“KANSER HASTASI ZAVAR’A KİTABI NEDEN VERİLMİYOR?” | SONSÖZ MERSİN
     
 
 
 
 
 

“KANSER HASTASI ZAVAR’A KİTABI NEDEN VERİLMİYOR?”



 

Hediye Eroğlu

 

Fransa PEN üyesi, Görülmüştür Kolektifi sözcüsü ve yazar Adil Okay, İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi’nde düzenlediği basın açıklamasında, Bolu hapishanesinin Dr. Ayhan Kavak ile birlikte hazırladığı  içlerinde Erol Zavar’ın, Gültan Kışanak’ın, Leyla Atabay’ın, Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu 38 mahpus yazar ve şairin söyleşilerinden oluşan Firari Yazılar adlı Kültür Bakanlığı’nın İSBN numarası verdiği yasal kitabı tehlikeli bulup yasaklamış. Kitabın sahiplerinden olan kanser hastası şair Erol Zavar’a vermemiş” dedi.

 

“BAŞKA HAPİSHANELERDE SERBEST”

Başka hapishanelerde serbest olan, kitapçılarda satılan kitabın Bolu Hapishanesinin

okuma yazma bilmeyen Eğitim Komisyonu'na takıldığını ifade eden Okay, “Bu Eğitim Komisyonu’nda yer alan insanlar kitabımız için "Kurum güvenliğini tehlikeye sokar" diye karar almış. Tabi kitabı

okumadan. Zira kitaptaki yazılar zaten hapishanelerden gelen görülmüştür mühürlü

mektuplardan oluşuyor. Tutsaklarla yaptığımız sanata ve hayata dair söyleşiler söz

konusu. Üstelik bu kitap onlarca hapishaneye sorunsuz girmiş, Diğer hapishanelerde Eğitim

Komisyonlarının engeline takılmadan sahiplerine verilmiş. Bu yasak kararı üzerine Erol Zavar da İnfaz Hakimliğine itiraz dilekçesi vermiş. Ama infaz hâkimliği de bu yasal kitabı “yasa dışı” saymış ve Erol'un başvurusunu reddetmiş. Muhtemelen onlar da okumamışlardır kitabı. Okusalar ufukları açılır, “yasak mührü”nü vurmazlardı” ifadelerini kullandı.

 

 

“DAHA ÖNCE BAŞKA CEZAEVLERİDE KİTAPLARIMIZI YASAKLADI”

Bu durumun ilk olmadığını daha önce de birçok yasal kitaplarının sakıncalı bulunduğunu anlatan Okay, “Geçtiğimiz yıllarda Arkası Yarın adlı romanım birçok hapishaneye serbestçe girerken Bafra T Tipi hapishanesinde “Müstehcen” diye yasaklanmıştı. Kitabı yolladığım Haydar Demir adlı mahpus da itirazda bulunmuş ama İnfaz Hakimliği hapishane idaresini haklı bulmuş, romanımın hapishane deposunda çürümesine karar vermişti. Van hapishanesinde kalan Gazeteci Ziya Ataman’a yolladığım Hapishanelere Esinti Yollayalım adlı kitabım “Devlet görevlilerini karalayan, mesnetsiz ve yersiz çok sayıda içerik tespit edilmiştir” ifadesiyle yasaklanmıştı. Tutsak yazar Seyit Oktay’a yolladığım Duvarları Delen Çizgiler adlı, tamamıyla içeriden gelen karikatürlerden oluşan kitabımız da Tokat T Tipi hapishanesi idaresi tarafından 'kurum güvenliğini tehlikeye düşüren yazı ve resimleri kapsadığı görüldüğü' gerekçesiyle gasp edilmişti. Tutsak karikatürist Serdar Koç’a yolladığımız Özgürlüğün Sesi

adlı (redfotoğraf ve Görülmüştür Kolektifi olarak ortak hazırladığımız) kitabın da Elbistan T Tipi Hapishane idaresi tarafından keyfi olarak yasaklandığını da gelen mektuptan öğrenmiştik. Aliağa Şakran hapishanesinde kalan Süleyman Erol’a yolladığım kitaplar da “Kitap, dergi kabul edilmiyor” notuyla bana geri yollandı. Ayrıca farklı temalarda yolladığımız yasal kitap ve dergiler de birçok hapishanede benzer akıbetlere uğramıştı” şeklinde konuştu.

 

“SONUÇ ALAMAZSA AYM’YE KADAR GİDECEK”

Erol Zavar’ın kendisine gönderdiği 1 Ocak 2022 tarihli son mektubunda kitabını alabilmek için

sonuna kadar mücadele edeceğini Ağır Ceza Mahkemesine başvuracağını söylediğini anlatan Okay, “

Eğer sonuç alamazsa AYM 'ye kadar gidecek. Aynı hapishane Eğitim Komisyonu yine kitabın yazarlarından Ömer Özdurak’a Kasım 2021’de yolladığımız kitabı da yasaklamıştı. Bunun üzerine HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğullarından Adalet Bakanlığı’nın yanıtlaması için soru önergesi vermişti” diye konuştu.

 

“DİĞERLERİNDE SERBEST OLAN KİTAP BOLU CEZAEVİNDE NİYE YASAK?”

Adalet Bakanı’na başka hapishanelerde serbest olan kitabın Bolu F Tipinde neden yasak? diye soran Okay “Neden tehlikeli ve baştan çıkarıcı bulunmuş. Eğer Bolu hapishanesinin kararı doğruysa hakkımızda işlem yapın. Kitabımızı yasaklayın. Yok eğer doğru değilse bu keyfi yasak koyucular hakkında nasıl bir cezai işlem yapacaksınız” dedi.

 

“MUHALİF SANATÇILAR OLUNCA YASALAR HİÇE SAYILIYOR”

Bir çağrı da sanatçılara ve sanatçı örgütlerine yapan Okay şöyle devam etti: “Anayasa'nın 64. maddesine göre devlet sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı destekler. Anayasa'da böyle yazar ama konu 'muhalif sanatçı', tutsak yazar şair ressam karikatürist olunca yasalar rafa kalkar. Sanat ve sanatçı desteklenmez, kösteklenir. Muhalif sanatçılar söz konusu olduğunda mevcut yasalar hiçe sayılarak, yasal olarak satılan kitaplar hapishanelerde yasaklanıyor. Yazarlar, şairler ve yazar örgütleri bu olaylarda müdahil olmalıdır. Keyfi olarak yasaklanan kitapların takibi sadece aklı özgür ama eli kolu bağlı mahpuslara bırakılmamalıdır. Onların kitaplarımızı hatta kendi kitaplarını edinmek, okumak için verdiği hukuki mücadeleye destek olmak da yazarın, şairin, gazetecilerin ve yazar örgütlerinin görevidir.”

 

“KEYFİ KANUN KOYUCULAR YARGILANIR”

Keyfiyetin diz boyu olduğunu ve yazmaktan vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Okay şunları söyledi: “Ne Erol yazmaktan, direnmekten vazgeçecek ne de biz. Onlara kitap yollamaya da devam edeceğiz.

Keyfi yasak koyucuları teşhir etmeye devam edeceğiz. Karşımızda kendi yasalarına, cezaevi mevzuatına uymayan hapishane idareleri. Bizden alınan vergilerle maaş alan, ellerindeki yetkiyi kötüye kullanan sözde “Eğitim” Komisyonları. Onları destekleyen İnfaz Hâkimleri. Nereye kadar.

Gün olur devran döner bu keyfi yasak koyucular kamu vicdanı yanı sıra mahkemelerde de

yargılanır.”

   
   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  SOZ SÖZ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  SON SÖZ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 


  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER


 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
sonsozmersin.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA