Haber Merkezi

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) Mersin’in Gülnar İlçesi Büyükeceli Mahallesi’nde inşaat çalışmaları süren Akkuyu Nükleer Santrali’nin kurulması davasında hukuka, bilime ve  YÖK kanununa  aykırı rapor düzenleyen akademisyen bilirkişilerin , bilirkişilikten men edilmeleri ve YÖK kanunu kapsamında cezalandırılmaları için YÖK aleyhine dava açtı.

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Avukatı İsmail Hakkı Atal, Danıştay 14. Daire-2014/11695 E.sayılı Akkuyu Nükleer santrali ÇED iptal davasının 11.07.2016 tarihinde yapılan keşfinde "Nükleer santral sahasında zeminin altının boş olduğunu, buradan örnek alınması gerektiğini, Büyükeceli köylülerinin 1983 yılında zemin etüdü yapan taşeron firmanın işçileri olarak çalışırken zemine tonlarca çimento basıldığını ve çimentonun zemine basıldığı yerden 150 metre ötede denizden çıktığını söylediklerini" ısrarla ifade ettiklerini hatırlattı.

ZEMİNDEN ÖRNEK ALINMADAN KEŞİF YAPILDI

Bütün bu beyanlarına ve keşifteki sürekli ve ısrarlı taleplerimize rağmen naip hâkim ve bilirkişi heyetinin zeminden örnek almadan ve nükleer santral sahasının altında  boşluklar barındıran kireçli-dayanıksız karstik yapıdan oluşan zemin olduğu anlaşılamadan keşfi tamamladığını anlatan Atal, “06.05.2019 tarihinde çıkan haberde Akkuyu nükleer santrali inşaatında üzerine 56 bin ton nükleer reaktör ağırlığı bineceği belirtilmiştir. Zemin betonunda çatlak oluştuğunu, bunun üzerine çatlak oluşan bölümlerin kırılarak tekrar beton döküldüğü ve yeniden çatlak oluştuğu öğrenilmiştir.  Ardından 10.01.2021 tarihinde  Akkuyu nükleer santralinde 56 bin ton reaktörün bineceği betonunun yine çatladığı görülmüştür” ifadelerini kullandı.

“DENİZ SUYU SICAKLIĞI NEDENİYLE BÜYÜKECELİ’DE NÜKLLER SANTRALİN ÇALIŞTIRILABİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”

İklim değişikliğinin neden olduğu  sıcak hava dalgaları sonucunda " soğutma suyu sıcaklığı 28 dereceyi geçmemesi gerektiği için Nükleer Santrallerin Fransa'nın başına bela olduğunu belirten Atal şöyle devam etti: “Kasım ayında  dahi 21 derecenin altına düşmeyen Mersin Anamur deniz suyu sıcaklığı, yaz aylarında  25-30 dereceler arasında seyreden Büyükeceli sahilindeki deniz suyu sıcaklığıyla Akkuyu nükleer santralinin güvenli bir şekilde çalıştırılabilmesi mümkün değildir. Üstelik Akkuyu Nükleer Santrali bir ülke sınırları içinde, başka bir ülkenin(Rusya'nın) sahibi olduğu  dünyadaki tek nükleer santraldir. Türkiye ile Rusya arasındaki anlaşmaya göre Akkuyu Nükleer üzerinde Türkiye”nin hiçbir yetkisi ve söz hakkı bulunmamaktadır. “ Proje şirketi Rus Rosatom, projenin başlangıcından itibaren doğrudan veya dolaylı olarak yüzde 100 hisse payına sahip olacaktır. Suriye’nin kuzeyinde 33 askerimizin şehit edilmesiyle sonuçlanan menfur  saldırı sonrasında Türkiye ile Rusya neredeyse savaş konumuna gelmiştir. Bu doğrultuda; bizimle her an çıkarları çatışma noktasında karşı karşıya gelebilecek Rusya’nın denetiminde ve kontrolünde bir  Akkuyu Nükleer Santrali Türkiye için milli güvenlik tehdididir” 

“BİLİRKİŞİ RAPORUNDA İMZASI OLANLARA DAVA AÇTIK”

Akkuyu’daki bilirkişiler için dava açtıklarını anlatan Atal şunları kaydetti: “Akkuyu Nükleerdeki bilimsel yanlışlıkları ortaya koymayan ve  YÖK kanununa muhalefet edip görevi ihmal eden veya kötüye kullanan, Türkiye Cumhuriyetinin bekaasını tehdit eden bir milli güvenlik sorunu içine girmesine neden olan bilirkişi raporunda imzası olan  tamamı akademisyen ve Prof. unvanlı bilirkişilerin uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesini durdurma ve ayrıca bilirkişilik görevinden men edilmeleri için  YÖK aleyhine  Ankara 13. İdare Mahkemesine dava açtık.”