‘Tükeniyoruz’ | SONSÖZ MERSİN
     
 
 
 
 
 

‘Tükeniyoruz’



 

BARIŞ ÇOBAN

 

Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu üyeleri, kamu emekçilerinin ve tüm emeklilerin maaşlarına en az asgari ücret artış oranı kadar zam yapılmasını istiyor.

Zamlarla ilgili KESK Mersin Şubeler Platformu, Özgür Çocuk Parkı’nda “Tükeniyoruz” başlığıyla basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan BES Şube Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü Murat Doğan, kamu emekçileri ve emeklilerin adeta bermuda şeytan üçgeni ile karşı karşıya olduğunu söyledi. “İktidar, TÜİK ve yandaş konfederasyonun yarattığı girdap ile emekçiler karın tokluğu dahi diyemeyeceğimiz bir sefalet ücreti ile yaşamaya çalışmaktadır” diyen Doğan, “Yıllardır bu üçlü aynı oyunu oynuyor. Yandaş konfederasyon, enflasyonun altındaki maaş artış oranlarına imza atıyor.

TÜİK, her altı ayda bir iktidarın ekonomi politikalarına uygun oranlar açıklayarak gerçek enflasyonu gizliyor ve iktidar TÜİK verilerine göre enflasyon farkını vererek lütfedercesine artış oranı açıklıyor! Oysa her zaman altını çizdiğimiz üzere enflasyona göre maaş zammı ‘sıfır’ zam demektir. Sahte rakamlardan ibaret TÜİK verilerine göre maaş zammı ise reel gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir.

Buna rağmen yandaş konfederasyonun yetkilileri avuçlarını patlatırcasına iktidarı alkışlıyor, en ufak bir ahlaki duyarlılık göstermeden ‘başardık başardık’ diye ortalıkta geziyor!

 

“KAMU EMEKÇİLERİ AKP İKTİDARI DÖNEMİNDE NEDEN SÜREKLİ KAYBETTİ, NEDEN ALIM GÜCÜ YILDAN YILA BİRAZ DAHA ERİDİ?”

Soruyoruz; başardıysanız kamu emekçileri AKP iktidarı döneminde neden sürekli kaybetti, neden alım gücü yıldan yıla biraz daha eridi? Neden kamu emeklileri 20 yıl önce emekli ikramiyesi ile ev alabiliyor iken bugün hayalini bile kuramıyor?

20 yıl önce asgari ücretin 2 katını geçen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün geldiğimiz noktada asgari ücret seviyesine inmiştir.

Sadece bir yıl önce yoksulluk sınırının yaklaşık yarısına denk gelen en düşük kamu emekçisi maaşı bugün yoksulluk sınırının üçte birine kadar inmiştir.

3 Ocak’ta enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK’e göre enflasyon; aylık yüzde 1.18, altı aylık yüzde 15.4, yıllık yüzde 64.27 olmuştur. Yine TÜİK verilerine göre emekçilerin ve halkın temel harcama kalemi olan gıdada resmi enflasyon yıllık yüzde 77.87’ye, kira-konut enflasyonu ise yüzde 79.83’e ulaşmıştır” dedi.

 

“AÇIKLADIKLARI ‘MÜJDELERE’ RAĞMEN ÜCRETLER VE ALIM GÜCÜ ERİDİKÇE ERİMEKTE”

İktidar büyük bir gürültüyle kamu emekçilerinin ve emeklilerin 2023 Ocak maaşlarının yüzde 25 artırılacağını açıkladığını anımsatan Murat Doğan, büyük tepki üzerine daha 24 saat geçmeden artışın yüzde 30 olarak revize edildiğini hatırlattı. “Sanki yüzde 25’i söyleyen muhalefetmiş gibi kendileri çalıp kendileri oynadı” diyen Doğan, “İbretlik bir iktidar ve yandaş sendikacılık ile karşı karşıyayız. 6,5 milyon kamu emekçisi ve emekli, yandaş konfederasyonların ve iktidarın sahte enflasyon rakamlarını bir kuruş aşmayan TİS mutabakatlarının bedelini yıllardır ödemeye devam etmektedir.

İktidarın açıklamalarının, Cumhurbaşkanı’nın sahte TÜİK rakamlarının üzerine birkaç puan koymaktan ibaret ‘müjdesinin’ yaşadığımız gerçek enflasyon ve alım gücünün korkunç erimesinin karşısında hiçbir karşılığı yoktur!

En küçüğünden en yaşlısına, işsizinden çalışanına, öğrencisinden esnafına kadar tüm halk TÜİK rakamlarının yalan, yoksulluğun gerçek olduğunu bizzat yaşayarak görmektedir. İşte bu yüzdendir ki, her gün şapkadan tavşan çıkarırcasına açıkladıkları ‘müjdelere’ rağmen ücretler ve alım gücü eridikçe erimektedir. 

 

“YILLARDIR SAHNELENEN BU OYUNLARIN SONUÇLARINI GİZLEMEK ARTIK MÜMKÜN DEĞİL”

Yıllardır emeği ile geçim mücadelesi veren bizler gittikçe artan hayat pahalılığını iliklerimize kadar yaşamaya devam ediyoruz. Geldiğimiz noktada yıllardır sahnelenen bu oyunların sonuçlarını gizlemek artık mümkün değildir.

Yandaş medya ne kadar yalan bombardımanına tutarsa tutsun halkın yüzde 99’u kendi yaşadıklarından yola çıkarak gerçeğin öyle olmadığının farkındadır.

Tüm kamu emekçileri ve emeklileri yüzde 30’luk artışın yaşanan hayat pahalılığının sürdüğü koşullarda kısa sürede eriyeceğini bugüne kadar defalarca tecrübe etmiştir.

Bugün ülkedeki her beş kişiden biri açlık sınırı altında bir gelirle yaşamaya çalışmaktadır.

Kamu emekçilerine ve emeklilerine yapılacak artışın açıklandığı 4 Ocak’tan bu yana, bir hafta geçmeden A’dan Z’ye her şeye fahiş oranlarda zamlar yapıldı.

Elektrikten doğalgaza, gıda ürünlerinden geçen yıla göre en az iki kat artan kiralara kadar uzanan zam kasırgası hız kesmeden devam ediyor. 

Her iki çalışandan biri asgari ücretlidir. Bu kadar geniş bir kesime reva görülen asgari ücret ise son artışa rağmen daha ceplere bile girmeden açlık sınırı altında kalmıştır.

 

KAMU EMEKÇİSİ NE İSTİYOR?

Geldiğimiz noktada nüfusun yüzde 1’ini oluşturan tuzu kuru rantçı çevreler dışındaki tüm halkın daha fazla dayanacak gücü kalmadı.

Biz kamu emekçileri ve emeklileri olarak; Öncelikle yaşanan kayıpların bir nebze de olsa azaltılması için kamu emekçilerinin ve tüm emeklilerin maaşlarına en az asgari ücret artış oranı kadar zam yapılmasını istiyoruz.

İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için en düşük kamu emekçisinin maaşına eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını, tüm vergi yükünü ücretlilerin omuzlarına yıkan, her yıl daha da büyüyen gelir vergisi adaletsizliğine derhal son verilmesini, gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten %10’a düşürülerek yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini, talep ediyoruz. 

 

“YOKSULLUK SINIRI ÜZERİNDE ÜCRET TALEBİNE SAHİP ÇIKMAK İÇİN OMUZ OMUZA VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ”

Bu asgari ve en temel taleplerimiz sağlanıncaya kadar fiili ve meşru mücadelemizi farklı eylem ve etkinliklerle sürdürmeye devam edeceğiz. Emekçiler olarak bu gidişatı ya durduracağız ya durduracağız! İktidarın sermayeden yana politikalarının ağır sonuçlarını yaşayan tüm kesimlerle birlikte mücadele ederek insan onuruna yaraşır bir yaşamı inşa edeceğiz. KESK olarak, iktidarlardan icazet beklemek yerine her zaman olduğu gibi tüm çalışan emekçi ve emeklileri, en temel talebimiz olan insanca yaşamaya yetecek yoksulluk sınırı üzerinde ücret talebine sahip çıkmak için omuz omuza vermeye çağırıyoruz.

Dilenenler değil, direnenler kazanacak… Yaşasın onurlu mücadelemiz… Yaşasın Kesk…” diye konuştu.

   
   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  SOZ SÖZ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  SON SÖZ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 


  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER


 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
sonsozmersin.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA