Türkiye'nin güneyi orman yangınlarıyla mücadele ediyor. Antalya, Adana, Mersin ve Osmaniye'deki yangınlar sürürken özellikle ormancılar mücadele ön saflarda yer alıyor. Ancak personel ve ekipman yetersizliği nedeniyle zorluk yaşayan ormancılar, devletin itibarı kadar ülkenin ciğerlerinin de önemli olduğunu belirterek, bu alandaki eksikliklerin bir an önce giderilmesini istiyor. Uzmanlar özellikle İHA’larla orman yangınlarının önlenmesinde önemli mesafelerin kat edebileceğine dikkat çekiyor.

CANLARINI HİÇE SAYIYORLAR

Orman Bölge Müdürlüğü 835 bin hektar ormanlık alanda, 8 işletme müdürlüğü bünyesindeki yaklaşık bin 400 personelle çalışmalarını sürdürürken, hali hazırda bünyesinde 60 arazöz, 20 su ikmal aracı, ilk müdahale araçları, iş makinaları ile birlikte 2 helikopter görev yapıyor.

Ancak halen personel ve ekipman eksiklikleri bulunan Mersin Orman Bölge Müdürlüğü çalışanları buna rağmen kentte son iki gün içerisinde Tarsus, Silifke, Aydıncık ve Bozyazı’da orman yangınlarına karşı ciğerlerimizi korumak için canlarını hiçe sayıyor.

“TEKNOLOJİDEN FAYDALANALIM”

Tarım Orkam-Sen Mersin Şube Başkanı Ömer Hatip Özden, orman yangınlarında can alıcı noktanın, yangın çıkmadan önlenme ve erken müdahale olduğunu ancak bunun için yetişmiş iş gücü ile ekipman eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini söyledi. Yeterli çalışan ile teknolojinin imkanlarından yararlanarak orman yangınlarının çok daha kolay bir şekilde önlenebileceğini işaret eden Özden, ülkenin itibarı kadar ciğerlerinin de önemli olduğunu kavrayarak bu politikalar ışığında hareket etmek gerektiğini söyledi.

“İHA’LARIMIZ OLSAYDI CİĞERLERİMİZ YANMAZDI”

Özellikle insansız hava araçlarının (İHA) orman yangınları ile mücadelede hayati rol üstlenebileceğinin altını çizen Başkan Özden, “Bugün ülkemizde güney sahillerimiz alev alev yanıyor. Sabotaj ihtimali çok yüksek. Elimizde İHA’lar olsaydı bugün bunları yaşamayabilirdik. Önden tespit ve kontroller ile iş bu noktalara gelmez, canlarımız yitmez, ciğerlerimiz yanmazdı” dedi. 

“SABOTAJ İHTİMALİ ARAŞTIRILMALI”

Orman yangını nedeniyle mağdur olan vatandaşlara geçmiş olsun dileklerinde de bulunan Ömer Hatip Özden, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Ülkece Mersin, Antalya Manavgat, Osmaniye ve Adana’da aynı anda çıkan bu yangınların normal olmadığı ve sabotaj ihtimalinin ciddi bir şekilde araştırılmalı.

Mersin’de Aydıncık ve Gülnar’da başlayan yangın halen kont altına alınmadığı söndürme ekibinde bulunan üyelerimizden aldığımız bilgiye göre 1 köyün boşaltıldığı yerleşim alanına yaklaşması can güvenliğinin tehlikeye girdiğini öğrendik. Sahil yolunun bir çok kısmının kapandığı ve açık olan yerlerde kontrollü bir şekilde trafik akışının sağlandığı bilgisi var. Binlerce dönüm ormanla beraber tarım alanlarımızın da yandığını biliyoruz.

“MERSİN’İN YANGIN SÖNDÜRME UÇAĞI YOK”

Gerek personel yetersizliği gerek alet ekipman yetersizliği ile beraber olumsuz hava koşulları yangına müdahaleyi daha da zor hale getirmekte. Yangın çıktıktan sonra müdahale ile söndürme çalışmaları çok zor olmaktadır. Bunun için yangın çıkmadan İHA’larla durum tespiti yapılması gerektiği ortada. Ülke genelinde yangın söndürme uçaklarının yetersiz olması büyük sorun.

Ülkenin itibarı elbette önemli ancak ciğerlerimizin daha önemli olduğunu söyleyebiliriz. Mersin’de de yangın söndürme uçağı bulunmazken, 2 tane helikoptere sahibiz. Bunlarda hem yetersiz hem de akşam söndürme çalışmalarında kullanılamamaktadır” dedi.