KURUTULMAYA ÇALIŞILAN AĞAÇ YANINDAN NÜKLEER KARŞITI MESAJ | SONSÖZ MERSİN
     
 
 
 
 
 

KURUTULMAYA ÇALIŞILAN AĞAÇ YANINDAN NÜKLEER KARŞITI MESAJ



 

Hasan Küçük

 

Mersin’de Nükleer Karşıtı Platform bileşenleri Japonya’nın Hiroşima ve Nagasaki kentlerine nükleer bomba atılmasın yıl dönümünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Mersin Büyükşehir Belediyesi görevlileri tarafından zehir enjekte edilerek kurutulmaya çalışılan Özgecan Barış Meydanı’ndaki ağacın altında yapılacağı duyurulan basın açıklaması son bir kararla ağacın 100 metre kuzeyinde yapıldı.

 

CHP’Lİ ANTLEN BASIN AÇIKLAMASINI TERKETTİ

NKP Dönem Sözcüsü Osman Koçak burada yaptığı açıklamada, 77 Yıl önce 6 Ağustos 1945’de Hiroşima’da ve 9 Ağustos 1945’de Nagazaki’de nükleer bombalarla gerçekleştirilen insan, yaşam ve doğa kırımlarında yitirilen 200 bin’i aşkın insanı anmak için, bu nükleer yıkım ve kırımları insanlığın asla unutmaması, her daim hatırlaması için,  bugün bir araya geldik” dedi.

Hiroşima ve Nagazaki’deki kavrulmuş ağaçlara benzetilen Özgecan Aslan Barış Meydanındaki bu yalnız ağacın önünde belleği tazelemek ve belleğe kazımak üzere bir araya geldiklerini anlatan Koçak, “Bir gece vakti, nükleerle değil bu kez matkaplarla, zehirlerle kurutulmak istenen bu ağaç bize çevreyi, doğayı, yaşamı, ekolojik sistemi koruma mücadelesinde ve bunların ayrılmaz parçası olan nükleer karşıtı mücadelede samimiyetin söylemlerle değil yapılanlarla kendini ortaya koyduğunu gösteren bir sembol. Yerel yönetim yetkilileri henüz sorumlularını ve neden yaptıklarını Mersin halkına açıklamadılar. Unutulmaya bırakılmış olmadığını dileriz. Doğa, yaşam, ekolojik sistem savunucuları olarak hatırlatıyoruz, hatırlatacağız, unutturmayacağız. Hiroşima’yı, Nagazaki’yi Çernobil’i, Fukuşima’yı unutturmadığımız gibi” şeklinde konuştu.

Koçak’ın bu sözlerinin ardından CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen basın açıklamasını terk etmesi dikkat çekti.

 

 

 

“NÜKLEER FACİADA HAYATINI KAYBEDENLERİ ANIYORUZ”

“Akkuyu’da, Sinop’ta İğneada’da, ülkemizin veya dünyanın herhangi bir yerinde nükleer santral istemediğimizi bir kez daha haykıracağız” diyen Koçak, “Öncelikle 1 Ağustos ’ta kaybettiğimiz Mersin Nükleer Karşıtı Platformun on yıllardır katılımcısı, eylemcisi Büyükeceli köylüsü arkadaşımız Mustafa Kara’yı saygıyla anıyoruz. Mustafa Kara’nın, nükleer karşıtı mücadelede yitirdiklerimizin, Hiroşima, Nagazaki ve Kiştim (Rusya), Windscale (İngiltere), Buenos Aires (Arjantin), Goiania (Brezilya), Idaho, Three Mile İsland (ABD), Çernobil (Ukrayna), Tokaimura, Fukuşima (Japonya) nükleer felaketlerinde yitirilen insanların anısına saygı duruşunda bulunuyoruz” dedi.

 

“NKP NÜKLEER SANTRALLERE KARŞIDIR”

Mersin Nükleer Karşıtı Platformun öncelikli amacınin Akkuyu Nükleer Santralinin yapımının durdurulması ve ortadan kaldırılması olduğunu anlatan Koçak, “Mersin NKP  yapımcısı, inşaatçısı devlet kurumu da olsa, yabancı ya da yerli ve milli sermaye de olsa Mersin’de de olsa, Türkiye’nin ya da dünyanın herhangi bir yerinde de olsa, siyasi iktidarda ve muhalefette kimlerin olduğuna bakmaksızın nükleer santrallere karşıdır. Mersin NKP’nin bu ilkesi özellikle 21 Temmuz’dan bu yana yaşananlar ve yapılan açıklamalarla bir kez daha doğrulanmıştır.  Rosatom, Akkuyu NGS A.Ş., IC İçtaş arasındaki inşaat işleri sözleşmesinin feshi ve sonrasında yaşananlar, açıklamalar aralarındaki paylaşım kavgasına ilişkindir. Santral inşaatının durdurulmasına yol açacak değildir. Nitekim Akkuyu NGS A.Ş., Rusya Federasyonu sermayeli yeni üst taşeron firması TSM'nin IC İçtaş’ın alt taşeronu “yerli ve milli firmalarımız” ile sözleşmelerin yenilenmesini sağlayarak inşaatı sürdürmektedir. İki yüz kadar olduğu söylenen yerli ve milli firmalar ticari sır addedilerek kamuoyuna açıklanmadıkları için üzerlerinde kamuoyu baskısı hissetmemektedirler” ifadelerini kullandı.

 

“AKKUYU NÜKLEER SANTRAL İNŞAATI DURDURULMALI”

Yerli taşeronların yeni yabancı üst taşeron ile sözleşmelerini yenilemekte herhangi bir sakınca  görmediğini vurgulayan Koçak “Sermaye sahibinin uyruğunun TC olması hatta siyasi eğiliminin belki de "milliyetçi" olması sermayenin rengi, dini, milliyeti olamayacağı prensibi uyarınca yabancı bir üst taşeronla iş tutmalarına engel teşkil etmemiştir. Akkuyu Nükleer Santralinin İnşaatı için Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu arasında imzalanmış olan uluslararası anlaşmanın Rusya Federasyonu tarafı adına resmi bir açıklama yapılmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri tarafından yapılan açıklamalar siyasi iktidarın Akkuyu Nükleer Santralini tamamlama ve Sinop, İğneada Nükleer Santral projelerini de devreye sokma ısrarından vazgeçmediğini göstermektedir. Akkuyu Nükleer Santralinde ısrarın taraflar arasında Nükleer Santral Projesini aşan arka planda ekonomik ve siyasi nedenleri de olabilir. Nükleer santral karşıtları açısından bunların önemi yoktur. Akkuyu Nükleer Santral inşaatı derhal durdurulmalı ve yapılanlar sökülmelidir”şeklinde konuştu.

 

“MUHALEFETİN SÖYLEMLERİNİN GERÇEKLİLİĞİ YOK”

Muhalefet yetkililerinden gelen “millileştirilmeli”, “nükleer enerjiye kategorik olarak karşı değiliz”, “Santraldan yerli ve milli sermayeyi dışladılar”, “teknolojiyi vermiyorlar” söylemlerinin hiçbir gerçekliğinin olmadığına dikkat çeken Koçak şöyle devam etti: “Akkuyu NGS A.Ş.’nin internet sitesinde en başından bu yana sermayesinin % 99,2’sinin Rusya Federasyonu devlet şirketi ROSATOM’a ait olduğunu, geri kalan kısmının da yine Rusya Federasyonu’nun dört devlet şirketi arasında paylaştırılmış olduğunu ve Akkuyu Nükleer Santralinin arazisi ile birlikte Santralin söküm sürecinin sonuna kadar Akkuyu NGS’nin tasarrufunda olduğunu görürsünüz. Bu süre 60 yılı da 80 yılı da bulabilir. Ayrıca Akkuyu Nükleer Santralinin dünyada bir ilk olarak “Yap, işlet, sahip ol” ilkesine göre inşa edildiğini de görürsünüz. Yani Santralin arazisi ile birlikte sahibi Rusya Federasyonu Sermayeli Akkuyu NGS A.Ş.’dir. İnşaatın Türkiye Cumhuriyetindeki hukuki dayanağı olan uluslararası sözleşmeyi de internetten kolayca bulabilirsiniz. Ve Akkuyu NGS A.Ş.’nin internet sitesinde yazılanların bu sözleşmede yazılanlarla uyum içinde olduğunu görebilirsiniz.”

 

“İDDİALARA NEDEN SUSKUNLAR”

Akkuyu NGS A.Ş. Fesih İhtarnamesinde IC İçtaş sorumluluğunda yapılan inşaat işlerinin kalitesizliğini, bir nükleer santral inşaatının gerektirdiği güvenlik standartlarına uygun olmadığını gerekçe gösterdiğini anlatan Koçak şunları söyledi: “Böylelikle Akkuyu NGS A.Ş. ve dolayısıyla Rosatom santral inşaatında temelden yetersiz olan güvenlik normlarının dahi ihlal edildiğini suçu kendi üzerlerinden atmaya çalışarak itiraf etmektedirler. Bu çabaları onları aklamaz. Ancak nükleer karşıtlarının 40 yıldır vurguladıkları nükleer santrallerin asla güvenli olamayacağı savını da doğrulamış olmaktadırlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin Akkuyu Nükleer Santral İnşaatı konusundaki yetkili makamları Akkuyu NGS A.Ş.’nin bu iddialarına karşı suskundurlar. Akkuyu NGS A.Ş.’nin  IC İÇTAŞ ile sözleşmeyi feshetme gerekçelerinin dökümü Fesih İhtarnamesinin  60 sayfalık ekinde yapılmıştır. Ancak bu ek açıklanmamıştır. T.C. yetkili makamlarının bu listede yazanlardan haberleri var mıdır? Akkuyu Nükleer Santrali inşaatının kontrollerini yapmakta mıdırlar? Akkuyu Nükleer Santral İnşaatında Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda olan işçiler Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına tabidir. Akkuyu Nükleer Santral İnşaatında sadece 2022 Yılının ilk yarısında basına yansıyabilen iş kazalarında Türkiye uyruklu en az 3 işçi iş cinayetine kurban gitmiştir. Türkiye yetkili makamları Akkuyu’daki iş güvenliği tedbirlerini hiç kontrol etmişler midir? Haklarından, hukuklarından sorumlu oldukları yurttaşları işçilerin haklarını korumuşlar mıdır?

 

NÜKLEER SANTRAL İSTEMİYORUZ!

Mevcut siyasi iktidarın Akkuyu Nükleer Santral inşaatını, Sinop, İğneada projelerini sürdürmekteki  ısrarı belli iken mevcut siyasi muhalefetin de net bir çözüm önermediği ortadadır. Muhalefet yetkili organları eli ile Akkuyu Nükleer Santrali inşaatını durdurmayı ve sökmeyi taahhüt edememektedir. 2023 bahar sonu seçimlerine kadar geçecek zaman içinde Akkuyu Nükleer Santrali inşaatının durdurulması, ortadan kaldırılması daha da zorlaşacaktır. Bir an önce öncelikle alt taşeron firmaların ve inşaatta çalışan teknik elemanların inşaattan çekilmelerini sağlamak üzere kamuoyu baskısı sağlanmalıdır. Nükleer santral inşaatını durdurmaktaki tek seçenek nükleer karşıtlarının, ekolojik sistem, doğa, yaşam, çevre savunucularının mücadelelerini yoğunlaştırmalarıdır.”  

   
   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  SOZ SÖZ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  SON SÖZ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 


  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER


 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
sonsozmersin.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA