Hizmet yapmıyorsam bana da; oy vermeyeceksiniz! | SONSÖZ MERSİN
     
 
 
 
 
 

Hizmet yapmıyorsam bana da; oy vermeyeceksiniz!



 

HEDİYE EROĞLU

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin’de partisince düzenlenen Muhtarlar Buluşması’nda muhtarlarla buluştu. Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen buluşmaya partinin önde gelen kurmayları. bölge milletvekilleri ve belediye başkanları da katıldı.

Törende CHP’ye katılan muhtarlara rozet de takan Kılıçdaroğlu, önemli açıklamalarda bulundu.

“Tek muhtar var, yardımcısı bile yok. Dünya kadar işsizimiz var. Ben söyleyince kıyameti kopardılar. İktidara gelince getireceğiz. Muhtarın olmadığı yerde büro personeli olacak” diyen Kılıçdaroğlu, yok edilen köylerdeki tüzel kişilikleri yeniden kuracaklarını, muhtarların yetkilerini arttıracaklarını belirtti.

“Mahallenizle ilgili bir karar alınıyor muhtarın haberi yok. Muhtar belediye meclisine giremiyor, söz hakkı yok. Muhtar mutlaka belediyenin meclisine katılacak” diyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye muhtarlar birliğinin kurulması gerekiyor. O kadar dağınıksınız ki derdinizi anlatamıyorsunuz” dedi.

 

“HİZMET İÇİN PARTİ ROZETİNİ ÇIKARIN”

Muhtarlığın sıradan bir kurum olmadığının altını çizen Kemal Kılıçdaroğlu, “Bulunduğunuz bölgede eşit davranmak zorundasınız. Bizim belediye başkanlarına söyledim ‘seçildiğiniz andan itibaren göğsünüzdeki CHP rozetini çıkarın, artık size oy versin vermesin tüm vatandaşlara eşit davranın sadece fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yapın’ dedim. Devleti yönetenlerde adil davranmak zorundadır. Adaletin olmadığı bir yerde huzur, bereket olmaz. Bu ülkede adalet var mıdır? Adaletin olmadığını ben değil Yargıtay başkanı söylüyor, ‘adalete güven yüzde 30’a düştü’ diyor. O zaman bu ülkeye huzuru getireceksek önce adalet için mücadele etmek zorundayız. Adaletin olmadığı yerde açlık, sefalet olur.

 

“SİZE DE GÖREV DÜŞÜYOR”

Bana görev düşüyor ben bunları dillendiriyorum ama size de düşüyor. Eski alışkanlıklarınızı bırakmak orundasınız. Kimin ne yaptığı belli değil. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Bunların tamamını çözeceğiz. Uyuşturucu belası bu kadar derinden yaşanmamıştı bu topraklarda. Bu karamsar atmosferi beraber değiştirmek zorundayız.

Hollanda, Konya’dan küçük arazi olarak. Yıllık tarım ürünü ihracatı 180 milyar doların üzerinde, Devasa Türkiye’de ihracatını yaptığımızı tütünü , eti. Fasulyeyi ithal ediyoruz. Bu Türkiye’yi iyi yönetmek demek mi? Bu memleketin namuslu insanlar tarafından yönetilmesi gerekmiyor mu artık?” dedi.

 

“ÇİFTÇİNİN BU ÜLKEDEN 273 MİLLAR TL ALACAĞI VAR”

Tarım Kanunu’nun 21. maddesinin, çiftçiye her yıl milli gelirin yüzde 1’i oranında destek verilmesi gerektiğini şart koştuğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, “Kanun 2006’da çıktı bugüne kadar bu para hiç verilmedi. Çiftçinin bu iktidardan 273 milyar lira alacağı var. Siz istediğiniz mi alacağınızı? Kanunun bu maddesi neden uygulanmadı diye sordunuz mu, sormadınız. Sormadığınız için ülke bu halde.

5’li çetelerden o parayı alacağım diyorum kıyamet kopuyor. Milleti soyup soğana çeviren 5’li çeteden o paraların tamamını alıp fakir fukaraya vereceğim, söz veriyorum.

Denizde yatınızı varsa rahatsızınız çünkü mazot ÖTV’siz, KDV’siz ama traktörde var. Çiftçiye mazotu ÖTV ve KDV’siz vereceğiz. Elektrik faturaları çok yüksek diyorlar.

Denizli’de santral kurduk orada çiftçilere bedava elektrik veriliyor. Bozkurt Belediyesi yaptı bunu. Bunu başka yerlerde yaparsak Türkiye 10 yıl içinde dünyaya elektrik ihraç edebilir. Kömür, doğalgaz alıyorlar dolar ödüyorlar Allah’ın güneşi bedava. Akılları çalışmadığı için düşünemiyorlar diyebilirsiniz ama akılları mal götürmeye çalıştığı için böyle oluyor.

Çocuk okula gidecek köyü terk ediyor. Köyler boşaldı. Ekilmiyor tarlalar. Kırsalda çalışan tüm kadınların ve çocukların sosyal güvenlik primini biz ödeyeceğiz.

 

“DERİN YOKSULLUK, İŞSİZLİK VAR”

Mezitli’den bir kadın muhtarımız EYT’li olduğunu söyledi, kanun teklifi gelince bakacağız, bir sorun var ise çözmeye çalışacağız. Evet derin yoksulluk var. Aile destekleri diye bir sigorta primi getireceğiz. Sağ elin verdiğini sol el görmesin demiyor muyuz, o zaman fakirin fakirliğini ifşa etmeyeceğiz. Derin yoksulluğu bitireceğiz. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Sayıştay raporları 138 bin öğretmen açığı olduğunu söylüyor. İlk 100’den sonra ikinci 100 bini atayacağız. Sosyal hizmet uzmanları aileleri tek tek ziyaret edecek raporlayacak. Bir kişinin ya da ailenin yoksulluğunu devlet bilecek. Veterinerler, ziraat mühendisleri, teknisyenleri, orman mühendisleri atanacak, tüm bunların altyapıları bitmek üzere.

Milli emlak arazileri ile ilgili biraz daha ayrıntı verirse ilgilenebiliriz bu konuyla.

Devlette adalet kadar önemli olan bir kavramda işi ehline teslim etmektir. Bunu sağlayacağız.  Et, süt konusunda sorun var ben boşuna kurumun önüne gitmedim. Türkiye’yi aile şirketine çevirdiler” diye konuştu.

 

“GÜNEYDOĞU’DAN OY ÇIKMAMASININ KABAHATİ BİZDE”

Kıçıdaroğlu, “Tüm haksızlıklara rağmen ben bu milletin ferasetine güveniyorum” diyerek, kendilerini anlatmak için vatandaşa gidip hem konuşup hem dinleyerek çözümlerini anlatmaya da devam ettiklerini kaydetti. 

“Doğu ve Güneydoğu’dan gelen arkadaşlarıma söyledim bize düşük oy çıkmasının kabahati orada yaşayan vatandaş da değil, o kabahat size ait’ dedim” diyen Kılıçdaroğlu, “Sen gittin mi, srfrasına oturdun mu, derdini dinledin mi? Bunları yapmadık Ankara’da nutuk çektik. Neden oy versin? Şimdi siz gidip konuşuyor, dinliyor, çözümü de söylüyoruz.

 

“BİZİ ALKIŞLAMAYIN, ELEŞTİRİN”

Siyasetçinin eleştiriye ihtiyacı var. Sağlıklı ve tutarlı eleştiriye. Alkışa değil. Biz eleştiriye ihtiyacımız var. Bizim görmediğimizi medya görebilir, siz görebilirsiniz. Bizim kulak asmadığımız bir olay olursa bizi uyarabilirsiniz. Bu açıdan vatandaşın yaptığı her eleştiriyi dinliyoruz. Her şeyi çok mükemmel yaptığımıza dair bir iddiamız yok ama iyi yapmaya çalışıyoruz

 

“RANT HALK İÇİN KULLANILMALI”

Belediyeler imar planları ile rant yaratıyor deniliyor. Bir şehir rant yaratır. Rant yaratman hiçbir şehir yoktur. Rantı kazananlar kimin için harcıyorsunuz bu önemli. Rantı alır cebinize koyarsanız orada sorun var demektir, rantın halk için o şehirde yaşayanlar için kullanılması lazım. İmar ile ilgili bir sorun çıktı, not alındı ilgilenilecek. Mahallede okul yok denildi. Sivas’ta yine okul yok denildi, hemen yaparız dedik yaptık ve milli eğitim bakanlığına verdik. Bize arsa tahsis edin biz okul yapalım size. Ama yapılmıyor. Eğer siz konuşursanız okulu bize ya da arsayı bize versinler biz oraya gayet güzel okul yaparız.

 

OY VERMEYİN

Demokrasilerde sizin talebinizi yerine getirmediklerinde oy vermemeniz gerekiyor. Demokrasilerde halkın talebi, beklentileri var. Yerine gelmezse ‘ben diğerini deneyeceğim’ der. Yani oy vermeyeceksiniz. Biz yapmasak da oy vermeyeceksiniz. Demokrasilerde böyle cezalandırılır.

Türkiye’de bir il hariç tüm illerde göçmenler Suriyeli sığınmacılar, Afganlar var. Irkçılık yapmadan Türkiye’nin imajına zarar vermeden onları en geç 2 yılda kendi evlerine göndereceğiz. Onlar bizim Ortadoğu’da yaşayan bizim akrabalarımız,

Biz çok ayrıştık, kutuplaştık. Artık Türkiye’nin buradan çıkması lazım. Doğusu batısı hep beraberiz. Bizler bütün farklılıklarımızı zenginlik kabul ettiğimiz andan itibaren Türkiye’yi hızla büyütebiliriz. Çok zengin bir kültürümüz var. Yemekten oyun havalarına kadar. Bu zenginliğin hem yaşatılması, hem korunması gerekiyor. Demokrasi içinde tüm bu sorunları aşmak mümkün” diye konuştu.

   
   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  SOZ SÖZ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  SON SÖZ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 


  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER


 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
sonsozmersin.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA