Haber Merkezi
Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, Kanun Hükmünde Kararname ile Mersin’de ihraç edilen eğitim ve bilim emekçilerinin durumu ile ilgili gazetemize açıklamada bulundu.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile 11 bine yakın sendika üyelerinin açığa
alındığını ifade eden Sümbül, yürütülen soruşturma sonunda hepsi de görevine döndüğünü söyledi.
Akabinde KHK’lar ile ihraçların başladığını anlatan Sümbül, “Bu sendikamız ve konfeksiyonumuzu fiilen kapatma çabası idi. Böylece darbe fırsata çevrilecekti” dedi.
Mersin’de ilk ihraçların 675 sayılı KHK ile başladığını ifade eden Sümbül, “Sonra Ocak ve Şubat aylarında devam eden KHK’lar ile devam etti. Böylece MEB’den 60, Mersin Üniversitesi’nden 21 arkadaşımız ihraç edildi. Üniversiteden iki akademisyen üyemizin de sözleşmesi yenilenmedi. Sendikamız ve üyelerimizin dünyada örneği olmayan dayanışması da ilk ihraçlar ile birlikte başladı ve hâlâ devam ediyor” şeklinde konuştu.
“16 ARKADAŞIMIZIN DOSYASI REDDEDİLDİ”
Şu ana kadar yürütülen hukuki ve demokratik mücadele ile sözleşmesi yenilenmeyen iki
üyelerinin mahkeme kararı ile görevlerine başladığını hatırlatan Sümbül, “Üniversiteden ve MEB’den birer arkadaşa red gelmesi dışında yıllarca OHAL komisyonu oyalamaya devam etti. 5 yıl sonra ilk iadeler başladı ve şimdiye kadar MEB’de 33 iade ve 7 ’de red geldi. 20 arkadaşımızın dosyası halâ komisyonda bekliyor. Mersin Üniversitesinde ise 9 dosya red edildi, 12 dosya ise komisyonda bekliyor. MEB çalışanı arkadaşlarımızdan red alan ve komisyonda bekleyen dosyaların neredeyse tamamı hukukta “takipsizlik” kararı aldı. Üniversitedeki barış imzacısı akademisyen arkadaşlarımız da “beraat” kararı almasına rağmen şimdiye kadar görüşülen dosyalarının tamamı red edildi” şeklinde konuştu.
Kendi hukukunu tanımayan bir komisyonla karşı karşıya olduklarını belirten Sümbül şöyle devam etti: “Altıncı yılına giren ve hiçbir hukuki kaygısı olmayan oyalamaya son verilmelidir. Tüm ihraç üyelerimiz ekonomik ve özlük hakları ile birlikte işlerine iade edilmelidirler. Haksız ve hukuksuz bir şekilde işimizin elimizden alınmasında rolü olanlar hukuk karşısında hesap vermelidir. Taleplerimiz yerini buluncaya kadar hukuki ve demokratik mücadelemiz devam edecektir.”
Kamuoyunu taleplerine destek vermeye ve seslerine ses olmaya çağıran Sümbül, “İhraç
gerekçemiz olan çağdaş, laik, bilimsel, demokratik, parasız, ekolojik, cinsiyet eşitlikçi ve anadilinde
eğitim mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz” diye konuştu.
“İADE EDİLENLER İKİNCİ KEZ CEZALANDIRILIYOR”
Göreve iade edilen arkadaşlarından 10’unun Milli Eğitim Müdürlüğü’ne giderek göreve başlama dilekçesi verdiğini belirten Sümbül, şunları söyledi: “Arkadaşlarımızdan bazıları ikinci bir kez mağdur edilerek, cezalandırılarak Mersin’in uzak ilçelerine daha önce görev yaptıkları kendi okulları dışındaki ilçelere gönderileceklerini öğrenmişler. Bu arkadaşlarımızın kurulu düzenleri bozulacak. Eşi çalışanlar, çocuğu okulda olanlar var. Buna rağmen uzak ilçelere verilecekler. Bu ikinci bir cezalandırmadır. Mersin Milli Eğitim Müdürlüğü’nü bu konuda sorumlu olmaya ve vicdanlı olmaya çağırıyoruz. Kendi yetkilerini daha olumlu kullanarak arkadaşlarımızı ikinci kez cezalandırmak yerine tam tersine mağduriyetlerini giderici bir yaklaşım içinde olmalarını istiyoruz. Bazı arkadaşlarımıza merkezde yer yok sizi dış ilçelere vereceklerini söylemişler. Arkadaşlarımızın yerleştirmesine öncelik vermiyorlar. Herkes yerleştirildikten sonra kalan Mut, Gülnar gibi artık neresi açıksa arkadaşlarımızı gönderecekler. Arkadaşlarımız 20-30 yıllık öğretmenler”