Haber Merkezi
AK Parti yeni bir torba kanun teklifini Meclis'e sundu. 39 maddeden oluşan kanun teklifi, faizsiz ev ya da araba almak isteyen kişilerin başvurduğu, sonu '-evim' ile biten şirketlerin yarattığı mağduriyete yönelik düzenleme de öngörüyor.
Kanun teklifi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından gerekli şartları taşımayan ve tasfiye edilen ‘-evim’ ile biten şirketlerle sözleşme imzalamış kişilere iki seçenek sunuyor.
Birinci seçenekte, tasfiye edilen şirketin sistem içerisindeki üyelerine, faaliyet izni almış ‘-evim’ şirketlerine sözleşme yaparak geçme hakkı tanınıyor. Böylece sistem içerisindeki üyelerin ödedikleri paranın tasfiye edilen şirketten alınıp, geçmek istedikleri diğer şirkete aktarılması hedefleniyor.
İkinci seçenek ise, faizsiz ev ya da araba alma sisteminde kalmak istemeyen kişiler için uygulanacak. Ev, araba alma hayali kuran müşterilerin tasfiye sürecine kadar ödedikleri tutar kendilerine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından geri ödenecek.
“DAHA ÇOK FİRMALAR DÜŞÜNÜLEREK HAZIRLANMIŞ”
Evim Mağdurları Mersin Platformu sözcüsü Mustafa Kemal Gökçek, yasanın lehlerine olmadığını ve mağduriyetlerini çözmediğini belirtti. Gökçek, “Çıkacak Torba yasada Evim mağdurlarıyla ilgili kanun incelendiğinde yeni bir mağduriyet oluşturacağı, bu kanunun tüm mağdurları kapsamadığı, daha çok firmalar düşünülerek hazırlandığı anlaşılmıştır” dedi.
Kanunun 34. Maddesinin tamamen kaldırılması gerektiğini ifade eden Gökçek, “Devam eden firmaların itibarını koruyan bu madde müşterilerin bu firmalarla yaşayacağı bir sorunda müşterileri sağır, kör ve dilsiz yapmaktadır. 35 Madde’de devam etmek istemeyen müşteriye sadece tasarruf miktarının ödeneceği ifade edilmiştir. Bu maddeye organizasyon ücretinin eklenmesi gerekmektedir. Ayrıca bu madde tasarruf tutarının hangi sürede iade edileceği yazmamaktadır en geç 1 ay içerisinde organizasyon ücreti ile birlikte iade edilmesi gerekmektedir. Bir hizmet karşılığı alınan bu bedel teslimat almamış müşterilere iade edilmesi gerekmektedir. Bazı firma sözleşmelerinde kendi isteği ile çıkan müşteriye bu ücret verilmez yazıyor fakat uygulamada bu ücret iade edilmektedir” şeklinde konuştu.
“ESKİ SÖZLEŞMEDEKİ TESLİMAT TARİHİ DEĞİŞMEDEN DEVAM ETME İMKANI SAĞLANMALI”
Sözleşmesini devam ettirmek isteyen müşterinin durumunu kapsayan madde de ise “devreden şirkette tasarruf ödemesi yapılan süre, yeni sözleşme süresinden düşülür fakat tasfiye başlangıç tarihinden, yeni sözleşme imzalandığı tarihe kadar geçen süre sözleşme süresine eklenir” ifadesinin yer aldığını anlatan Gökçek şunları söyledi: “Burada düzenlenmesi gereken husus tasfiye başlangıç tarihinden bugüne kadar yani 9 aylık bu süreçte birikmiş taksitlerini ödeme gücü bulunan müşterinin bu 9 aylık süresi sözleşmesinden düşülmesi gerekir. Böylece eski sözleşmesinde ki teslimat tarihi değişmeden devam etme imkanı sağlanacaktır. Tslimat sürelerine ilişkin hususları kapsayan madde de “tasarruf tutarının yüzde kırkı kadar tasarruf ve tasarruf ödemesi yapılan sürenin, toplam sözleşme süresinin beşte ikisine ulaşmış olması zorunludur” ifadesi yer almaktadır. 7 Mart 2021 tarihinde yayımlanan kanun da yer alan bu sınırlama 1 ay sonra yani 7 nisan 2021 tarihinde yayımlanan yönetmelik ile 1 Ocak 2022 tarihine kadar “beşte iki oranı beşte bir olarak ve yüzde kırk oranı da yüzde yirmi olarak uygulanabilir” düzenlemesi getirilmiş ve firmalara 1 Ocak 2022 ye kadar bu şekilde sözleşme yapma imkanı tanınmıştır. 2 Temmuz 2021 tarihinde tasfiye edilen firmalardaki mağdurların sözleşmeleri 1 Ocak 2022 tarihinden önce olduğundan ve Kanunun geriye yürümezlik ilkesi nedeniyle ve ayrıca hali hazırda devam eden firma müşterilerinin bu tarihten önce imzaladıkları sözleşmelerde “Yüzde yirmi ve beşte bir oranı” uygulandığından mağdurlarında bu oran geçerli kabul edilerek devir edilmesi kanuni hakkıdır.”
“TALEPLERİMİZ YERİNE GETİRİLMELİ”
Gökçek diğer taleplerini ise şöyle sıraladı: “Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce (devir işlemleri gerçekleştiğinde) bu tarihe kadar teslimat günü gelmiş ve geçmiş mağdurlara mevcut piyasa koşulları göz önüne alınarak hibe desteği ile enflasyon farkı verilmeli. Son zamanlarda fahiş fiyat artışı sebebiyle gayrimenkul (ev, iş yeri vb.) için yapılan sözleşmelerin taşıt alımları olarak değişimine imkan sağlanmalı. Bu 9 aylık süreçte tasfiye süreci nedeniyle belirsizlik olmuştur. Bu süreçte kredi veya başka imkanlarla ev veya araç alan müşteriye alım satım yapmadan mevcut mallar üzerine rehin ipotek koyularak teslimat yapılmalı.”