Haber Merkezi

Mersin’in yıllardır en çok ihmal edilen, en az hizmet alan bölgesinde 2,5 yıllık görev süresini geride bırakan Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, gazetemize özel açıklamalar yaptı.

MERSİN’İN EN BÜYÜK SORUNU İDEOLOJİK OY KULLANIMI

Hizmet alma noktasında vatandaşa da önemli görevler düştüğünün altını çizen Başkan Gültak, “Burada vatandaşa çok büyük bir yük düşüyor çünkü 5 yılda bir önüne sandık geliyor” diyerek, Mersin’in en büyük sorunlarından birinin ideolojik oy kullanımı olduğunu kaydetti.

Gültak, “Her gittiğim toplantıda; ‘5 yılda bir sandık önünüze gelecek, belediye başkanlarını seçerken duygularınızdan ari oy kullanın. Yani aklınızı ön plana çıkartın. Kim bana yatırım, huzur getirir, istihdam sağlar’ diye düşünün’ diyorum. Bunu düşünürsek Mersin’in işi kolay. Bugün Urfa, Antep’teki değişimi görüyoruz. Bunun için siyasetçilere avanta oy vermemek gerekiyor. Eğer ideolojik oy kullanırsak, siyasetçi de bunun farkındaysa size çok fazla imkan tanımaz. Nasıl olsa kızsa da, bağırsa da ‘ideolojik oy kullanacak’ mantığında düşünen siyasetçi kendini çok yormaz. Dolayısıyla, bir gün geldiğinde kırmızı kart göreceğin bilmeli siyasetçi. O korkuyla yaşamalı, 5 yılı o korkuyla yaşayarak geceleri uyuyamamalı. ‘Ben şunu yapamadım, bunu yapamadım acaba tekrar aday olabilir miyiz, seçilebilir miyim’ korkusu belediye başkanlarının her gece rüyalarına girmeli.

Benim rüyalarıma giriyor, bu yüzden bu kadar çok çalışıp, bu kadar çok iş yapıp, çalışıyoruz. Vicdanımızda rahat” dedi.

“HADİ BİZE 10 MİLYON VER DE ŞU İŞLERİ YAPILIM’ İLE OLMUYOR BU İŞLER”

Ankara’dan aldığı destek ile ilgili iktidar partisine mensup olmakla eleştirilen M. Mustafa Gültak, bunun bir algı olduğunu ifade ederek, “İstiyor Ankara’dan destek geliyor’ algısı var. Ama projeniz olmadan hiçbir şey yapamazsınız. Dolayısıyla bu işler öyle kolay olmuyor. Biz ekibimizi kurarak, projeler hazırlayarak yola çıktık. Bu projelerle Ankara’ya gidiyoruz. Çevre ve Şehircilik bakanımızdan randevu alıp, ‘hadi bize 10 milyon ver de şu işleri yapılım’ ile olmuyor bu işler. Devlet böyle yönetilmez. Bir çok projeyi hazırladıktan sonra Ankara’da temaslarda bulunuyoruz. Hayatımızın yarısı Ankara’da geçiyor. Madem bu iş bu kadar kolay telefonla yapsaydık, neden ben sürekli Ankara’ya gidiyorum.

Her türlü sistemi zorluyoruz Ankara’da insanlarımızın mağdur olmaması adına. Bu işler öyle kolay olmuyor, saatlerce kavgalarla, toplantılarla bunları elde edip geliyoruz. ‘E sen iktidarsın alıyorsun’ şeklinde olmuyor” diye konuştu.

“ANKARA’YA GİDEN, İŞİNİ KOVALAYAN DESTEĞİ ALIR”

Mersin'in alt yapı projeleri için Büyükşehir Belediyesi’nin 39.3 milyon euroluk hibe desteği aldığını ve bu süreçte kendisinin önemli çabaları olduğunu da anımsatan Gültak, “Büyükşehir Belediye Başkanı imzayı atarken arkasında bakanlar vardı. Bu 39 milyon nasıl geldi? Yoğun temaslar ile. İller Bankasına gittik, görüşmeler yaptık. Ben Büyükşehir belediye başkanı değilim ve 39 milyon Avro’nun hepsi de Akdeniz’e gelmedi. Ama saatlerce süren görüşme sonunda bu parayı Mersin’e getirdik Bu paranın 7-8 milyonu Akdeniz’e hibe, diğerlerinin de bir kısmı hibe, diğer kısmı da uzun vadeli para.Peki bu para nasıl geldi? Biz oraya gitmesek, kavga etmesek o mücadeleyi vermesek o para gelir miydi? Ankara’ya giden, işini kovalayan desteği alır.

“İDEOLOJİK OYLARLA SEÇİLECEĞİNE İNANIRSA NEDEN KENDİNİ YORSUN?”

Ama bir vatandaş ideolojik oylarla seçileceğine inanırsa neden kendini Ankara’da yorsun. Ankara’ya gittiğimizde sizi kapıda karşılamıyorlar. Toplantılar uzun sürüyor. Biz yarım saat bir saat randevular sarkıyor. Bir belediye başkanı olarak bekliyorum. Ama içeri girince de uzun uzun kavgalar veriyorum. Toplantılar yapıyorum. Dolayısıyla bu işler öyle kolay değil. Giderseniz alırsınız.

Ama genel sekreterinizi, MESKİ müdürünüzü veya belediye başkan yardımcılarınızı yollarsanız bir şey alamazsınız. İşin başında siz olacaksınız çünkü seçilmiş olan sizsiniz. Sorumlu olan, halka söz veren sizsiniz. Genel müdürünüz, genel sekreteriniz, başkan yardımcınız değil. Muhatap sizsiniz, siz gidip bunun tantanasını yapıp, kavgasını vereceksiniz. Sonrasında belki diğer toplantıları bürokratlarınız yapabilir. Ama genelde kavgayı verecek, mücadeleyi yapacak, toplantılara gidecek olan siz olacaksınız.

Orada gidip bu işi kovalamak size düşer.

‘Borçlanma almadık, bu iş yürümüyor’ diye bir şey yok. Her şey borçlanma değil. Büyükşehir belediyeleri altyapı projelerini kendi bütçeleri ile değil hibe, fon gibi desteklerle yapıyorlar. Avrupa Birliği ve Dünya Bankası’nın çeşitli destekleri var ama bunun için proje hazırlamanız gerekiyor. Hiç kimse, ‘ben geldim benim altyapım kötü’ dediniz diye size para vermez. Projeleriniz hazır olacak, gidip mücadelesini vereceksiniz. Mersin’in altyapı sorunları MESKİ öz kaynakları ile çözülemez” diye konuştu.

“İSTEDİĞİMİZ KADAR KARANLIĞA KÜFREDELİM, NE ELDE EDECEĞİZ?”

Kentin çözüm bekleyen sorunları varken geçmiş dönemdeki belediye başkanlarına kızarak bir şey elde edilemeyeceğini de söyleyen Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, “İstediğimiz kadar karanlığa küfredelim, ne elde edeceğiz? Hiçbir şey elde edemeyiz. Amaç siyasetse, 39 milyon Avro neden, nasıl geldi? Çünkü altyapıyı çözmek önemli Mersin’de herkesin konforunu etkiliyor. Özellikle Akdeniz’in altyapı sıkıntıları çok fazla, şuan hala 3-4 mahallemizin altyapısı yok fosseptik kullanılıyor. Akdeniz’e pozitif ayrımcılık istediğimde diğer belediye başkanları kızıyor ama Akdeniz’in altyapısı, yolları, parlarlı, Yenişehir, Mezitli gibi olduğumu zaman beraber hareket ederiz. Sizin altyapınız, yollarınız, caddeleriniz ile Akdeniz aynı mı? Her şey eşit dağıtılacak dersek Akdeniz’in sorunlarını 50 yılda çözemeyiz.

“ATATÜRK PARKI’NIN ALTINA 500 KİŞİLİK BİR OTOPARK YAPILABİLİR”

Örneğin Akdeniz’in ciddi bir park sorunu var. Bunu bir çözümü var; örneğin Atatürk Parkı’nın altını komple otopark yapabiliriz. Çamlıbel’de yeni bir projemiz var örneğin orada 500 kişilik bir otopark yapılacak. Odası da Atatürk Parkı’nın altı oluyor. Belediye rekreasyon yani park, yeşil alanlarının altında otopark yapılmasına yasal olarak bir engel yok, ruhsatını direk belediye de verebilir. Eğer maliyet yüksek geliyorsa etap etap yapılabilir. İlk etapta Atatürk Parkı’nın altına 500 kişilik bir otopark yapılabilir. Ve bu esnafı çok olumlu yönde etkiler. Bunlar kalıcı ve radikal çözümlerdir. Pahalı olur diyelim ama başka çözümümüz yok. Hep edebiyatta kalıyor bu işler, ben çözüm sunuyorum. Kredi bulmak, borçlanmak gerekiyorsa gel destek olalım. Çünkü şuan Mersin merkezin otopark sorununu çözeceğimiz bir alan yok. Bir yeri yıkmaya kalksak uzun süreçli olur. Dolayısıyla yapacağımız şey şu; Gelin Atatürk Parkı’nın altına etap etap otopark yapalım. Bunlar yapılabilir çünkü başka üretebileceğimiz alan yok. Siz zaten bu şehrin altından 14 kilometre Metro yapmayı planlıyorsunuz. Su ve jeolojik sorunlar ile burada da karşılaşırsınız. Ama orada çözüyorsanız, burada da çözersiniz” diye konuştu.