MEB’İN KARNESİ SIFIR! | SONSÖZ MERSİN
     
 
 
 
 
 

MEB’İN KARNESİ SIFIR!



 

Haber Merkezi

Eğitim Ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Mersin Şubesi, 2021-2022 eğitim-öğretim yılı birinci yarıyıl değerlendirmesini düzenlediği basın toplantısı ile yaptı.

Eğitimin durumuna ilişkin basın bülteni Sendika Şube Sekreteri Semih Gündoğdu tarafından paylaşıldı.

Gündoğdu, geçtiğimiz dönem resmi ve özel 14 bin 137 okul öncesi, 24 bin 778 ilkokul, 19 bin 323 ortaokul ve 13 bin 82 lise ile toplam 71 bin 320 okulda 1 milyon 171 bin 891 öğretmen ve açık öğretim öğrencileri dâhil olmak üzere 17 milyon 436 bin 532 öğrenci ile eğitim ve öğretime devam edildiğinin bilgisini verdi.

İki yıla yakın süredir devam eden Kovid-19 salgını koşullarının eğitim öğretime olumsuz etkileri bütün ağırlığıyla sürdüğünü aktaran Semih Gündoğdu, bununla birlikte eğitimin niteliğinde yaşanan gerilemenin sürmesi, son yıllarda belirgin şekilde artan eğitimde ticarileşme ve eğitimi dinselleştirme uygulamaları, okulların fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin sürmesi, kalabalık sınıflar sorunu, ikili öğretim, taşımalı eğitim, çocuk ve gençlerin dini cemaat ve vakıfların kreşlerine ve yurtlarına yönlendirilmesi, çocuklara yönelik taciz ve istismar vakalarının artması, mülakata dayalı sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulamasının sürmesi, ataması yapılmayan öğretmenler sorunu vb. gibi çok sayıda sorun eğitim sisteminin belli başlı sorunları olarak geçtiğimiz öğretim yılında da varlığını sürdürdüğünü aktardı.

 

EĞİTİM SORUNU HALKIN EN ÖNCELİKLİ GÜNDEMİ

Türkiye’de eğitim sistemi uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılırken, eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikaları 2021-2022 eğitim öğretim yılının ilk yarısında sürdürüldüğünü söyleyen Gündoğdu, iktidarın temel sorunları çözmek bir yana daha da derinleştirdiğini kaydetti.

 

“CİNSİYETÇİ UYGULAMALAR EĞİTİMDE YOĞUN GÖRÜLÜYOR”

Eğitim sistemi toplumsal cinsiyet eşitliğinden oldukça uzakta ve giderek dinsel içerik kazanan egemen ideolojinin yoğun baskısı ve denetimi altında olduğunu vurgulayan Gündoğdu “Türkiye’nin kamusal, laik, bilimsel eğitim konusunda olduğu gibi, anadilinde eğitim konusundaki olumsuz sicilini ısrarla sürdürmesini de anlamak mümkün değildir” dedi.

Yüz yüze eğitime geçiş sürecinde gerekli önlemlerin alınmadığını anlatan Gündoğdu,  

Türkiye’nin de taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi’ne de değinerek 197 devletin imzaladığı ve çocuk hakları konusunda yükümlülük altına girmeyi taahhüt ettiği belgenin, çocuklar için daha iyi bir dünya çabası açısından önemli bir dayanak olmayı sürdürdüğünü söyledi. Gündoğdu, 2022 eğitim bütçesinin, eğitim sisteminin, öğrencilerin ve eğitim ve bilim emekçilerinin yaşadığı sorunlara çözüm üretmekten uzak bir yaklaşımla hazırlandığını da savundu.  Gündoğdu, “MEB verilerine göre ilkokullarda öğrenci sayısı 30’dan fazla olan şube oranı 2021 itibariyle yüzde 25,4; ortaokullarda yüzde 25,4’tür. Ne var ki Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bünyesindeki imam hatip ortaokullarında 30'dan fazla öğrenci olan şube oranı sadece 14,8’dir. Bu veriler, eğitim yatırımlarının eşitsiz ve ayrımcılık yaratacak şekilde imam hatip okulları lehine kullanıldığını ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.

 

“MEB OKULLAŞMA POLİTİKASINI SİYASİ HEDEFLERE GÖRE BELİRLEMEKTEN VAZGEÇMELİDİR”

MEB’in mesleki eğitim ve imam hatip lisesi temelli olarak düzenlenen okullaşma politikasının öğrencilerin çoğunluğunun bu okullara gideceği veya gitmesi gerektiği ön kabulü üzerinden şekillendirildiğini öne süren Gündoğdu şunları söyledi: “MEB’in imam hatip ve meslek liseleri merkezli olarak şekillendirdiği ortaöğretim okullaşma politikası, yıllardır öğrencilerin çoğunluğunu bu okullara yönlendirmeyi hedeflemiş ancak sonuç tam tersi olmuştur. Liseye Geçiş Sınavları (LGS) sonucunda birçok ilde Anadolu liseleri, sosyal bilimler ve fen liselerine kapasitelerinin çok üzerinde talep varken, başta imam hatip liseleri olmak üzere, bazı liselerin kontenjanları bu yıl da büyük ölçüde boş kalmıştır.”

 

“ÖZEL ÖĞRETİME DESTEĞE SON VERİLMELİ, KAMUSAL EĞİTİM POLİTİKALARI BENİMSENMELİDİR”

Özel eğitimde yaşanan sorunları da değerlendiren Semih Gündoğdu “Eğitimde 4+4+4 dayatmasının sonrasında yıllar içinde devlet okullarının sayısı belirgin bir şekilde azalırken, her fırsatta kamu kaynakları ile desteklenen, çeşitli muafiyet ve istisnalar ile açılması teşvik edilen özel ilkokul ve ortaokul sayılarındaki artış sürmüştür. MEB’in merkezi olarak Diyanet İşleri Başkanlığı, yerellerde ise il müftülükleri başta olmak üzere, büyük çoğunluğu dini cemaatlerin uzantısı olan kimi vakıf ve derneklerle çeşitli konularda imzaladığı iş birliği protokolleri, okullarımızın dini grupların temel faaliyet alanları haline getirilmesine neden olmuştur” dedi. 20. Milli Eğitim Şurası’nda çocukların sağlıklı gelişimine aykırı kararlar alındığını ifade eden Gündoğdu, öğretmenler için düşünülen iyileştirmelerin herkesi kapsaması gerektiğini söyledi.

Hukuksuz KHK ihraçları sorununun hala çözüm beklediğini belirten Gündoğdu, eğitimde güvencesiz istihdam ve atamalarda mülakat ısrarına son verilmesi gerektiğini söyledi.

 

“MÜCADELEDE KARARLIYIYIZ”

Gündoğdu, sonuç olarak eğitim sisteminde yıllardır yaşanan ve katlanarak artan sorunların, MEB’in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir amacının olmadığını gösterdiğini dile getirdi.

Okullarda yaşanan yoğun dinselleşme ve eğitimi ticarileştirme uygulamalarının, siyasal-ideolojik hedeflere uygun olarak alınan bilim karşıtı kararlar eşliğinde okullarda hayata geçirilmeye devam ettiğini aktaran Gündoğdu, “2021-2022 eğitim öğretim yılının ilk yarısında eğitim alanında yaşanan gelişmeler, MEB’in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir derdinin olmadığını göstermiştir.

Pandemi nedeniyle uygulanan uzaktan eğitimle ilgili sorunların çözümü için gerekli adımların atılmadığı, eğitime erişimde yaşanan sorunlar başta olmak üzere eğitimde dayatmacı politikaların sürmesi nedeniyle öğrencilerin ve öğretmenlerin mutsuz olduğu, öğretmenlerin esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın devam ettiği, eğitim sürecinde farklı dil, kimlik ve inançların dışlandığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin başarılı olması mümkün değildir.

Eğitim sisteminde yaşanan sorunların ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız olmadığı açıktır.

Eğitim Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil, milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelesini kesintisiz sürdürmeye kararlıdır” dedi.

   
   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  SOZ SÖZ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  SON SÖZ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 


  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER


 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
sonsozmersin.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA