Haber Merkezi

İYİ Parti GİK üyesi ve Mersin Büyükşehir eski belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Anamur’a 134 kilometre uzaklıkta Akdeniz açıklarında meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki deprem sonrası açıklama yaptı.

Deprem ve tsunaminin Mersin’in acı bir gerçeği olduğunu ifade eden Kocamaz, “Ülkemizde aktif 550 fay hattı var. Vatandaşlarımızın yüzde 95’i birinci ve ikinci derece deprem kuşağında yaşıyor. Bilinenin aksine Mersin deprem kuşağında. Kuzeyinde Ecemiş, ortasında Silifke Ovacık, Doğusunda Doğu Anadolu, Batısında Ölü deniz, Güneyinde Ceyhan fay hattı bulunuyor” dedi.

1998 Ceyhan Depreminin Mersin’de bıraktığı etkilerin hafızalardaki  tazeliğini koruduğunu ifade eden Kocamaz, “Mersin için deprem sadece bugün yaşananya da yakın geçmişte yaşadığımız bir olay değil. Arkeologların yaptığı çalışmalarda tarihin çok daha eski günlerinde Mersin’in Soli Pompeiopolis, Olba ve Anemurium antik kentlerinde deprem ve tsunami etkilerinin görüldüğü biliniyor. Yani deprem Mersin’in acı ve bir o kadar soğuk gerçeği. Bu bulgular ışığında Mersin’in zemininin deprem karşısında oldukça riskli olduğunu anlıyoruz. Ekim 2020’de İzmir’de tecrübe ettiğimiz üzere Akdeniz’de yaşanabilecek bir depremin Mersin’e de ağır hasarlar bırakması, kıyı şeridinde ise tsunamiye neden olması kuvvetle muhtemel” ifadelerini kullandı.

“AKKUYU TARİHİ BİR YANLIŞTIR”

Bu açıdan Akkuyu Nükleer Santralinin deprem riski yüksek bir alanda inşa edildiğinin görüldüğünü anlatan Kocamaz şunları söyledi: “Sadece deprem değil Akdeniz’de 7 ve üstü şiddetinde bir depremin tsunamiye neden olarak Akkuyu’yu vurabileceği biliniyor. Bu durumda Akkuyu’nun Mersinliye mezar olması kaçınılmaz. Dünya yeni bir enerji çağına, Yeşil Yeni Düzene geçerken; Mersin’e ekonomik verimlilik, çevresel sürdürülebilirlik ve kentsel dirençlilik anlamında son derece yetersiz bir yatırım olan Nükleer Santralin yapılıyor olması Mersinlilere ve Türkiye’ye yapılmış tarihi bir yanlış. Bu sabaha karşı Mersin’de hissedilen deprem vesilesiyle karar alıcıları uyarıyor, Akkuyu Nükleer Santrali yatırımının bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bu vebale daha fazla ortak olmayın!”