Haber Merkezi
Mersin’de KESK üyeleri her hafta sonu olduğu gibi bu Cumartesi’de Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelerek KHK ile işlerine son verilen arkadaşları için eylem yaptı. Eylemde KHK’lar gidecek biz kalacağız”,”Reddinizi reddediyoruz”, “Haksız, hukuksuz işten atılan KESK üyeleri işlerine iade edilsin” şeklinde pankart açıldı. Basın açıklamasını okuyan KESK Dönem Sözcüsü ve BES Mersin Şube Başkanı Murat Doğan, “Çalışma hakkı; her insanın insan onuruna yakışır bir hayat idame ettirebileceği iş ve gelire sahip olma hakkını ifade eder ve anayasamızın 70. Maddesinde kamu hizmetine girme hakkı olarak tanımlanmış, güvence altına alınmıştır” dedi.
“OHAL’İ FIRSATA ÇEVİRDİLER”
Ancak AKP hükümetinin OHAL’i fırsata çevirerek on binlerce kamu emekçisinin çalışma hakkını herhangi bir yargısal süreç işletmeden, savunma almadan ve somut belge bilgiye dayanmadan ve evrensel güvenceleri ihlal ederek ellerinden aldığını ve ihraç ettiğini vurgulayan Doğan, “İktidarın ihraçlara ilişkin tüm itiraz yollarını kapatması içeride ve dışarıda itirazların yükselmesine neden olunca ve AİHM’e on binlerce başvuru yapılınca hızla bir oyalama mekanizmasına ihtiyaç duydu ve 685 sayılı OHAL KHK’si ile iki yıllık süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almak için OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonunu kurdu. İki yıllığına oluşturulan OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu, ne yazık ki OHAL İşlemlerini Oyalama Komisyonuna dönüşmüştür” ifadelerini kullandı.
“1406 DOSYA HALA KARARA BAĞLANMADI”
OHAL KHK’ları eliyle ihraç edilen 4 bin 239 KESK’linin işlemin iptali için komisyona başvurduğunu anlatan Doğan şunları söyledi: “Komisyon aradan 5 yıldan daha fazla bir süre geçmesine rağmen hala 1406 dosyayı karara bağlamamıştır. Karara bağlanan başvurulardan 1.637’si ret, ve 1.196’sı kabul edilmiştir. Ne acıdır ki, aralarında şube yöneticilerimizin de bulunduğu en az 17 arkadaşımız hayatlarını kaybettikten sonra “gidemeyecekleri” görevlerine komisyon kararıyla iade edilmişlerdir. Bir kez daha haykırıyoruz ki, geciken adalet adalet değildir. 100’den fazla insanımız ise ihraç sonrası yaşadıkları ağır sorunlar nedeniyle içine girdikleri çıkmazdan kurtulamayarak intihar etmişlerdir.
“MEŞRU MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
İşçi sınıfının, emekçilerin yüzyıllardır bin bir türlü bedel ödeyerek elde ettiği hak ve özgürlüklerin hangi gerekçe ile olursa olsun ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlere karşı fiili ve meşru mücadele hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Bizde bu meydandan bir kez daha haykırıyoruz; Haksız ve hukuksuz ihraçlar Zulümdür, Cinayettir. KHK hukuksuzluğunu yaratanlara ve ortak olanlara diyoruz ki 5 yıl değil, 45 yıl sürse de bu hukuksuzluğunuz! Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
“OHAL KOMİSYONUNU LAĞVEDİN”
Bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunmak istiyoruz; Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. Ret kararları iptal edilmeli, haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmedir.
“İHRAÇ UYGULAMASINI SONA ERDİRİN”
375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle yapılan ihraç uygulaması derhal sona erdirilmelidir. İş güvencesi iktidarın sopası haline getirilmemeli, sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalıdır. Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi ve manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. İktidar başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına son vermeli, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır. Son arkadaşımız görevine iade edilinceye ve bu zulüm bitinceye kadar mücadelemizi devam ettireceğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz. KHK’lar gidecek biz kazanacağız.”