte, talimat ile çalışıyorsunuz” dedi.
Ancak oylamada muhalefet çoğunluğu bulamayınca, meclis ısrar kararı alamadı ve belediye yönetimi arsa satış yetkisi kazandı.
KAYNAKLAR, NEBATİ VE ÇAĞLAYAN İÇİN KULLANILIYOR MU?
HDP’li Meclis üyesi Özgür Çağlar ise Gültak’ın terör örgütü ile ilgili söylemlerine tepki göstererek, “Sayın başkan siz de sıkışınca hep aynı şarkıyı söylüyorsunuz. Biz de her zaman girelim o zaman, cumhurbaşkanının yaveri Fetöcü çıkmadı mı? Darbe girişimleri oldu, insanlar oldu. Her sıkıştığınızda aynı konulara giriyorsunuz, gerek yok. Hoca efendi diyordunuz” diyerek tepki gösterdi.
Çağlar ayrıca AKP 1. Sıra milletvekili adayı Nureddin Nebati ile AKP’li eski bakan Zafer Çağlayan’ın parti programları için belediye kaynaklarının kullanıldığını ileri sürerek, açıklama istedi.
“SİZİN DÖNEMİNİZDE BORÇLANMA İKİ KAT ARTTI”
CHP’li Mahmut Dönmez de, Büyükşehir üzerinden Gültak’a yüklendi. Gültak’ın hizmet için sürekli olarak borçlanma yetkisi istediğini benzer durumun Büyükşehir’de de yaşanmasına rağmen borçlanma verilmediğini söyleyen Dönmez, “Sizin döneminizde 100 milyon artı borçlanma yapılmış yani borç ikiye katlanmış. 20 yılık borcu 4 yılda ikiye katlamışsınız. 210 milyon TL’lik borcu 310 milyona çıkartmışsınız ki yeni 30 milyon TL’lik borçlanma yaptınız. Görev süreniz bitene kadar bu sonuç 500 milyona kadar çıkabilir. Belediye başkanı olurken borçlanacağım, bir yerleri satacağım’ diye mi vaatte bulundunuz? Büyükşehir’de o kadar borçlanma istendi hep karşı çıktınız. Neden? 13-14 gün sonra ak ile kara beli olacak. Millet bunu takdir edecek. ‘Siz hizmet yapmışsınız, siz yapmamışsınız’ diyecek. Ama belediyenin bütçesi ne ise ona göre hizmet yapar. Ama siz her yıl borçlanma istiyorsunuz, satış yetkisi istiyorsunuz. Ve bunları bir şekilde alıyorsunuz.
Burada savunduğunuz şeyleri keşke Büyükşehir’de de söyleyebilseydiniz. Size gelince hak, başkasına gelince hak değil mi? Bunlar doğru değil. Eşitlikse, adaletse her tarafta olmalı. Belediyemizin çok yüksek borç stoğu var ve bu, gün geçtikçe yükseliyor. Bunlar doğru değil. Sizden sonra gelecek belediye başkanı borcun içinde kalacak” diye konuştu.
BÜYÜKŞEHİR’İN 5 KAT ARTTI
Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak ise hiç kimseyi ayrıştırmayan bir belediye başkanı olarak görev yaptığını söyleyerek komisyonların fazla çalışıp, huzur hakkı alması ile ilgili eleştiriye açıklık getirdi. Gültak, “Kafanızda hayır demek var ise bunu 2 veya 3’üncü gün söyleyin. Komisyondan alınan paralar gayri meşru diyerek hadsizlik yapamam” dedi.
Borçlanma ile ilgili eleştirilere de yanıt veren Gültak, “Borçlanmayı iki katına çıkarttınız dediniz. Kıyaslamayı doğru yapalım. Biz belediyeyi aldığımızda bütçemiz 100 milyon, borcumuz ise 200 milyon yani iki katıydı. Bugün bizim bütçemiz 770 milyon. Peki Büyükşehir seçildiğinde bütçesi ne kadardı? Şimdi ne kadar? Borç 5 katına çıkmış durumda. Biz her ay İller Bankasına borç ödüyoruz. Biz de düşürüyoruz bu borçları. 2 milyar bütçesi vardı bugün 10 milyar. Benim 100 milyon bütçem vardı şuan 700 milyon. Siz hep bir tarafa bakıp, o taraftan göstermeye çalışıyorsunuz. Bizim bu işi bilmediğimizimi sanıyorsunuz? Biz Büyükşehir’de borçlanmaya ilk dönemde evet dedik. Büyükşehir’e ‘harcayacağın paraları proje bazlı, nereye harcayacağını getir tamam diyelim’ dedik. Bakın biz, size burada borçlanma isterken açıklamasını yaptık asfalt dedik, kaldırım, cari harcama dedik ama siz yine yok dediniz. Çünkü sizin asfalta, kaldırıma alerjiniz var. Size ne şekil gelirsek gelelim ‘hayır’ dediniz, 4 yıl ‘hayır’ ile geçti” dedi.