HEDİYE EROĞLU
Mersin’in Anamur ilçesi Anıtlı Köyü’nde tarımsal üretime darbe vuracak, arkeolojik alanları da barındıran bahaya yönelik mermer ocağı açma girişimine yönelik yöre halkınca başlatılan hukuk mücadelesinde keşfin birkaç kez ertelenmesi ile yıldırmaya döndü!
DAVA VALİLİĞE KARŞI AÇILDI
Anıtlı’da açılmak istenen mermer ocağına karşı Mersin Valiliği’nin ‘ÇED gerekli değildir’ kararına karşı Anıtlı Köyü Sulama Kooperatifi, Çamlıpınar Köyü ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED), Anamur Ziraat Odası dava açtı. Mersin 1. İdare Mahkemesi’nce hali hazırda faaliyete başlamış ve ormanlık alanda ciddi tahribat yaratmış olan mermer ocağının bulunduğu sahada 15 Aralık’ta yapılacağı açıklanan keşif, hava muhalefeti nedeniyle 31 Ocak’a ertelendi. Ancak 31 Ocak tarihinde yapılması beklenen umutlandıran keşif 2’inci defa hava muhalefeti nedeniyle ertelendi.
“KEŞFE TÜM ANAMUR HALKI DAVETLİ”
Son olarak keşfin 4 Mayıs 2023 tarihinde yapılacağı açıklandı. MERÇED Anamur Temsilciliğinden yapılan duyuruda, “Mersin 1. İdare Mahkemesi, Aytap Madencilik Firması tarafından Kaledran’da işletilmeye başlanan mermer ocağıyla ilgili olarak Mersin Valiliği tarafından verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararına karşı açılan davada, 4 Mayıs Perşembe günü, saat 12.30’da mahallinde keşif yapılmasını kararlaştırmıştır. Keşfe tüm Anamur halkı davetlidir” denildi.
NE OLMUŞTU?
Mersin’in Anamur ilçesine bağlı Anıtlı köyünde yaklaşık 100 hektarlık orman arazisine 208 yılında mermer ocağı ruhsatı verildi. Tarım ve orman alanlarıyla yeraltı su kaynaklarını da tehdit eden mermer ocağı projesi için Mersin Valiliği tarafından Ekim 2018’de ÇED Gerekli Değildir kararı alınırken, ilk etapta 23 hektarlık kısmında mermer ocağı işletmek için girişim başlatılan ruhsat sahasının içinde 1. Derece arkeolojik sit alanı bulunduğu ortaya çıktı. Maden yolu açmak için ağaç kesimine başlanmasının ardından projenin iptali için dava açıldı.
SİT ALANI RUHSAT SAHASI DIŞINA ÇIKARILSIN
Öte yandan ÇED sürecinde görüşü sorulan Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararında, mermer ocağı için verilen ruhsat sahasındaki Asarkaya Tepesi 1. Derece Arkeolojik Sit Alanının ruhsat sahası dışına çıkarılması koşuluyla alanda madencilik faaliyetinde bulunulmasında bir sakınca olmadığı görüşünü bildirdi.
TARIMSAL ÜRETİME MERMER OCAĞI TEHDİDİ
Türkiye’nin açık alanda muz üretiminin yapıldığı önemli üretim merkezlerinden biri olan ve iklimi ayrıca çeşitli tropik meyvelerin yetişmesine olanak sağlayan Anıtlı’da sınırlı sulama olanaklarına karşın zeytinden yerfıstığına, sebzeden narenciye türlerine farklı ürünleri başta olmak üzere tarımsal üretim son yıllarda mermer ve taş ocaklarının tehdidi altında.
ORMAN ARAZİSİNDE MADEN YOLU İÇİN AĞAÇ KESİMİ BAŞLADI
Farklı madencilik firmalarına verilen mermer ocağı ruhsatları Anıtlı’da zor koşullarda üretim yaparak geçimini sağlamaya çalışan üreticilerin kâbusu oldu. Daha önce 2019’da köylerinde açılmak istenen mermer ocağına karşı eylem yapan köylüler, yeni bir proje için orman arazisinden ağaç kesilmeye başlandığını öğrenince projeyi yargıya taşıdı.
BÖLGEDEKİ GEN KORUMA ALANI DA TEHDİT ALTINDA
Mermer ocağı için seçilen arazinin kızılçam ve meşe ağaçlarının yanı sıra, bölge halkının geçim ve beslenme kaynağı olan harnup, yabani armut, alıç, üvez, mersin gibi ağaçlarıyla kaplı olduğu kaydedilen dava dilekçesinde, bölgedeki gen koruma alanının da tehdit altında olduğu vurgulandı.
YAMAÇ ARAZİDE YILDA 120 BİN METREKÜP ATIK MALZEME ÇIKACAK
Alanya merkezli Aytap Madencilik İnşaat Enerji Tic. Ve San. A.Ş. tarafından açılmak istenen mermer ocağı işletmesinde 99,94 hektarlık ruhsat sahasının ilk etapta 23,89 hektarlık (238 dekar) kısmında yılda 200 bin metreküp üretim yapılması planlanıyor. Projeyle ilgili ÇED raporunda yer verilen bilgilere göre gerçekleştirilmesi planlanan üretimin yüzde 15’i blok mermer, yüzde 25’i parça mermer, geriye kalan yüzde 60’lık kısmının ise (yılda 120 bin metreküp) pasa (moloz) olarak ayrılacağı belirtiliyor. Dik yamaçta yer alan proje alanında yılda 540 bin ton kazı yapılması planlanırken, alandaki çalışmanın 10’ar yıllık izin sürelerinin uzatılarak toplamda 34 yılı bulması öngörülüyor.