Sahilde halka ait kullanım alanları turizm sermayesine peşkeş çekilmeye devam ediliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mersin’in Erdemli ilçesinde kıyı kenar çizgisinde yer alması nedeniyle kamusal alan olması gereken iki araziyi turizm tesisi ve günübirlik turizm alanı olarak satmak için Ankara’da ihale düzenliyor!
AKP’nin sahillerde ki yapılaşmayı arttıran uygulamalarının son kurbanı Mersin olurken ihale kentte tepki çekti.
Erdemli’nin Tırtar Mahallesinde denize sıfır 780/781 ada 1 parseldeki 41 bin 762 bin 88 metrekarelik turizm + günübirlik turizm alanı 0.20 emsal ile 11 milyon TL teminat bedeliyle satışa çıkarıldı. Arazinin muhammen bedeli ise 107 milyon 624 bin TL.
Yine aynı bölgedeki 778/779 ada 1 parselde bulunan 32 bin 275,46 metrekarelik alan da, turizm + günübirlik turizm alanı olarak 0.20 emsal ile 11 milyon TL teminat bedeliyle satışa sunuldu. Arazinin muhammen bedeli 80 milyon 96 bin TL olurken, arazi bölgenin en değerli alanlarından biri olma özelliği taşıyor.
Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Konferans Salonu’nda 8 Temmuz’da yapılacak ihale için internetten de katılım sağlanabilecek.
SATIŞ YASALARA AYKIRI MI?
İhaleyi gazetemize değerlendiren araştırmacı yazar Abdullah Ayan, Tırtar’da 41 dönüm ile 32 dönüm olarak iki ayrı arazinin satışa çıkarıldığını ifade ederek, bunun küçük bir bölümünün günübirlik turizm tesisi olarak ihaleye çıkarıldığını kaydetti.
Ayan, rant kokan satışı, “Özelleştirmeni özelleştirmesi” olarak tanımlayarak, halka ait kamusal alan niteliğindeki sahillerin satışının yasalara aykırı olabileceğini açıkladı.
“SATIŞIN İPTALİ ÇEVRE ÖRGÜTLERİNİN DİRENCİNE BAĞLI”
Sahillerin kiraya verilmekten çok şimdi satılmaya başlandığını anlatan Ayan, “Halbuki sahiller satılamaz. Ancak belli bir dönem hazine adına işletirsin. Sonra tekrar devredersin. Kamuya açık yerler buralar. Ama satıyorlar. Büyük bölümleri de turizm tesisleri olarak satıyorlar. Otel olarak yapılabilir. Burası tamamı ile rant. Daha önce de bir iki tane halk plajını Ege’de kiraya çıkarmışlardı. Onda tepkiler olmuştu. Şimdi bizim bölgemizde sessiz sedasız bir satış var. Çevre İl Müdürlüğü’nün sayfasında gördüm. İhale Ankara’da yapılacak. İhale miktarının büyük olması nedeniyle Ankara’da yapılması normaldir. Şaibeden uzak olsun, bütün turizm yatırımcıları katılabilsin diye objektif yapılsın diye Ankara’da yapılıyor” dedi.
Satışın mahkeme tarafından iptal edilip edilemeyeceği yönündeki soruya Ayan, “Bu çevre örgütlerinin direncine bağlı. Çevre örgütleri dava açacak olursa günübirlik turizm tesis ihalesi iptal edilebilir” dedi.
“KIYI KENAR ÇİZGİSİNDE KALAN BİR YER NASIL SATILABİLİR”
Söz konusu yerler ihale sonunda alan kişinin tapulu malı olacağını ifade eden Ayan, “Tahsis değil bu satış. Bu durum beni de şaşkınlığa uğrattı. Eskiden biliyorsunuz Kazanlı- Seyhan Turizm Bölgesinde tesisleşme amacıyla tahsisi ihaleye çıkarıyorlardı. Burada ise satış söz konusu. Kamuya açık kıyı kenar çizgisinde kalan bir yer nasıl satılabilir? Mevzuata bakmak lazım. Satış uygulaması son zamanlarda artıyor. Buna ben özelleştirme üstü bir özelleştirme diyorum. Süper özelleştirme. Kıyı kenar çizgisinde sahil nasıl satılır anlamış değilim. Bu Anayasa’ya aykırı bir defa. Haraç mezat plaj satılıyor.”