Hasan Küçük
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tarım Kredi Kooperatiflerinde 32 kalem üründe indirimle satışa başlanacağı sözlerine tepki gösteren İYİ Partiler kooperatifin Tarsus Şubesi önünde basın açıklaması yaptı. İYİ Parti Tarsus İlçe Başkanı Daniyel Mercan, Tarım Kredi Kooperatiflerinin, zarar ettirilmeye çalışılması hakkındaki, fikirlerimizi açıklamak için toplandıklarını ifade ederek “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada; "Tarım Kredi Kooperatiflerinde, 32 kalem üründe, indirimle satışa başlayacağız. Bu uygulama, piyasaların dengesini bozanları da hizaya getirecektir." demiş ve bugün itibariyle, Tarım Kredi Kooperatiflerinde, indirimli ürün uygulaması başlamıştır” dedi.
“YAPTIRIM KURALLARA AYKIRI”
Partili Cumhurbaşkanlığı Sisteminin ortaya çıkardığı keyfiyetçi idare ile devletle ilişkisi olmayan bir kuruma; kanunlara ve kurallara aykırı uygulamalar yaptırılmaya çalışıldığını ifade eden Mercan, “Öncelikle, bir hukuk devletinde, böyle “De Facto” bir uygulamanın, kabul edilemeyeceğini ifade etmek istiyoruz. İkincisi; tüketicilerde, bir rahatlama yaratma iddiasını taşıyan bu girişim, tıpkı 2019 yerel seçimlerinde kurulan, tanzim satış kuyrukları gibi; günübirliktir, palyatiftir, popülisttir, hamasidir. Tüketicilerin tamamını kucaklayabilecek, bir kapsam ya da derinlikten yoksun, bu uygulamanın, gıda enflasyonuna ve hayat pahalılığına, kalıcı bir çözüm üretmesi, mümkün değildir.
Üçüncüsü; kaş yapayım derken göz çıkaran, bu girişim, aynı zamanda, serbest piyasa kuralları açısından da, bir rekabet ihlali anlamına gelir. Dört başı mamur bir hal yasası çıkaramayanlar, üç harfli marketlere ve perakende piyasasına yönelik, gerçekçi ve kapsamlı, yasal düzenlemeler yapamayanlar, bu şekilde, palyatif kararlarla, tüketicinin gözünü boyamaya, günü kurtarmaya çalışmaktadır” şeklinde konuştu.
“TKK PİYASAYI DÜZENLEYİCİ BİR KURUM DEĞİLDİR”
Türkiye Tarım Kredi Kooperatiflerinin bin 615 alt kooperatifi, bunların bağlı olduğu 17 Bölge Birliği, yaklaşık olarak 800 bin çiftçinin ortağı olduğu, 19 alt şirketi ve iştiraki ile devasa bir tarımsal kooperatif olduğunu vurgulayan Mercan, “Tarım Kredi Kooperatifleri, özerk yapıya sahip, bir çiftçi kuruluşudur. Devletle, uzaktan yakından, bir bağı yoktur. Özel kanunla kurulmuş, tüzel kişiliği olan bu kurumda, Devletin, bir lira katkısı yoktur. Tarım Kredi Kooperatifleri, sermayesi ve öz varlığı, tamamen çiftçilerin katkıları ile kurulmuş, öz ve öz çiftçilerin malıdır. Tarım Kredi Kooperatifleri, devasa bir tarımsal; girdi temin, girdi tedarik, üretim ve pazarlama, kuruluşudur. Bu yönüyle, Tarım Kredi Kooperatifleri, aynı zamanda, ülkemizin en büyük tarımsal ciro toplamını üreten kuruluştur. Tarım Kredi Kooperatiflerinin amacı, ortakları olan çiftçilere, üretimleri için ucuz girdi sağlamak ve çiftçinin ürününü pahalıya satıp, çiftçiye maksimum kar elde ettirmektir. Çiftçilerin, üretimleri için, ucuz kredi temin ve tedariki de, bu kapsamdaki çalışmaları arasındadır. Özetle, Tarım Kredi Kooperatiflerinin, temel ödevleri bunlardır. Bu ödevlerinden dolayı, yurtiçi ve yurtdışında, yatırımları ve şirketleri vardır.
Tarım Kredi Kooperatifleri, Et Süt Kurumu ve Toprak Mahsulleri Ofisi gibi, piyasayı düzenleyici, bir regülasyon kurumu değildir” ifadelerini kullandı.
“MARKETÇİLİK DİYE BİR GÖREVİ YOK”
Mercan, Tarım Kredi Kooperatiflerinin, tarımsal ürün fiyatlarını ucuzlatmak, ucuza satmak gibi bir işlevi olmamakla birlikte, tam tersine fiyatların, çiftçiler lehine yüksek olmasını savunan bir kurum olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti: “Adı tarım kredi olan bir kuruluşun, çiftçiyi desteklemesi gerekirken, çiftçinin ürettiği bir ürünü, maliyetinin altına satması, söz konusu olamaz. Tarım Kredi Kooperatiflerinin, marketçilik diye bir ödevi, görevi ve işlevi yoktur. Tarım Kredi Kooperatifleri, sahip olduğu bin 300 civarında marketi ile, Türkiye perakende pazarında, 35 bin marketi olan, üç harflilerin ve zincir market kapsamında gördüğümüz, yaklaşık 100 bin civarında marketin karşısında, yüzde 1 bile değildir. Bu kadar düşük market sayısı ile, Tarım Kredi Kooperatifleri, iktidarın iddia ettiğinin aksine, tarımsal ürünlerin arzında, piyasa bozucu ya da piyasayı düzenleyici, rol oynayamaz. Dolayısıyla, Tarım Kredi Kooperatiflerinin, piyasada denge kurma, fonksiyonu da olamaz. Tarım Kredi Kooperatiflerinin, market sayısı, toplam perakende pazarının, yalnızca %1 civarını oluşturabiliyorsa, bu marketler, kaç tane yoksul ailenin ihtiyacına cevap verebilir?”
“HERKES, AKLINI BAŞINA ALSIN”
“Adı geçen, indirimli ürünlerde, kaç adet stok olacaktır? Bu marketlerde, satışlar karneyle mi, taneyle mi olacaktır?” diye soran Mercan, “Dökme suyla, değirmen döner mi? İktidarın bu söylemleri, hamaset değildir de, nedir? Tarım Kredi Kooperatiflerinin, yapması gereken, çiftçilerin ürünlerini, pazarlama aşamasında, çiftçiler lehine olacak şekilde, piyasada olmaktır. Unutulmasın ki, Tarım Kredi Kooperatiflerinin, kar ve zararları, ortaklarının üzerindedir. Devletle ilişkisi olmayan bu kurumun, hazineye zarar yazması, ancak kanun ya da yönetim kurulu kararı ile gerçekleşebilir. Bütün bunların dışındaki; şeffaf olmayan, kanunlara, kurallara aykırı, emrivaki süreçler, bütün yönetim kademeleri için, görevi ihmal olarak değerlendirilir. Herkes, aklını başına alsın! Bu girişimin sonucunda, hiç kimse Tarım Kredi Kooperatiflerinin, zararına sebebiyet veren yöneticilerin, yargılanacağını asla unutmasın” şeklinde konuştu.
“REKABET İHLALİ ANLAMINA GELİR”
Tarım Kredi Kooperatifleri’nin üreticiyi korumaya yönelik bir kuruluş olduğunu anlatana Mercan şunları söyledi: “Kooperatiflerin talimatla fiyat indirimi yapması, kuruluş amacıyla uyumlu olmayıp, zararına satış yoluna gidilmesi de, serbest piyasa kuralları açısından, bir rekabet ihlali anlamına gelir.
Siz, bir yanda zararına satış yaparken, öte yanda, özel sektörün, gıda perakendeciliği yapmaya devam etmesini, bekleyemezsiniz. Devlet, özel sektörle rekabet yaparsa, özel sektör zarar eder. Özel sektör zarar ederse, zarar ettiği girişimden ya da sektörden çekilir, bu nedenle, piyasa daha da fazla bozulur.
Dolayısıyla, Tarım Kredi Kooperatiflerinin, piyasaya yön vermek için kullanımı, abesle iştigaldir. Tarım Kredi Kooperatiflerinin, siyasi idarenin elinde oyuncak, AK Parti’nin arka bahçesi ve siyasi çıkarları için, arpalık olması, kanun tanımayan, keyfiyetçi yönetimin, Partili Cumhurbaşkanlığı Sisteminin, bir sonucudur. Bu girişimin sürdürülmesi halinde, sermayesini çiftçinin koyduğu, Tarım Kredi Kooperatifleri, zarar etme ile karşı karşıya kalır. Bu zarar, dönüp dolaşıp, yine bir kez daha, çiftçilerimize faiz olarak, fatura edilir.
“GIDA FİYATLARI TALİMATLA DÜŞMEZ”
Zaten, hali hazırda, yüksek faiz oranları ve yüksek borç oranları ile tarlasını, bahçesini, araç ve gereçlerini, kooperatiflere ve bankalara kaybeden çiftçilerimiz, artan faiz oranları ile, bu kez, adeta, canlı canlı mezara konur. Çiftçilerimiz adına, böyle bir geleceği, kabul etmemiz mümkün değildir.
Kıymetli hemşerilerim, biz burada tüketici aleyhtarlığı yapmıyoruz. Tüketicinin, ucuz gıda almasının, asla karşısında değiliz. Ancak, biz boş laflara, karşıyız. Gıda fiyatları, marketlere talimat geçilerek düşmez, düşürülemez. Gıda fiyatları; tarlada, bahçede düşer. Girdi maliyetleri olan mazot, elektrik, su, gübre, ilaç, fidan, tohum, tüm bu kalemlerde, maliyetler düşerse, işte o zaman, marketlerdeki fiyatlar düşer. Enflasyonla mücadele edilecekse, idarecilerimizi, Tarım Kredi Kooperatiflerinin, marketlerine değil; tarlalarımıza, bahçelerimize, bostanlarımıza bekliyoruz.”
“ALİ CENGİZ OYUNLARINI BIRAKIN”
Tarım Kredi Kooperatifleri’nin AK Parti’nin seçim ofisleri olmadığını seçim kazanmak için, günübirlik politikalarla, Tarım Kredi Kooperatiflerinin, siyasi rehine haline getirilmesinin kabul edilemez olduğunu anlatan Mercan şunları söyledi: “Madem bu işler bir talimatla, bu kadar kolay oluyor, Türkiye’nin en büyük gübre şirketi Gübretaş, Tarım Kredi Kooperatifine aittir. O halde, verin talimatı; Tarım Kredi Kooperatifleri, çiftçiye indirimli gübre versin. Ali Cengiz oyunlarını bırakın! Talimatla fiyatlar düşüyorsa; Verin talimatı; indirimli mazot, ilaç gelsin, çiftçinin borç faizleri indirilsin, çiftçiden alınanlar, çiftçiye geri verilsin. Bugüne kadar, İthalat kapıları açıldı, fiyatlar düşmedi. 2010’da, kısmi Hal Yasası çıkarıldı, fiyatlar düşmedi. 2014’te, Gıda Komitesi, Fiyat İstikrar Komitesi kuruldu, fiyatlar düşmedi. Erken Uyarı Sistemi denendi, fiyatlar düşmedi. 2019’da, Tanzim Satış Yerleri kuruldu, fiyatlar düşmedi. Depo baskınları yapıldı, fiyatlar düşmedi. Rekabet Kurumu devreye girdi, fiyatlar düşmedi. Pek çok üründe, İhracat Engellendi, fiyatlar düşmedi. Devlet seracılığa soyundu. Tarım Kredi Kooperatiflerinde, Sera A.Ş kuruldu, fiyatlar düşmedi. Tarım Kredi Kooperatifleri, Sözleşmeli Üretim yaptı, fiyatlar düşmedi. Tarım Bakanlığı Dijital Pazarı kuruldu, sanal pazarlarda dahi, fiyatlar düşmedi.
İşte bugün, Tarım Kredi Kooperatiflerinde, talimatla indirim yaptırılıyor, bakın göreceksiniz, gıda fiyatları, yine kalıcı olarak, düşmeyecek. Dolayısıyla, gıda fiyatlarında, artışların nedenlerini ortadan kaldırmadan; ne talimatla, ne emirle, ne denetimle, ne baskınla, ne de yukarıda saydığımız, farklı farklı yöntemlerle, fiyatları düşüremezsiniz”
“SORUNLAR TARLADA ÇÖZÜLÜR”
Sorunların halının altına süpürülerek değil tarlada çözülebileceğini vurgulayan Mercan, “
Yapılması gereken, üretim maliyetlerini düşürmek ve üretimi teşvik etmektir. Bu duygu ve düşüncelerimizle, idarecilerimizi, bu yanlıştan dönmeye davet ediyor, tüketicileri koruyan, üreticileri mutlu eden, serbest piyasanın işleyişine zarar vermeyen kararları, en kısa sürede, hayata geçirmesini diliyoruz. Yapıcı muhalefet olarak, iktidara uyarımızdır; ya bu sorunları çözersiniz, ya da İYİ Parti olarak; biz gelip, biz çözeceğiz” dedi.