Haber Merkezi
Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) üyeleri 6 Kasım Küresel İklim Eylem Günü nedeniyle Atatürk Parkı’nda basın açıklaması düzenledi. MERÇED Başkanı Sabahat Aslan yaptığı açıklamada, dünyada uygulanan vahşi kapitalizm, plansız sanayileşme ve kalkınma programları, insanlara dayatılan aşırı tüketme alışkanlıklarının bütün varlıkları tüketme noktasına getirdiğini vurguladı.
EŞİTSİZLİĞİ, ADALETSİZLİĞİ, YOKSULLUĞU VE SAVAŞLARI DA BERABERİNDE GETİRİYOR
Bu politikaların hava, su ve toprak kirlilikleri oluşturman yanında eşitsizliği, adaletsizliği, yoksulluğu, işsizliği ve savaşları da beraberinde getirdiğini anlatan Aslan, “Bugün dünya, büyük felaketlerin yaşandığı küresel iklim değişikliği tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu tehdit artık krize dönüşmüştür. İklim krizinin sonucunda artık dünyanın her yerinde aşırı yağışlar ve buzulların erimesinden dolayı seller, kuraklıklar, orman yangınları, türlerin yok oluşu ve gıda krizleri yaşanmaktadır. Bugün dünyanın yaşadığı Covid-19 felaketi krizi de doğanın dengesinin bozulmasının bir sonucudur” dedi.
“DAĞLARIMIZ TAŞ OCAKLARI TALAN EDİLİYOR”
Dünyada uygulanan bu politikalardan ülkemizinde çok etkilendiğini anlatan Aslan, “Ranta dayalı ve emperyalizme bağımlılıkla belirlenen politikalar sonucu sanayi, tarım, kent, ulaşım, enerji, madenler, doğal kaynaklar, ormanlar, hazine arazileri, kıyılar, dereler birer rant alanı haline dönüşmüş, yeraltı ve yerüstü su kaynakları, hava ve toprak kirletilmiş, çevre sorunları artmış durumdadır. Ülkemiz, dünyanın artık vazgeçtiği nükleer ve termik santrallerle, çimento fabrikalarıyla, demir-çelik fabrikalarıyla sözde gelişmiş ülkelerin sanayi çöplüğü haline dönüştürülmüştür Sularımız HES projeleriyle ticarileştirilmiştir. Dağlarımız taş ve maden ocakları ile tahrip edilmiştir. GDO’Iu ve Hibrit tohumlarla gıda politikamız tamamen dışa bağımlı hale getirilmiştir. Tarım topraklarımız tarım zehirleriyle kirletilmiş, halk ithalata dayalı güvensiz gıda tüketimine mahkûm bırakılmıştır. Bu politikalar ülkemizde İklim krizi sorununu derinleştirmiştir” ifadelerini kullandı.
“SU, TOPRAK VE HAVA KİRLENME SORUNU DA ELE ALINMALI”
İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için atmosfer ısısının artışını 1.5 C de sabit tutmak için 1992'de Brezilya’nın Rio de Jenario kentinde 197 ülke tarafından İklim Çerçeve Anlaşması’nın imzalandığını hatırlatan Aslan şunları söyledi: “Anlaşma metnine uymayan devletler daha sonra Kyoto, Madrid ve Paris’te yapılan iklim zirve anlaşmalarına da uymadılar. İskoçya'nın Glasgow kentinde Pazar günü başlayan ve12 Kasım'a kadar devam edecek olan 26. Birleşmiş Milletler iklim Değişikliği Konferansında alınacak kararlara ülkelerin uyma garantisi yoktur. İklim krizinin çözümünde, karbon emisyon miktarı sorunu ile birlikte, dünyadaki orman, biyoçeşitlilik kaybı ile su, hava ve toprak kirlenmesi sorunu da ele alınması gerekmektedir. Dünyada uygulanan kapitalist sistemin son bulması ile iklim krizine çözüm bulunabilir.”
GÖREVE DAVET ETT
İklim adaleti için yaşanabilir bir dünya yaşanabilir bir ülke ve yaşanabilir kentler için başta yerel yönetimlere, meslek odalarına, STK’lara, partilere ve halka çok büyük görevler düştüğünü vurgulayan Aslan, iklimi değil, sistemi değiştirmek için herkesi göreve davet etti.