Haber Merkezi 

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Nisan ayı 1. Oturumunda,  mahkeme tarafından Taşucu’nda yapılması planlanan ancak ÇED olumlu raporu mahkeme tarafından tersane projesi ile Taşucu’nda özelleştirme ile liman ve geri sahasını alan Cey Holding’in sahile ördüğü duvar ve 250 metre uzayacak dalgakıran konusu gündeme geldi.

İki konu ile ilgili söz alan CHP’li meclis üyesi Abbas Çevik, biri olumlu biri olumsuz iki haber ile ilgili söz aldığını belirterek “Olumlu olan bundan 1 buçuk yıl önce bu mecliste Taşucu’na tersane yapılması ile ilgili görüş bildirmiştik. Orada biz bu tersanenin milyon dolarlık yatların yapılacağı bir tersane değil, bakım onarım yapılacak bir tersane olacağını savunmuştuk. Burayı kirleteceği için burada yapılmamasını savunduk. Çünkü Taşucu’nun doğası, tarihi böyle kirli bir sanayiye uygun değil. Burada illa istihdam yaratılacaksa sadece sadece kirli  sanayi ile istihdam yaratılmaz burada turizm, tarım gibi sektörlerle de istihdam yaratılabileceğini savunduk ama arkadaşlar çoğunlukta olduğu için olumlu görüş bildirmesi nedeniyle tersane kararı çıkmıştı” dedi.

“ARTIK TERSANE KONUSUNDA ISRAR EDİLMESİN”

Artık Türkiye’de mahkemelerin olmadığına inanmaya başlamışken olmaya başladığını gördüklerini ifade eden Çevik, “Mahkeme Mersin Çevre ve Doğa Derneği’nin başvurusu üzerine tersane ÇED raporunu iptal etti. ÇED raporuna bağlı olan oradaki tersane imarı herhalde kalkmış oldu. Bundan sonrada ısrar edilmemesini bekliyoruz” şeklinde konuştu. 

Bazı meclis üyelerinin tersanede 500 kişi bazılarının 3 bin bazılarının ise 10 bin kişi istihdam edileceği yönünde sözler söylediğini anlatan Çevik, “Öyle bir şey yok. Yumurtalık’ta tersane var hepsi 80 civarında insan çalışıyor. Gitsin arkadaşlar Aliağa’ya Tuzla’ya baksınlar. Bu tersane korkunç bir şekilde çevreyi kirletiyor. Bu gemiler milyonluk grostonluk gemiler. Bunların raspadan çıkan metal tozu, boyaların sıyrılması ile gelen parçacıklar çevreye yayılarak o bölgeyi mahvedecek. Bunu söyledik ama o zaman kabul edilmedi” diye konuştu.

“DUVAR HEPİMİZİN VİCDANINI SIZLATTI”

Olumsuz olayın ise Seka limanı için yapılan çalışmalar olduğunu vurgulayan Çevik,

“2016 yılında bizim bölgemizde özelleştirme idaresi SEKA’nın ön tarafında olan limanı genişletmek için dolgu planı hazırlamış. Bu dolgu planı o zaman biz tersaneye karşı çıktığımız için o dolgu planına da doğal olarak karşı çıkmış olmamız gerekiyordu. O dolgu planı özelleştirme idaresi tarafından kesinleşerek Silifke ve Mersin meclislerinde askıya çıkmış. Silifke Belediyesi itiraz etmiş Büyükşehir Belediyesi de mahkemeye vermiş ama mahkeme usul yönünden reddetmiş. Silifke Belediyesi’nin itirazını ise Özelleştirme İdaresi kabul etmemiş. Bu nedenle dolgu alanı imar planı kesinleşmiş. Dolgu alanına baktığımızda SEKA’nın ön tarafına halkın yürüyüş yoluna yıllardır kullanılan kumsalın içine şimdi orayı alan firma duvar yapıyor. Ama o duvar Silifke halkının ve hepimizin vicdanının sızlattı. Kumsalın içine duvar yapılır mı? Aslında kumsalın içinde limanda, dalgakıran da olmaz. Ama maalesef burada yapıldı” şeklinde konuştu.

“ATATÜRK PARKINDA OLAN TAŞUCU’NDA DA BAŞIMIZA GELECEK”

Normal dalgakıranın yeni plana göre 250 metre uzayacağını anlatan Çevik şunları söyledi: “Biz nasıl Mersin’de dalgakıranın uzatılmasına Atatürk Parkını öldürecek olması ve Mersin’in siluetini bozacak diye karşı çıktı isek aynı şey Taşucu’nda da başımıza gelecek. Çünkü 250 metre az bir dalgakıran uzunluğu değil. Orası tamamen kullanılmaz hale gelecek. Ramsar Sözleşmesine uygun olmadığı için buraya kirli sanayi yapılamaz diye karşı çıktık. Mahkeme tersaneyi reddetti inşallah ısrar edilmez. Biz sanayi yapılmasın demiyoruz yapılsın. Zaten Mersin’in doğusu İskenderun’a kadar kirli sanayi ile dolu.”