HEDİYE EROĞLU
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Mersinlilerle buluştu. Eski Tevfik Sırrı Gür Stadyumu yanında Millet Bahçesi karşısındaki miting alanında Mersinlilere seslenen Akşener’in özellikle Sinan Ateş cinayeti ve tarıma dair vaatleri konuşmasında öne çıkan başlıklar oldu.
Akşenir’in Mersin programında 1 Mayıs İşçi Bayramı ile çatışan ve saat karmaşışı yaşanmasına neden olan bir karışıklık oldu. 1 Mayıs kutlamalarının bitimi ile başlayan mitingin kalabalık olması planlanırken, teşkilatın başarısız çalışmaları buna engel oldu.
Platformun ortaya konulması ile miting alanı dar tutularak katılımcılar kalabalık gösterilmeye çalışıla da başarılı olunamadı. Türkiye genelinde yükselişte olan ve Mersin’de de ilk kez girdiği 2019 seçimlerinde oldukça yüksek bir oy almasına rağmen başarısız İl Teşkilatı nedeniyle kitlelere ulaşmakta zorlanan İYİ Parti, Mersin’de aradığı coşkuyu bulamadı.
ŞUANDA ARSLANKÖY MÜCADELESİ VERİLİYOR
İyi Parti lideri Meral Akşener konuşmasında öncelikle Mersin’in Toroslar ilçesindeki Arslanköy’de ki kadınların, 76 yıl önce yapılan seçimlerde verdiği demokrasi mücadelesini hatırlattı.
“Demokrasinin beşiği olan ve bu demokrasiyi gerçekten talep edip gereğini yapan Arslanköy kadınlarının torunları sizlere en derin teşekkürlerimi sunuyorum” diyen Akşener, “Tekrar demokrasi için o günlerde hapse girmeyi göze alan anneannelerimiz, babaannelerimiz bugün 14 Mayıs’ta kadınların itilip, kakılmasına hayır diyecek miyiz? Demokrasiyi yeniden tam ve kamil işletmek mecburiyetinde boğalara bırakacak mıyız? Sayın Erdoğan ve arkadaşlarını emekliye sevk edecek miyiz? 13. Cumhurbaşkanımız sayın Kılıçdaroğlu’nu makamına alkışlarla oturtacak mıyız? Meral Akşenir’i, kiminizin anası, kiminizin kardeşi, kiminizin ablası, başbakan edecek misiniz? Allah razı olsun. Şimdi bunu duyanlar kalpten gidecekler” dedi.
TEMMUZ’DA YÜZDE 50 ZAM VAADİ
Konuşması sık sık “Başbakan Akşener” sloganları ile kesilen Meral Akşener, “Siz isterseniz olur. Siz oylarınızı verirseniz yani bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e verirseniz, Kemal bey cumhurbaşkanı, Meral Akşener’de başbakan olur. Bugün burada sizlerle olmak benim için ne ifade ediyor bilemezsiniz.
Bugün 1 Mayıs, Dünya İşçi Emekçi Dayanışma Günü. Bugün kutlu olsun. İşçilerimize, işverenlerimize, emekçilerimize kutlu olsun. Millet İttifakı ve Meral Akşener olarak iyi parti adına bir söz vermek istiyorum. Ocak ayında emekçilerimize ve emeklilerimize yüzde 55 zam yapılmasını istemiştim, şimdi 15 Mayıs’ta seçimi alacağız. Recep ve bey ve arkadaşları emekli, sayın Kılıçdaroğlu makamına oturacak ve ilk yapacağımız şey temmuz ayı başında tüm emekçi ve emeklilerimize yüzde 50 zam olacak” diye konuştu.
ESKİDEN PROJELER YARIŞIRDI
Siyasetçilerin geçmişte projeleri yarıştığını söyleyen İyi Parti Lideri Akşener, “Aranızda benim yaşımda olanlar var. Eskiden o beğenmedikleri Türkiye’de siyasiler önce seçmenin karşısında hazır ola geçer, topuk selamı verir, yerlere kadar eğilir ve kendini projeleri ile hizmet anlayışı ile seçmene sizlere beğendirmeye kalkar, siz de bir not verirdiniz. Eğer olumlu bulmuşsanız, ‘seni ve partini iktidar yaptım, hizmet edeceksin’ derdiniz. Daha az beğendiniz zaman da, ‘sizi muhalefet ettim, siz bizim avukatımız olacaksınız’ derdiniz. Muhalefet halkın avukatıdır. İktidar da hizmet etmekle yükümlüdür.
3,5 yıl evvel ben daha yeni genel başkanım. Harika bir konuşma yaptım kendime göre., Gençleri, öğretmenlerin atanamaması, çiftçileri konuştum. Kendimi bir beğendim anlatmam mümkün değil. Göğsümü gere gere çıktım. Gazeteci kardeşlerim bana soru soracaklar zannediyorum. ‘Sayın Erdoğan, sayın Kılıçdaroğlu’na böyle dedi, oda böyle bir cevap verdi, siz buna ne diyorsunuz?’ dediler.
“ESNAFIN SESİ OLMAYA ÇALIŞTIK”
İlk ağzımdan çıkan söz ‘elinin körü’ olacaktı, diyemedim, genel başkan olduğumu hatırladım, ‘bana ne’ dedim çıktım gittim. Sonra arkadaşlarımla bir toplantı yaptım ve dedim ki, ‘yün yumakları atılıyor. Seçmen çırak çıkarılıyor.’ Biz gitmeliyiz nereye esnafa. Esnaf kimdir? Esnaf hem sanayi ve tarımımın ürettiklerini satan ekonominin bel kemiğidir. Aynı zamanda bu ülkenin en fazla istihdam yaratan sektörüdür. Esnaf esnaf gezmeye başladık. Allah şahittir o dükkanların içinde bir kere kendi partimi övmedim, başka partiyi yermedim. Ama şunu yapmaya çalıştık; sizin sesinizi dinleyip, ona çözüm üretip sonra iktidarda bulunanların bu çözümleri arzu ederlerse alıp, uygulamalarına çalıştık. Ve pandemi döneminde Allah var bir kısmını, yüzde 50’sini yaptılar.
“NELER GÖRDÜM NELER…”
Bu gezilerde ne öğrendim? Yorgun hale gelmiş, bizden daha yaşlı bir hale dönmüş gençler gördüm. 82 puan almış, ayısı, dayısı olmadığı için AK Parti’de atanamamış çocuğu için haykıra haykıra ağlayan anneler gördüm.
Oğullarının 2 üniversite bitirdiği, KPSS’den yüksek puan aldığı halde mülakata takılıp gece oturup gündüz uyuduğunu söyleyen ağlayan babalar gördüm. 5 tane emekli maaşı farklı olan emekliler gördüm. Tencere kaynatmakta zorlanan anneler gördüm. Bakkal dükkanları gördüm ki; ‘Meral abla kadın bakkala çocuğu ile giremiyor çünkü çocuk çikolata istediği zaman onu alacak para yok’ dediler” diye konuştu.
“SİZ, İFLAS ETTİK DİYORSUNUZ, O DİYOR Kİ; EPİSTEMOLOJİK. YANDINIZ”
İsim vermeden AKP’lilere de yüklenen Meral Akşener, “Şimdi 20 yıla bu derece derin bir kaos yaratan, bu derece derin bir fakirliği yaratan, insanlara istihdam yaratmadığı için işsiz bırakan ve meşhur mülakat nedeniyle her türlü ayrımcılığa maruz bırakılmış gençleri Türkiye’de umutsuz hale getiren bir iktidar var.
Gözleri ışıltılıyı da buraya vermişler. Ayy yandınız. ‘Epistemolojik’ doğru mu dedim? Doğru mu diyorum? Epistemoloji ekonomi diyecek yandınız. Sittin sene işsizsin.
Tarım gitti. Siz ÖTV’yi tarım ürünlerinde indirin, mazotu ucuzlatın, girdileri süspanse ettiğimiz mevzuları arttırın ve ekim öncesinde yerine getirin diyorsunuz, mazottan, ilaçtan öldük diyorsunuz. Ürünlerimizi harcadığımız paranın karşılığında satamadık, iflas ettik diyorsunuz, o diyor ki; Epistemolojik. Yandınız.
Biz yuhalamıyor, hakaret etmiyoruz, oylarımız ile gereğini yapıyoruz. Mersinli için çok üzüldüm. Gözlerinden birde böyle ışık geliyor. Yandın sen. Burhanettin bey ile Ali Er’de yandı. Bir şey daha vardı, benim de zor söylediğim. Neydi? Heterodoks. Yandınız.
“MUHALEFETİ İŞGALCİ, KENDİNİ DE İSTİKLAL SAVAŞI VEREN GİBİ GÖSTERMEK BU MİLLETE AYIPTIR, GÜNAHTIR, AHMAKLIKTIR”
Ama şimdi daha beterleri var. En azından bu arkadaşımız neşeli ve komik. Amma velakin bazıları da var ki hayretler içindeyim. Biz 14 Mayıs’ta önemli bir seçime gidiyoruz ama bu seçimler seçmenin bayramıdır. Oy kullanacak, beğendiğinize oy verecek, beğenmediğinizi göndereceksiniz. Dolayısıyla bu siyasetçi denilen tayfa sizi ikna etmek için hizmetini, hizmet anlayışını, projelerini, vizyonunu anlatmak zorunda. Ama yok. Bu iktidarın bazılarını anlatayım. Birisi çıktı; yalnız çok enteresan Ak Parti’nin üst düzeyleri bizlere milletçilik dersi veriyor. Bu da enteresan. Anlamadıkları için yalapşap oluyor. Başbakanlık yapmış bir şahıs kağıttan İstiklal Marşı okuyamadı. Ama ne yaptı? Buna karşılık burayı şereflendiren biz ve sizler işgalciymişiz. Onlar kim? Onlar İstiklal Mücadelesini veren. Burada bulunan insanları tek tek saysak ben de dahil Balkan Savaşında, 1. Dünya Savaşında. İstiklal Savaşında her bir aileden bir şehit vardır. Bu ülke böyle bir ülke. Hangi şehirde doğmuş olursa olsun her birimizin ailesinde bir şehit var. Dolayısıyla muhalefeti işgalci, kendini de İstiklal Savaşı veren gibi göstermek bu millete ayıptır, günahtır, ahmaklıktır. Böyle bir şey olamaz.
“SADECE MÜLAKAT İLE YEDİĞİNİZ KUL HAKLARI O ALNINIZIN ORTA YERİNDE KOCA BİR LEKEYE SEBEP OLDU”
Hadi onu geçtik. Bir tanesi var evlere şenlik. Şanlıurfalılara Allah güç kuvvet versin. Bir tanesi diyor ki; biz Millet İttifakı olarak 14 Mayıs’ı kazandığımızda iki şey olacakmış. Birincisi FETÖ kazanmış olacakmış. İkincisi ise biz şampanyalar patlatacakmışız. Ben hayatımda ağzıma alkol değdirmedim amama velakin bu arkadaşlarımız tertemiz alınlarını seccadeye alınlarını koyacakmış. O alnının temiz olması için hırsızlık yapmayacaksın, yaptırmayacaksın. Kulak hakkına el sürmeyeceksin. Harama el uzatmayacaksın. O alnının temiz olması için kul hakkı yemeyeceksin, yedirmeyeceksin. Sadece mülakat ile yediğiniz kul hakları o alnınızın orta yerinde koca bir lekeye sebep oldu.
Daha ilginci; FETÖ gelecekmiş. Ben 8 sene meclis yönettim. Ben bu arkadaşımız kadar cıvık cıvık FETÖ öven bir siyasetçiye rastlamadım. Ya söyle bir şey yok. Nasıl bir FETÖ övmek. Şimdi hey Allah’ım kadere bak. Mersin’e de üzüldüm ama Şanlıurfa’ya daha çok üzüldüm.
“14 MAYIS AKŞAMI KAZANDIĞIMIZ TAKDİRDE DARBE YAPMIŞ OLACAKMIŞIZ”
Birde üçüncüsü var ki psikiyatristtik. Asayişten sorumlu olması gereken şahıs erkek erkeğe evlilik mevzuuna kafa takmış. Ey Mersinliler; biz kazanırsak erkekleri erkekler ile evlendiriyormuşuz. Artık böyle bir fantezi dünyasını hiç anlamak mümkün değil. Erkek erkeğe bitti, üstüne erkekleri hayvanlarla evlendiriyorlar. Erkek ve hayvan evlilikleri yaptıracakmışız. Daha enteresanı var, 14 Mayıs akşamı kazandığımız takdirde darbe yapmış olacakmışız. Arslanköy’ün kadınlarının torunları o gün haksızlığa anti demokratlığa engel olan sizler Mersin’den bu sesi, bu ahmakların, bu kafayı yemişlerin bu sesi duyması lazım. Biz demokrasi için Millet İttifakı dedik. Evet mi? Bağımsız yargı, hukukun üstünlüğü için, kayırmanın son bulması, likayat, tarımın ayağa kalkması, gençlerin umut içinde olması için bu yola çıktık. Millet iradesi olarak 14 Mayıs’ta kazanacağız değil mi? Muhteremler duyun” diye konuştu.
“SİNAN ATEŞ CİNAYETİNİN HESABINI SORMAZSAM, NAMERDİM, ŞEREFSİZİM”
Sinan Ateş cinayeti ile ilgili de konuşan Akşener, “Sinan Ateş’ unutma dedi gençler. Benim Sinan Ateş’i unutmam mümkün değil. Çünkü Sinan Ateş gencecik bir akademisyen ve iki kız çocuğu var. Gencecik öğretmen bir eşi var. Katlediliyor ve katledenler belli. Azmettirenler belli. Ey ey Recep bey hani nefesten haberin vardı? Hani ey ey asayişten sorumlu erkek erkeğe evliliklerin peşine düşmüş zat hani ayakkabı numaralarına kadar her şeyi biliyordunuz, nerede Sinan Ateş’in katilleri, azmettiricileri? Mersinli biliyor değil mi? Onun hesabını ben sormazsam, peşinden yürümezsem ağabeyim mezarında döner? Benden hesap sorar. Ben o hesabı sormazsam namerdim, şerefsizim. Onun için 14 Mayıs fevkalade önemli. Sinan Ateş deyince eli ayağı titreyenler bizi 50 bin tane suçla karşı karşıya bıraktılar.
“BİR ELİNDE HİZBULLAH, DİĞER ELİNDE PKK VAR”
Recep bey ve arkadaşlarının bir elinde Hizbullah var. Gaffar Okan’ın katilleri. Çok hesap sorulacak. Bir elde de PKK var. Recep bey ne dedi geçen gün, ‘gitti ya İmralı’ya ailesi, bizim Mehmet gitti ya’ dedi. ‘Bizim Mehmet’ kim, Abdullah Öcalan’ın kardeşi. Bunlar akraba olmuş. Bütün bunları örtmek için artık iş zıvanadan çıkmış durumda. Ama siz bunların her birini elinizin tersiyle itecek ve bu ülkeyi kalkındıracak, haksızlıkların nüne geçek, gençlerin nefse almasını sağlayacağız. 18/26 yaş grubundaki tüm gençlere 2 bin 500 TL maaş ödeyeceğiz biz iş buluncaya kadar. Koşulsuz, şartsız” diye konuştu.
“KÖYE YERLEŞEN GENÇLERİN SSK’SINI BİZ ÖDEYECEĞİZ”
Yaklaşan Kurban Bayramında yurttaşın düşük alım gücü nedeniyle dini görevlerini yerine getiremeyeceğini belirten Akşener, “Şimdi Kurban geliyor, Allah hepimize kurban kesmeyi nasip etsin. Geçen sene 5 bin TL idi kurban bugün 15 bin TL. koyunun da orta kararı 12 bin 500 TL. Bu yüzden bir çoğumuz inancının gereğini yerine getiremeyeceğiz. Ama biz seçilirsek hemen emeklilerimizin hesabına 15 bin TL kurban parası yatıracağız.
Tarım, köyler boşaldı. O köylerde yaş ortalaması 50. Okulları açacağız, öğretmen, veteriner, ziraat mühendisi tayini yapacağız. Ayrıca genç bir çift köyde yaşayıp, tarım yapmak istediğinde karı koca ikisinin de SSK veya Bağ-Kur primlerini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Çünkü üretmeden Türkiye kalkınamaz.
Pandemi döneminde gıda güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu gördük. Havza bazlı tarım yapılacak. Toprağınızda ne ekmeniz gerektiğini söyleyecek, yetiştirdiğiniz ürünü satın alacağız.
“SURİYELİLER İKİ YIL İÇİNDE GİDECEK”
Tarım, sanayi, teknoloji ama bunların en önemlisi nefse almak. Kadınların, gençlerin nefes alması. Nevşehir’deydim. Türkiye’de bu kadınların çektiği çilenin yansıması… Ağladım orada. O kadar acı ki… Her birimiz hangi makam, mevki, yaşta olursak olalım. İster üniversite mezunu ister köy kızı olun, çektiğimiz eziyet o kadar fazla ki… İşte birinci öncelik gençler ve kadınların bu eziyetini, mutsuzluğunu, problemli halin, itiş kakış önüne geçmek olacak. Allah’ın huzurunda size söz veriyorum; Suriyelileri biz bu ülkeye neden getirdik? Ne kar elde ettik? Ne oldu? Kimine göre 10, kimine göre 8 milyon insanı buraya doldurduk. Buna karşılık 7 trilyon dolarlık komşularımızla olan ticaret hacmi ortadan kalktı. Buna karşılık Beşer Esad’a demokrasi öğretmeye kalktık ve sonuçta 8 milyon Suriyeli ülkemizde. 2 yılda tamamı, hepsi beraber gidecek” şeklinde konuştu.