Haber Merkezi

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Kültür ve  Sanat Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Helün Fırat, Mersin’de biz dizi inceleme ve ziyaretlerde bulundu. Gazetemizi de ziyaret ederek Adıyaman Faal Gazeteciler Cemiyeti (AGAD) Başkanı ve gazetemiz imtiyaz sahibi İbrahim Aslan ile buluşan Fırat, bize özel açıklamalar yaparak, sorulara içtenlikle yanıt verdi.

Mersin doğumlu olan ve lise eğitimine kadar da kentte yaşayan Mersin’in gelecek vaat eden siyasetçilerinden olan Fırat, partisinin Mersin teşkilatlarının genç ve dinamik yapısının kendisini mutlu ettiğini dile getirdi.

“MERSİN ÜMİT VERİCİ”

Kentte yaptığı ziyaretler ile sorunlara daha yakından hakim olduklarını söyleyen Helün Fırat, “Mersin her zaman her anlamda dinamik bir şehirdir. Benim çocukluğumda da şuanda dinamik. Kentte güçlü bir sivil toplum kuruluşu yapılanması var ve bu gerçekten ümit vereci. Çünkü maalesef Türkiye’de şuan her alan siyaset tarafından domine ediliyor. Ama toplumsal düzen sadece siyasetle olmaz. Bugün bir rektörün atanmasından aklınıza gelecek en basit şeye kadar siyasetle yürütülüyor işler. Siyaset kara veriyor ve siyaset yönlendiriyor. Bu ortamda doğru bir muhalefet, yönlendirme çok kolay değil. Siyaset ayrı, STK, akademi ayrı alanlar. Bunların doğru işleyen bir toplumda beraberce ve ayrı hareket etmesi lazım. O anlamda Mersin gerçekten dinamik bir şehir ve ümit verici” dedi.

“MERSİN HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİL”
Ancak Mersin’in yıllardır bekleyen çok büyük projeleri olduğunu söyleyen Fırat, “Mersin, ticaretten lojistiğe, tarımdan turizme Türkiye’de çok ciddi potansiyeli olan bir şehir. Çok değerli bir şehir ama bu kapasitesine rağmen hak ettiği yerde mi maalesef değil. Benim özlemim Mersin’in kapasitesini çok kullanamamış olması yönünde. Ama bu tabi Türkiye’nin genel siyasi konjektüründen çok ayrı düşünülemez. Türkiye’de bu durumu düzenli olarak görüyoruz” diye konuştu.

Kozmopolit yapısı ile adeta küçük bir Türkiye mozaiği olan Mersin’in, Adana ile sınır yakınlığının yarattığı olumsuzlukları yaşadığını aktaran Fırat, “Şehirlerin birbirine bu kadar yakın olması bazen dezavantaj ve çekişmelere neden oluyor. Bunu da göz ardı etmeden de bakmalı ve Türkiye’den de ayrı düşünmemeliyiz. Türkiye’nin bir çok ilinde durum böyle. Bitmeyen birçok proje var.

Mersin bunların içinde devlete aldığından fazlasını veren bir il. Gerek vergi tahsilat-tahakkuk oranları gerekse de artıları ile ama karşılığını alamayan bir il.

“ANKARA’DAKİ TAKİP YETERSİZ”

Devlet yönetimi, tek kişi ile yani cumhurbaşkanlığı sistemiyle her şeyin bir otorite tarafından yönetilen bir sistemde sürdürülüyor. Bunun olumsuz etkileri şehirlerin gelişiminde de hissediliyor. Ama tabi yerel siyasetçilerin, Ankara’daki işleri takip etmesi de çok önemli. Ama işte karşılıklı da bir ilişki de var. Aslında başkanlık sisteminde milletvekilliğinin de çok bir karşılığı yok. Bunu kabul edelim. Zaten biz buna karşıyız. Bir şirket bile yönetiyor olsanız zadece bir genel müdür ile yönetemezsiniz. Bir çok birim birlikte çalışarak bir şeyler ortaya koyuyor. Kaldı ki 84 milyonluk bir ülkeyi böyle yönetmek mümkün olamaz.

Ama tabi siyasi temsili şöyle de tartışabiliriz; bu sistemden önce ki dönemde yeterli seviyede miydi? Değildi. Ama şuan için bu temsiliyetlerin ortadan kalkmış olması zaten yetersiz olan takibin daha da yetersiz olmasına sebep oluyor.

“MERSİNLİ SEÇMEN FARKLI TERCİHLERDE BULUNABİLİYOR”

Tabi bir de tartışılmaz bir gerçek var ki oda; Mersin siyaseten de çok renkli, kozmopolit bir il olması. Seçim sonuçları değişebiliyor. Bir çok ildeki gibi değil, kemikleşmiş yapılar kırılabiliyor, seçmen farklı tercihlerde bulunabiliyor. Mersinli seçmenin stabil bir yapısı yok. Bazı şehirlerde seçim sonuçlarını daha kolay ölçümleyebiliyorsunuz ama Mersin bu kozmopolitliğinden kaynaklı ve güçlü STK’lar güçlü kamusal alanın getirmiş olduğu kapasitesinden ötürü siyasi tercihlerde karşılığın olduğu bir şehir” diye konuştu.

“MERSİN UMUTLANABİLİR”

DEVA Partisinin üst düzey yöneticilerinin Mersin’i tanıyan bilen isimlerinden oluşmasının kent ve partiye yansımalarını da değerlendiren Helün Fırat, “Türkiye, Mersin umutlanabilir çünkü biz ülkemizi iyi tanıyoruz. DEVA Partisi zaten siyasete yeni bir üslup getirme iddiası ile yola çıkan bir partidir. Ben bir kadın siyasetçi olarak söyleyeyim ki; zaten bu çok büyük bir ihtiyaç. Ve zaten tartışılıyor. Ben buna çok inanıyorum; Türkiye’deki siyasal ve toplumsal değişim kadınlar eliyle olur. Türkiye’de siyaset çok erkek dominant bir alan. Siyasette kullanılan şiddet dili, ayrıştırma her kesimi kapsıyor ve değişimi sağlayacak olan dinamiği uzak tutuyor. Dolayısıyla DEVA Partisi buradaki ihtiyacı da fark eden ve tüm teşkilatlarında ciddi bir kadın kotası ile bunu çok sıklıkla ele alan, takip eden bir parti. Bu iş sadece kota olacak bir iş değil, siyasi ortamın ve zemininde buna uygun olması lazım. Ama bugün televizyonu açın kadın il başkanı boğazın sularının soğuk olması ile tehdit edildi. Çok ciddi sert, şiddet içeren bir siyasi ortamdayız. Dolayısıyla kadınlar uzak kalıyorlar. Siz ne kadar kota da koysanız, titiz de davransanız kadınlar uzak duruyor.

“MERSİNLİ KADIN VE GENÇLERİN DEVA PARTİSİ İÇERİSİNDE DAHA ÇOK SİYASET YAPMA İMKANI OLACAK”

Şuan partimizde 21 genel başkan yardımcısının 7’si kadın ki, Mersin bu anlamda benim şanslı bulduğum illerden. Bu anlamda çok daha zor şartlarla karşılaşan teşkilatlarımızda var. Türkiye’deki siyasi yapılanmada daha çok kadın ve gençlik kolları gibi ana bünyeden ayrı değerlendirmeler yapılıyor. Bu belli bir sürede geri planda kalmasına ya da yan kollar olarak değerlendirilmesine sebep oluyor. Biz DEVA Partisi olarak kadın politikaları ile yapılandık. Yani ana yönetimin içerisinde yer alıyor kadın ve gençler. Yani Mersinli kadın ve gençlerin DEVA Partisi içerisinde daha çok siyaset yapma imkanı olacak. Kesinlikle ve tartışmasız” diye konuştu.