İSTİFA EDİNCE TASARRUF VE DENETİMİ HATIRLADILAR | SONSÖZ MERSİN
     
 
 
 
 
 

İSTİFA EDİNCE TASARRUF VE DENETİMİ HATIRLADILAR



 

Akdeniz Belediye Meclisi’nin geçen hafta yapılan Temmuz ayı oturumunun ikinci birleşiminde, partisinden istifa eden AKP’li Meclis üyelerinin eleştiri bombardımanı öne çıktı!

Akdeniz Belediye Meclisi’ne CHP’den seçilen ancak bir yıl sonra istifa eden ve bir kaç ay sonra buradan da istifa ederek bağımsız meclis üyesi olan Süleyman Kahraman ile geçen ay partisinden istifa eden Arif Yücel, tasarruf çağrısı yaparak, özellikle araç ihalesi üzerinden yönetime yüklendiler.

 

HESAP VERİLEBİLİRLİK, DENETİM İSTEDİ

Arif Yücel, halkın yararını gözen projelerin, hizmetlerin belediyece ticari faaliyet çatısı altına değil de kamusal faaliyet adı altında hizmet etmesinin daha doğru olacağını söyleyerek, “Çünkü ticari faaliyet adı altında işletilmesi için kiraya verilmesi Millet Bahçesinin vasfını yok eder, zenginler bahçesi yapabilir. Burada açık bir uç var. Ayrıca Millet Bahçesi’nin kurulma amacı halkın çayını içip, kitabını okuması, kek yiyip, çoluk çocuk çimlerde yuvarlanacaktı ancak ticari faaliyete dönüştüğü zaman bu başka konulara girer. Ayrıca Büyükşehir toplantısında CHP ve HDP destek vermiyor bu konu hakkında dediniz. Partiler bazen ideolojik düşünebilir ancak biz burada particilik yapmıyoruz. Söz konusu halka hizmet ise biz bağımsız meclis üyesi olarak bu amaca hizmete deriz, önümüzde hiçbir engel olmaz. Bu nedenle bazı şeylerde bu şirket hakkında aklımızda soru işaretleri var, aydınlanmamız gerekiyor. Millet Bahçesinde ticari faaliyette bulunacak şirketlerin hizmetlerinin ücretleri fahiş olacak mı? Bu işletmeler daha sonra başka şirketlere kiraya verilecek mi? Ticari faaliyete bulunacak işletmeden elde edilen gelirler Milli Eğitim bünyesindeki Öğretmen Evi’ne mi yoksa Akdeniz İmar İnşaat AŞ’ye mi aktarılacak? Ayrıca ‘Ankara’dan demirbaşların alımı ve Millet Bahçesinin bakımı için 10 milyon TL gelecek, belediyenin kasasından verecek böyle bir paramız yok’ dediniz. Ankara’dan gelecek bu paranın şirkete değil de, belediye bütçesine aktarılsa yine de demirbaşlar alınmaz mı? ‘Vatandaşın cebinden para çıkmayacak’ dediniz. Belediyeye yatırım amaçlı da hibe ve destekler geliyor. Bu hibe ve destekler de bu şirkete aktarılacak mı? Malum Ankara’dan gelen para lütuf değil, kimsenin cebinden çıkmıyor, sonuçta halkın parası. Sonuçta bu para şirkete girdiği zaman denetim sorumluluğu kalkıyor. Meclis etkisizleştiriliyor. Yapılan bu işlemler belediye bünyesinde olsa, bir meclis üyesi olarak ben de denetlesem, hesap verilebilirliği olsa daha iyi olmaz mı? Ayrıca sonuçta şirket olmadan da bu işler yapılabilir. Millet Bahçesi bakımı ve demir başları için sermaye artırımı istenen bu şirket sadece Millet Bahçesi için mi çalışacak yoksa başka işlerde yapacak mı?” dedi.

 

BAŞKANA PROMOSYON TEŞEKKÜRÜ

Daha sonra dilek ve temenniler de tekrar söz alan Süleyman Kahraman da, belediye bünyesinde çalışan 700 işçilerle ilgili 4 bin TL promosyon almaları için teşekkür ederek, “Yaklaşık 3 milyon TL’ye tekabül ediyor bu bunu isteseydiniz belediyeye geçirebilir, ‘Ben şu banka ile anlaştım, maaşlarınızı bu banka ile ödüyorum’ da diyebilirdiniz. Ama öyle yapmadınız, her bir işçimizin cebine 4 bin TL geçmesini sağladınız, size canı gönülden teşekkür ediyorum” dedi.

 

“BELEDİYENİN PARASINI, KENDİ PARAMIZ GİBİ DÜŞÜNMÜYORUZ”

Belediye şirketinin özel şirketten farkı olmadığını, getirisi götürüsü olduğunu vurgulayan Kahraman, “Ama ben gerçekten de bakıyorum başkanım belediyemizin parasını, kendi şirketimizin parası gibi düşünmüyoruz. Biz kendi şirketimizde her şeyin tasarrufunu yapar, ucuza almaya çalışırız. Şirketimizi kalkındırmaya çalışırız ama belediyemizde böyle olduğunu düşünmüyorum. Mesele biz buraya geldiğimizden beri camilere, okullara, çevik kuvvete hepimiz ‘aman camiye vermezsek söz olur şuraya vermeksek bu olur’ diye yardım yaptık. Halbuki Milli Eğitim var oraya para aktarabilir. Çevik Kuvvet ile ilgili İçişleri Bakanlığımız var para aktarabilir. Ama biz Çevik Kuvvete yardım yaptık, basketbol sahası bile yapıldı. Bir yandan iyi ama yazık değil mi?” diye konuştu.  

 

BORÇ NEDEN ÖDENMİYOR?

Akdeniz’de doğup büyüdüğünü ve işyerlerinin de burada olduğunu vurgulayan Kahraman, “Yılda 100 bin TL buraya vergi ödüyorum. Ödediğim gibi paranın hesabını da bir vatandaş olarak soruyorum. Promosyonlar yapıyoruz, kolonyalar dağıtıyoruz ama biz borçlu bir belediyeyiz. 230 milyon TL borcumuz var diyoruz ama bu borcu ödemek için ne yaptık bugüne kadar? Ödeyelim hadi 2-3 senede. O belediye başkanının alnından, elinden öpeyim. ‘Ben bu borcu ödedim’ desin. Yapılması gereken hizmetleri belediye bünyesinde verelim. Belediyeyi borçsuz devreden belediye başkanını elinden ayağından öper, istediği kadar da gider ona oy veririm. Neden biz bunu yapamıyoruz başkanım? Neden biz paralarımızı fuzuli bir şekilde kullanıyoruz?

 

ARAÇ İHALESİ TEPKİSİ

Ben Plan ve Bütçe Başkanlığı yaparken size, ‘lizink sistemi ile tüm araçlarımızı 15 milyon TL’ye alalım’ dediğimde, siz HDP’li Salih Akbaş ile beni arayıp, buraya çağırdınız ve 300 bin TL’ye alacağımız araç ayda 50 bin TL’ye alınmıştı. Bu ne vicdan, bu ne Allah, bu ne kitap? Hiçbir şeye sığmaz. O zaman ‘Süleyman benim geleceğim var, ben öyle bir hata yapmayacağım, siz bu yetkiyi bana verin, ben de hükümetin belediye başkanıyım, hibe alacağım. Araç kiralamayacağım’ dediniz ama ne yaptınız? 34 milyon TL’ye vermiş olduğunuz ihale iptal edildi ve 55 milyon TL’ye verildi. İnsana sormazlar mı, demezler mi bir mal alırken, ben 30 milyona alıyorum aynı kişiye 55 milyon TL’ye ver. Bu ticaretin mantığına sığmaz. Ben bir pazarlık yapıyorum ucuzlatmam gerekirken, ’30 milyon TL’ye almışsın ama ucuza almışsın gel sana 55 milyon TL’ye vereyim’ diyoruz. Artık benim vicdanım bazı şeylere el vermiyor. Ben 3 sene sonra siyaset yapmayacağım çünkü anladım ki siyaset benim tarzımdaki insanların işi değilmiş. Yazıklar olsun.

Arkadaşlar hepiniz elinizi vicdanınıza koyun burada bize verilen vebal, bir yetki verilmiş bunu en iyi şekilde kullanalım. Gelin tasarruf yapalım, her şeyden kısalım, bu şirketi işleyen bir vaziyete getirelim diyorum” şeklinde konuştu.

 

“BIRAKIN BU İŞLERİ. SAVCILIK ORADA”

Akdeniz Belediye Başkanı Muhammet Mustafa Gültak ise eleştirilere şu yanıtı verdi, “Bize hala 34 liralık şeyi 54 liraya verdi diyorsanız bunlar doğru şeyler değil. Bu ihaleyi 10 kere anlattım. Mahkeme ve KİK kararı var. Bir buçuk yıl sürdü siz hala bu ihaleyi tartışıyorsunuz. Bırakın bu işleri. Savcılık orada. Bak şurada hemen. Tık bir dilekçe verirsiniz gereği yapılır. Denetim raporunun böyle bir yetkisi yok. Ona da sustuk. Hakikaten inanıyorsanız bunlara savcılık yaklaşık 50 metre sağımda. Bakın müfettişimiz var 2 aydır bizi denetliyor. İçişleri Bakanlığı müfettişi. Başmüfettiş yanında asistanları 4 kişi ile bizim bütün defterlerimizi denetliyor. Her şeyimize bakıyorlar. Burası benim babamın tekkesi mi? Müfettişte gelecek Sayıştay’da gelecek. Sizinde en doğal hakkınız bir şey görüyorsanız buna dilekçe vermeniz ama algı ile olmaz bu işler. Algı yapmaya kalkarlarsa arkadaşlarımız bizde algıya karşı cevap veririz.”

 

   
   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  SOZ SÖZ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  SON SÖZ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 


  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER


 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
sonsozmersin.com © Copyright 2019-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA